Yanımdan geçip giderken kolunu tuttum.
"Beni niye buraya getirdin , Araz "
Bana baktı hatta dakikalarca baktı gibi geldi. Uzun uzun baktı bana , gülümsedi. Daha sonra dudaklarıma eğildi , nefesi dudaklarıma değiyordu. Bir sanitmden bile az mesafe vardı aramızda.
"Çünkü bal dokturum" gözlerini, gözlerime kaldırdı. Kalp krizi geçiriyor gibi hissediyordum , kalbim yıllardır atmıyormuş gibi hızlı atıyordu. Ben burdayım diye bas bas bağırıyor kendini bana hatırlatıyordu.
Unutmuştum,bir kalbim olduğunu. Araz bana bunu hatırlatmıştı.
"Ne , söylesene"
Gözlerime dikkatlice bakıyordu, yüzümü inceliyordu vereceğim her tepkiyi ölçüyordu. Mimiklerini o kadar iyi kullanıyordu ki , karşısında ki insanı kolaylıkla maniple edebilirdi.
"Canım seni doktor önlüğü içinde görmek istedi" konuşurken dudakları, dudaklarıma temas etmişti.
"Her neyse yeter bu kadar. Gidelim artık"
Araz başı ile onay verdikten sonra onu takip ettim.
💗
Kapıdan içeri girdiğimde tüm timin içeride olduğunu gördüm. Rakı masası kurmuşlardı. Beni ilk fark eden sez olmuştu "Hoşgeldiniz Komutanım" dediğini işittim. Onlara doğru yürüdüm. "Mesafeler ve hitaplar sadece görev ve askeriyede geçerlidir sez" demiştim. Ardından masaya baktim her şey dört dörtlük duruyordu. Bir süre sonra kapının kapanma sesini işittikten sonra Araz'ın da içeri girdiğini fark etmiştim.
"Siz üstünüzü değiştirin isterseniz bizde eksikleri tamamlayalım" basim ile onları onayladıktan sonra üst kata doğru yöneldim. Arkamda Araz'ın olduğunu anlamak için müneccim olmaya gerek yoktu.
Üst kattaki sağdan ilk oda Arazın odasıydı hemen yanında da benim odam vardı.
Kendi odama girip hızlı bir şekilde duş aldım. Üstüme siyah bir eşofman takımı giyip aşagi inmiştim.
Hepimiz masada oturuyorduk fakat merak ettigim bir şey vardı. "Bu kimin aklına geldi ve nereden çıktı" diye ortaya attığım soruyu Araz cevaplamıştı "Benim" ona döndüm ve tekrar bir soru yönelttim. "Neden?" Araz'ın dudaklarından bir tebessüm geçti fakat gözlerinde dudaklarına zıt bir şekilde acı geçiyordu. Yüzü çok tanıdık geliyordu fakat onu tanimadigima emindim. Ona karşı farklı bir çekim duyuyordum ,buna karşı koymakta çok zorlanıyordum.
"Herkes kör olana kadar içecek bugün İz, ortaya sorular atılacak cevaplamak istemeyene başka bir ceza verilecek cevap veren de alkol fondipleyecek amaç ne diye sorarsan , amaç acıları unutana kadar sarhoş olmak. Her şeyi herkes sabah hatırlayacak bunu biliyoruz zaten , en saf halimize kadar birbimize gösterelim" bana baktı"birbirimizi" başım ile onu onayladım. Ardından Enes ve Araz Rakıları doldurmaya başladılar.
Araz kadehini bana doğru kaldırdı ardından masaya iki kere vurdu "Yanlış anlama doktor bu kadeh sana " dedi ve tek yudumda tüm bardağı bitirdi. Ve söze başladı "Herkes en az 5-6 kadeh içecek ondan sonra başlayalım" herkesin sarhoş olmasını istiyordu.
Herkes yavaş yavaş kadehlerini yudumlarken hepimiz 6. Kadehimizi içmiştik ve bilincim benden uzaklaşıyordu bunu farkediyordum.
Bora konusmaya başladı " İlk soru benden" kadehini elinde çeviriyordu. "İz" bakışlarım ona döndü, gözlerimiz kesişti ardından bana uzun uzun baktı gözlerinde bir duygu görmüştüm fakat neydi bu çözemiyordum "Hiç birini aldattın mı" aldatmıştım.
Başımı hafifçe salladım "Evet" bunu demem ile Araz'ın bakışları bana dönmüştü "Anlat , ne zaman , nasıl?" Derin bir nefes aldım. "Lisedeydim psikolojik olarak zor bir süreçten geçiyordum bir tane çocuk vardı , Demir diyorlardı ama adını hiç bir zaman öğrenme şansım olmadı. Sevmiyordum. İlgisi hoşuma gittiği için çıkmıştım. Daha sonra da ondan sıkılıp aldatmıştım. Hayatıma bir tek o girdi zaten daha sonra da kimseyi alma cesaretinde bulunamadim" sözümü bitirmem ile nefessiz konuştuğumu farketmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanlı Ay
Teen FictionDünyamı barındıran bir çok yalan. Beni bir yalana inandıran,aşk Hayatımı tersine döndüren,dostluk Nefesimi kesen,şevhet Herşeyi bir gecede bitiren,intikam . Ölmüş ama ruhu nefes alan, Oysa herkesin ruhu ölür bedeni nefes alırdı.