Dolunay Kabusu

21 5 0
                                    

Yeni bölümmmmm
Umarım sıkılmadan okuyabileceğiniz bir bölüm olmuştur sizin için zevkle okumanızı diliyorum.

💗İyi okumalar 💗

.

Araz ile balkona oturmuş deniz dalgalarının sessizliğini belki de o sessizliğe gömülü olan çığlıkları dinliyorduk bugün hava açıktı ama ay hala görünmüyordu,Araz bir yandan daha yeni açtığı şarabını yudumluyordu diğer yandan ise sigarasını içiyordu.

Ben ise yalnızca gökyüzünü izliyordum. Gözlerim yavaşça Araz'a döndüğünde derin bir nefes alıp boğazımı temizledim "Araz" başını bana çevirmemişti ama duymuştu duyduğunu belli etmek ister gibi "hmm" dedi mırıldanarak. "Dün ki insanlar kimdi ve o çocuk beni tanıdığını söyledi, nereden tanıyor beni" yüzü bana dönük değildi ama kaşlarının havalandığını görebilmiştim, şarabından bir yudum daha aldı sakince kadehini masaya koyup boğazını temizledi "bunu sorman gereken kişi olduğumu düşünmüyorum İzgi. Daha çok denk geleceksiniz" diyerek ayağa kalktı, balkonun kapısından içeri girmesine bir adım kalmıştı ki durup bana döndü " O zaman ona sorarsın İzgi" cevap vermemi bile beklemeden içeri gitti.

Nefret ediyordum böyle insanlardan lafı ağzıma tıkayıp dinlemeyen kendi yargılarını dağıtan insanlardan, belli ki Araz'a onlardan biriydi. Ama moralimi bozmayacaktım çünkü bugün dolunay vardı.

Dolunay, Ay'ın Güneş'e göre Dünya'nın ters tarafında kaldığı evresi. Dolunay, kendimi bildim bileli izlemeyi sevmişimdir ayın o evresini.

Gökyüzünde bir tane bile yıldız yoktu daha hava tam kararmamıştı ama hava fazlasıyla açık görünüyordu.

💗

Saat, gece 12-1 sularıydı, yataktan kalkıp aceleyle balkona çıktım gözlerimi ay'dan almıyordum çok mükemmeldi. Ay'ın deze yansıması çok güzeldi.

Elimde bir kaşıntı hissediyordum ama gözlerimi aydan alamıyorum, arkamdan bir kaç adım sesi ve tıkırtılar geldi o yöne bakmak istedim ama yine olmadı gözlerimi aydan çekemedim bu ayı sevmekten çok daha fazlasıydı gözlerimi aydan alamıyordum omzumd...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Elimde bir kaşıntı hissediyordum ama gözlerimi aydan alamıyorum, arkamdan bir kaç adım sesi ve tıkırtılar geldi o yöne bakmak istedim ama yine olmadı gözlerimi aydan çekemedim bu ayı sevmekten çok daha fazlasıydı gözlerimi aydan alamıyordum omzumda bir el hissettim, gözleri i aydan alamadım. Sesler duyuyordum dinlemek istedim bakmak istedim, gözlerimi aydan alamadım.

Önüme birinin geçtiğini görebiliyordum, Araz'dı bişiler söylüyordu ama durmuyordum. Ay çok güzeldi bildiğim tek şey buydu.

Birden beden geriye doğru savruldu.

"Bana bak İzgi beni duyuyor musun şu an" yukarı bakıyordum sanki gökyüzüne çok yakın gibiydim yere bakıyordum sanki yeryüzüne de çok yakın gibiydim. Yerde miydim,gökte miydim, kesinlikle hiç birisi ben araftaydım gökyüzü beni istiyor gibiydi sanki fakat yeryüzünğnde beni bırakmaya niyeti yok gibiydi.

Avucum kaşıntıdan yanmaya başladı avuç içlerime baktım kırmızı ve turuncu arası bir ışık yükseliyordu avuçlarımdan. Canımı yakıyordu bu ışık çok acı vericiydi gözlerim dolmuştu, yine o tanıdık ses kulaklarımda çınladı "Doktor sakın ağlama ağlamayacaksın duydun mu bir damla göz yaşı bile akıtmayacaksın" gözlerim ona döndü ve hemen sağındaki ikizine,kanatlarımı vardı onların ben mi yanlış görüyordum? Hayır kesinlikle gerçekti kanatları vardı ama Araz'ın yoktu İshak onun kanatları çok güzeldi insan bakmaya kıyamazdı.

Araz buraya gelmeye çalışıyordu, yerde değildim çünkü eğer yeryüzünde olsaydım Araz bana ulaştırdı, gökte de değildim çünkü gökte olsam aya bana ulaşırdı ben araftaydım ben araftım Araz buraya gelmek için çırpınıyordu, İshak'ın ona "Araz yapma kanlı ay olduğunda zaten her şey ortaya çıkacak o zaman da bu olanların önüne geçemezsin yapma" dediğini işittim. "bırak lan kanlı ay da öğrensin o zaman şimdi değil, İshak bırak bak canını yakarım" İshak bırakmıyordu.

Araz'ın vücudundan birden mavi bir ışık çıktı ve o mavi ışık suya dönüşerek İshak'ın bedenini sardı Araz ise ayakları üstünde yükselerek bir şeyler söylemeye başladı. Beni tarafta tutan şeyler bir anda yok oldu, yeryüzüne doğru süzülüyordum. Bedenimi kollar sardı, Araz'ın gözlerini gördüm masmaviydi ama bu mavilik olağan dışı bir mavilikti.

Ayaklarım yeryüzü ile buluştuğunda Araz'ın alnını saçlarıma dayandığını hissettim, kalbi çok hızlı atıyordu onu korkutmuş muydum? Sarı saçlarım geriye doğru savrulurken Araz'ın kolu belimdeydi alnını saçlarımdan bir müddet ayırmadı ben mi yanlış anlamıştım bilyordım ama burada olduğumdan emin olmak ister gibi bir hali vardı.

Bir süre sonra beni kendinden uzaklaştırdığında onun gözlerine baktım elaya dönmüştü ondan bir adım daha uzaklaştığımda çevreme baktım ishakta yoktu. Şaşkın gözler ile ona baktım az önce burada ben, ben tekrardan mı eskisi gibi oluyordum.
Araz'a döndüm "az önce burada ne oldu" Araz kendini sıkıyor gibiydi bağırdın, çığlık falan attın odana çıktım balkondaydın anlamadım bende daha sonra koşup bana sarıldın çok endişeli gözüküyordun ondan dolayı bende geri çekilmedim" gözlerimi yere diktim "kabus görmüş olmalıyım seni uyandırdıysam üzgünüm"

Araz bir süre cevap vermedi "İçeri geçelim, soğuk" başım ile onu onaylayıp önden yürümeye başladım.

endimi çok kötü hissediyordum direk yatağıma girip c pozisyonunu aldım Araz üstüme battaniye örttü daha sonra balkonun camını kapattı ve perdeleri çekti "bir şeye ihtiyacın olursa seslenen yeterli doktor bugün açma perdeleri lütfen,iyi geceler" 

Derin bir nefes alıp gözlerimi birden açmam ile hiç bir şeyin gerçek olmadığı anlamıştım. Araz başımda duruyor elinde bir bardak su tutuyrodu. Dışarı baktım , sabaha doğru geliyordu. "Su , sanırım kabus gördun" elindeki suyu alıp hızlıca içtim ve kendime gelmek için ondan müsade isteyerek odadan çıkmasını rica ettim.

Araz odadan çıktıktan sonra gözyaşlarım benim kontrolüm dışında akmaya başladı.

Bir süre sonra ağlamalarım hıçkırıklara dönüşmüş şimdi ise derin nefeslere bırakmıştı.

O kadar umutsuz, kimsesiz hissediyordum ki tüm dünya yanımda olsa kendimi yine bir yetim gibi hissederdim sanırım. Geçmiş hiç bir zaman geride kalmazdı hatta bazen şaşılacak derecede gelecekte olurdu,geçmiş gelecekte nasıl olurdu? Geçmiş geleceği nasıl etkilerdi, bilemiyorum fakat, bu gecenin geçmişi etkileyeceği kesindi.

.

Sizceeeee bölüm nasıldı?

Size bir not bırakmak istiyorum ;
Var olmak, var olmaya çalışmak, var olmak zorunda olmak; her türlü vardınız ama ne şekilde varsınız çaba ile mi, zorunluluktan mı, yoksa sadece var mıydınız? Yoksa ruhunuzum gitmesini bekleyenlerden mi, belki de intihar düşünceleri kim olduğunu ne için var olduğunu bul ve öyle devam et.

.

Modelleri yakında paylaşacağım.
.
Bu kutucukta sizin notlarınız için olsun💗❤️‍🔥

Kanlı AyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin