1 Ay Sonra
Hepimiz oturmuş İshak'ı bekliyorduk fakat bir türlü gelmek bilmiyordu,en sonunda dayanamayıp hızlıca telefonumu çıkarıp İshak'ı numarasını bulup aradım. Bir kaç kere çaldıktan sonra İshak'ın uykulu sesini duydum. "Ne var lan kedi gibi bir bırakmadın ayıkalım." Araz telefonu elimden aldığı gibi İshak'a "İshak o yataktan kalkıp 5 dakika içinde burda olmazsan o yatağı ben gelip sana sokacağım kardeşim" diğerleri gülmeye başladığında oturduğum yerde arkaya doğru yaslanıp bende onları izlemeye başlamıştım. Araz'ın yüz ifadesi aniden değişti ve yüzünü hızlıca bana döndü gözlerinde gördüğüm o duygu hüzün müydü yoksa pişmanlık mı ya da nefret mi belki de hiç bir şey beynim yine bana oyun oynuyordu belki de.
Araz telefonu kapatıp yanıma geldi, önce telefonu bana verdi ardından ekipe yönelerek "bu akşam hepinizi evime davet ediyorum, gruba adresimi atacağım" Sez yüzünde büyük bir gülümseme ile Araz'a doğru yaklaştı dostame bir tavır ile omuzuna vurup "hayırdır neden" dedi.
Araz tamamen yüzünü ona dönüp kulağına doğru eğildi Sez'in yüzündeki gülümseme daha da büyüdü Araz lafını bitirir bitirmez sırtını dönüp arabasına binerek bizim yanımızdan ayrıldı.9 kişiydik ekipte, benim tanıdığım ise 5 kişiydi düğer dört kişi ile henüz bende tanışmamıştım.
Ayağa kalkıp Araz'a doğru yürüdüm "neden böyle bir şey yaptın görevi akşama kadar bitirebilecek miyiz" Araz başını bana döndü "Kesinlikle 30 dakikadan fazla sürmeyecek"
✧*。Araz bizi kışlaya getirmişti ekipin diğer dört üyesi ile tanışacaktık üçü erkek biri kız diye duymuştum ama bunu onlar gelmeden öğrenemezdik elbette.
Bir kaç dakikanın ardından odanın kapısı açıldı içeriye üniformalı 4 asker girdi ki gerçekten de üç erkek bir kadındı Araz onların yanına geçip bize döndü "İzgi bu arkadaşlarda benim ekipimin üyeleri" içlerinden birisi ilk önce Araz'a baktı bir süre bakistilar aralarında bir konuşma geçmiş gibiydi ardından bir adım öne çıkarak maskesini çıkartıp elini bana uzattı , onların gurubunun tek kadınıydı sanırım. Kaşlarim benden istemsizce havaya kalktı saçları beyaz denilecek kadar açık renkteydi fakat önlerinde mavi tutanlar vardı gözleri de saç rengini şaşırtmayacak kadar maviydi çok güzel bir kadındı
Ondan bakışlarımı çekip ardından bana uzattığı elini tutup sıktım "Meriç Kara , gölge derler" başımı hafifçe sallayarak "İzgi Karaca ,İz derler" kaşları havaya kalkan bu sefer oydu başını sallayıp bir adım geri çıktı ve arkasındaki adamlara dönerek, birinin maskesini çıkardı mavi gözleri vardı nerdeyse beyaza yakın sarı saçları da ilgi çekici duruyordu süt beyazı bir ten rengi vardı hoş duruyordu ne iri bir yapısı vardı ne de zayıftı üniformayı bir askere yakışır şekilde taşıyordu "Mert Denizli bu arkadaşımızın adı , Anka derler"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanlı Ay
Teen FictionDünyamı barındıran bir çok yalan. Beni bir yalana inandıran,aşk Hayatımı tersine döndüren,dostluk Nefesimi kesen,şevhet Herşeyi bir gecede bitiren,intikam . Ölmüş ama ruhu nefes alan, Oysa herkesin ruhu ölür bedeni nefes alırdı.