yetişkin içerik.
☾
“tanrım. azıcık salsanız sexting yapacakmışsınız!” felix’in söylediğine burnumu kırıştırdım önce. sadece birbirimizden hoşlanmıyorduk ve onu delirtmeyi seviyordum.
“abart.” dedim pratik odasında otururken, hyunjin de lafa dahil oldu sonra. “adama yüzüne otururum demişsin, o yetmemiş hangi dilde inleyeceğini sormuşsun.” bu dediği keyifle gülmeme neden oldu. sıfır ciddiyet ile yazdığım mesaj onu delirtmeye çoktan yetmişti bile.
herkesin isteyeceği türden birisi olduğumun pekala farkındaydım. bunlardan birisi de biricik düşmanım christopher’dı belki de, kimsenin içini bilemeyiz sonuçta.
tamam, sadece dalga geçiyorum. birbirimizden nefretin ötesine geçen bir şey yok. ikimizde birbirimize azmıyoruz, saçmalık.
koltukta biraz daha yayılıp başımı geriye yasladım, buralar christopher ve ekibi olmadan hep daha huzurluydu. “eh, bana olur da azarsa diye.”
“sen ona azıyor olmayasın?” felix’in söylediği istemeden gülmeme sebep oldu çünkü saçmalık dolu bir seçenekti bu benim için. ben sadece christopher ile eğlenmekten haz alıyordum.
“saçmalama bi sen de. herkes senin gibi chris’in ekibinden birisine azmıyor.”
“ben changbin’e azmaktan memnunum!” kollarını birbirine bağlayıp arkasına yaslandı felix benim gibi, hyunjin de göz devirdi. “ikiniz de aptalsınız.”
“sanki sen çok akıllısın.” dedim. “öyleyim tabii, bi size-”
hyunjin’in sözünü kesen kapıyı aynı bir ‘ayı’ gibi açan christopher’dı. sinirli gözleri benimle buluşmuş, sonra yanımda duranlara bakmıştı. “minho hariç, odadan çıkın.”
“buna sen mi-”
“çıkın odadan!” gülümsedim istemeden. delirmiş olması aşırı hoşuma gidiyordu. “çıkın ya, eğleniriz biz biraz.”
“emin misin?” hyunjin’e başımı salladıktan sonra felix ve hyunjin kalkıp yanımdan ilerledi. ikisi odadan çıktıktan sonra chris tekrar kapıyı sertçe kapadı. “yavaş ol. kampüste pratik odası kalmadı diye aynı yere düştük sonuçta.”
“ayağa kalk.” kaşlarımı kaldırıp ona baktım muzip bir gülümseme ile. “niyeymiş o?”
“sana ayağa kalkmanı söyledim, ayağa kalk.” sesli bir nefes verip kollarımı bağladım. “emirlerine itaat mı etmeliyim şuan, anlamadım?”
yakınıma hızlıca yaklaşıp beni bileğimden yakaladı. çektiği gibi ayağa kaldırıp duvara doğru itelemesi ile sırtımın acısı ile inledim. “orospu çocuğu.”
elleri ile sertçe tişörtümün yakalarını kavrarken gülümsedim, fazla gergindi canım. ben bu kadar kafaya takmıyorum aramızdaki husumeti.
“notalarım nerede?” başımı sağa doğru yatırıp dudaklarımı büzdüm, “bilmiyorum.” dedim. yakalarımda duran ellerinden yararlanarak sırtımı bir kez daha duvara vurunca yüzümü buruşturdum, “notalarım nerede dedim sana!” sesi gereğinden yüksekti.
“bilmiyorum dedim ya christopher. bende değil.” pantolonumun arka cebinde duruyordu.
bu sefer ellerinden birisi ile boğazımı kavrayınca yine gülümsedim. chris, boyunun aştığı sularda yüzemezdi. ayağını daldırır, sonra da çıkar giderdi. bunlar bildiğim şeylerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dancer
Fanfictionbanginho, tamamlandı. sözde benden nefret ediyorsun ama işine geldiğine altına almayı ve stüdyonun camından beni izlemeyi çok fazla seviyorsun herkes düşmanına azıyor mu christopher