• Küçük anı •

265 22 2
                                    

(Şarkıyı aç ve başla çiçeğim♡)

Selam bebeklerr.!
Çok geciktim sorry:(((

Bir türlü uygulamaya giremiyordum. Ama çözdüm sorunu artık problem olamayacak gibi ehehehhe><

İyi okumalar dilerim~♡

• •

Şöyle bir düşünüyorum da kimse beni üzmemiş. Kimse bana  kendimi bu kadar değersiz hissettirmemiş. Kurtulsam bile kabuslar peşimi bırakmıyor. Bu kabuslar benim nefes almamı zorlaştırıyor. Nefes almamda zorluk çekmeme neden oluyor. Asla rahat nefes alamayacağımı bana düşündürüyor.

Gördüğüm rüyya o iki canavarın olduğu kabustu. Babamın elleri bileğimde beni ormana sürüklüyordu. Soğuktan titriyordum. Hissettiğim soğuk kanımı donduruyordu. Annem her zaman olduğu gibi sadece seyirci kalıyordu. Her yer karanlıktı. Bulutlar gökyüzünde bir-birine girmişti. Ben ise sadece hıçkırarak ağlıyordum. Sesim çıkmıyordu. Bağırıp-çağırmak istiyordum ama sesim boğazıma tıkılmıştı sanki.

Babam ormanın içerisine kadar beni sürüklemiş ardından bir göl'ün kenarına gelerek fırlatır gibi bırakmıştı bileğimi. Belindeki kemeri çıkartmış ve üzerime doğru gelmeye başlamıştı. Dil açarak 'Yapma' demek istiyordum ama sesim boğazımda tıkılı kalmıştı. Hayat bana hep kötü yüzünü göstereceğine dair yemin etmiş gibiydi.

Babamın elinde ki kemeri ile yanıma gelmesi ve bana tam vurması ile sıçramıştım yerimden. Alnımdan boncuk-boncuk terler akıyordu. Gözlerim etrafı bulanık bir şekilde görüyordu. Bu yüzdende yanımda, yatakta dizleri üzerinde duran Jungkook'u geç fark etmiştim.

"İyimisin.?" Demişti endişe dolu gözleri ile bana bakarak. Sanırım sayıklamıştım. Kabus gördüğümde hep sayıklardım.

"B-ben evet. E-evet iyiyim." Ellerim ile saçlarımı kulaklarımın arkasına vermiştim. Kuruyan dudaklarımı dilim ile ıslatmış bakışlarımı Jungkook'tan kaçırıyordum. Feremonum'u yaymamak için ise elimden geleni yapıyordum. Korktuğumda farkında olmadan feremon'umu salgılıyordum. Elimde olan bir şey değildi bu. Kurdum bana küs olduğu için feremonumu kontröl etmem zordu. 

Jungkook üzerimdeki yorganı çekmiş yataktan kaylkarak benim tarafıma gelmişti. Yukarıdan bana elini uzatmıştı. Elini tutmuş, yardımı ile ayağa kalkmıştım. Bir az sendelesem bile Jungkook beni tuttuğu için düşme gibi bir riskim olmamıştı. Başım dönüyordu. Saat sabahın beşi idi. O'nun uykusunu bölmüştüm. Bu gün pazar olduğu için evde dinlenir diye düşünüyordum. Ama ben onu uykusundan mahrum etmiştim. Hiç bir şeye faydam yok resmen...

Banyonun önüne geldiğimizde elimi bırakmış kiyafet odasına doğru koşar adımlarla gitmişti. Benim  için endişelenmesi çok hoşuma gidiyordu. Daha önce benim için endişelenen birisi hiç olmamıştı. Belkide bu yüzden hoşuma gidiyordur. Bilemiyorum ama bu his oldukça güzel bir hissti.

Çok geçmeden mavi bir pijama takımı ve üst-üste konulmuş, iççamaşırı ile beyaz çorap getirmişti. Yüzünde ki o endişe özel hissettirmişti bana. Elindekileri bana vermiş ve benim için banyonun kapısını açmıştı.

"Soğuk bir duş al. Hadi." Diyerek benim içeri girmemi izlemişti. İçeri tamamen girdiğimde kapıyı ardımdan kapatmıştı.

Siyah rengin sahiplik yaptığı banyoda, aklımdan çıkmayan rüyyam ve elimdekiler ile yalnız kalmıştım. Korkuyordum. Yanımda değildi o iki canavar ama ben her an her yerden çıkacak ve bana kan kusturacaklar diye düşünmeden edemiyordum. Fazla kafaya takarsam, onların aklımdan çıkmayacağını iyi biliyordum. Bu yüzden kötü düşünceleri aklımdan atmış, elimdekileri asarak üzerimi çıkartmıştım. Soğuk olmasa bile ılık bir duş almıştım. Doğrusu rahatlamıştım.

In Lak'ech {TaeKook} Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin