Sesin geldiği tarafa baktığımda Daehyun vardı. Gözlerinden ağlamış olduğu çok belliydi. Bugün neden herkes üst üste geliyordu. Daehyun ve Niki çok yakındı, onlarda küçüklükten arkadaşlardı. Daehyun ile hâla aynı sınıftaydık. Sınıf başkanıydı, çok çalışkandı ama Niki ile o kadar yakındı ki onun için dersleri ektiği bile olurdu. Çok kıskanırdım. Beni en iyi Niki, Niki'yi en iyi ben bilirdim ve her zaman beraber takılırdık ama kıskanırdım. Bazen okulda olsalar bile benim haberim yokken ikisi dersi ekerdi ve ben Niki aşkı ile her zaman haberim olmasa bile onları idare ederdim. Bilmiyorum belki Niki ondan bile hoşlanıyor olabilirdi. Niki popüler biriydi. Bazen benim bilmediğim şeyleri Daehyun sayesinde öğrenirdim. Niki ile 1 günlüğüne küserdik küçükken o zaman hep onun yanına giderdi. Küçükkende kıskanırdım, benim aşkım yeni değildi. Küçük çocukken bile hoşlanırdım tabii o hissi bilmezdim ama acayip etkilenirdim. Çok küçükkende Niki ile aramız aynıydı ama Daehyun ben kendimi bildim bileli vardı. Belki aynı zamandan beri tanıyorduk. Daehyun'dan nefret etmezdim ama gerçekten kıskanırdım. Ayağa kalktım nasıl olsa arkadaşımdı. İkimiz çok benziyorduk. Bana doğru yürüdü ben ise olduğum yerde durdum. İkimizde bu anı bekliyormuş gibi birbirimize sıkıca sarıldık ve ağladık. Belki o da hoşlanıyordu ama ona bunu soramazdım.
"Sunoo.. o uyanacak mı?"
Ağlamasının arasında konuşmaya çalıştı. Gözlerimi sıkıca kapattım.
"Evet, o bizi bırakmaz hem güçlü birisi o, dün hareket etti parmağı uyanmaya çalışıyor ve bunu başaracak.."
Bana daha sıkı sarıldı. Şimdi ise gülümsüyordu ama hâla ağlıyordu. Bu ağlama üzgünlük ve mutluluk karışımıydı. Onu sandalyeye oturttum. Niki'ye baktı ve benim biraz önce bıraktığım elini sımsıkı tuttu. Normalde olsa aşırı kıskansam bile bıraktım. Onunla çok yakın arkadaşlardı ve normaldi ama neden daha önce gelmemişti?
"Daehyun neden daha önce gelmedin..?"
Daehyun bana baktı. Gülümsemeye çalıştı. Çok güzel, muhteşem bir insandı. Bunu onu uzun zamandır tanıyarak anlamıştım. Niki'ye daha çok layık bir insandı.
"Ben hep buradaydım.. sadece konuşmadık ve görüşmedik"
Bu dediğine şaşırmıştım ben buradan hiç ayrılmıyordum.
"Sen buradan ayrılmıyordun, kendini harap ediyordun çok fazla etkilenmiştin normal gözünün önünde yaşandı ben ise gece uyuyamayıp geldim genellikle , ilk zamanlar birde sen çok kötüydün gelmiştim arkadaşlarınla konuştum beni farketmedin bile ölmüş gibiydin ilk zamanlar"
İşte haklıydı. Görmemem normaldi. Sabahları gelse bile bakıp gidiyor, yalnız başına rahat rahat takılıyordu. Geldiysede ben farketmiyordum çünkü kötü zamanlar geçirmiştim. Büyük ihtimalle durumunu öğreniyor ve gidiyordu.
"Anladım.. çok değerliydi benim için dayanamadım içim yanıyor"
Başının olumlu anlamda salladı.
"Aranızdaki bağ çok kuvvetliydi.."
İkimizde sessizleştik ve Niki'ye baktık. Aklımda tek bir soru vardı. Hoşlanıyor muydu? Tam ona baktığımda o da bana bakıyordu
"Sunoo, Niki'den hoşlanıyorsun değil mi?"
Bende aynı şeyi soracakken onun sormadı garipti. Ne diyecektim? Evet dersem ya o da hoşlanıyorsa veya Niki'ye sonradan söylerse...
"Bende aynı şeyi soracaktım"
Güldü.
"Yok yani artık değil"
Eskiden hoşlanıyordu. Düşüncelerimde doğruydum.
"Neden, Neden bıraktın? Zor değil mi?"
"Alışmak Sunoo ama sana bunu benim demem yanlış olur"
Kafam karışmıştı. Onu sevmeyi bırakmasıyla bana kendisinin demesi nasıl yanlış olabilirdi?
"Daehyu-"
"Hayır Sunoo bunu benden öğrenme ve bu konuyu lütfen kapat ve cevapla"
Nefes aldım ve verdim. Niki'ye baktım.
"Evet hemde çok küçük zamanlarımdan beri anasınıfından bile önce ama tabii bu hissin ne olduğunu bilmiyordum."
Ona tekrar döndüm. Gülümsemesi bir maske gibiydi şuan mutlu değildi ama gülümsüyordu.
"Çok güzel her şey aynı"
"Neyler aynı?"
"Ben söylememeliyim sana söylemem için kötü bir olay var onun olması lazım ama o olursa her şey daha berbat olur ve ben o şeyin olmayacağını biliyorum. O zaman benden değil başka birinden daha doğru şekilde öğrenirsin"
Niki'ye son kez bakıp ayağa kalktı. O çok güzel seviyordu ve acıları vardı. Benimle karşılaştırıldığında açık ara ile kazanırdı ama o pes etmişti bile ama neden? Nasıl, ne zaman ve kimden ne şekilde öğrenecektim?
İkimizde odadan çıktık. Güzel açık kahverengi ipeksi saçlarını eliyle gözlerinden çekti. O sırada gözleri göründü ağlamak üzere gibi duruyordu. Yüzü pürüzsüz bir güzelliğe sahipti ve erkek gibi değil sanki kızlar kadar güzeldi. Onu kıskanmak için bir sebep daha işte, o mükemmel birisiydi. Bana son kez sarılıp hastaneden ayrıldı. Beni de sorularla baş başa bıraktı. Acıktığını hissettiğimde kafeteryaya indim. Tekrar tost yiyecektim. Bu sefer atmayacak veya kusmayacaktım. Niki'ye göz atıp odadan çıktım. Boş koridorlarda düşüncelerim ile yürümeye başladım.
Kafeteryaya vardığımda Daehyun oradaydı. Gitmiştir diye düşünmüştüm ama kafeteryanın dışındaydı. Kafeteryaya hem dışardan hem içerden giriş vardı. Bankta oturuyor ve yeri izliyordu. Biraz daha dikkatli baktığımda ağladığını gördüm. Alıştım demişti ama alışamamıştı. Üzülmüştüm. Konu Niki ve aşktı ama üzülmüştüm. Telefonumun çalma sesi ile Daehyun'u izlemeyi bıraktım. Telefonu aldım. Sunghoon arıyordu.
"Alo?"
"Sunoo hastanede misin?"sesi morali bozuk geliyordu
"Evet başka nerede olacaktım?"
"Of biraz kafan dağılsın istiyorum hep orada dura dura zaman geçer mi bari kahvaltı yapsaydık"
"Merak etme ben kafeteryadaydım eskisi gibi değil doğru şekilde yemeğimi yiyeceğim kaptan"
"Aferin ben gelemeyeceğim ama tamam mı? Belki ikindin gibi"
"Tamam sıkıntı yok bye"
"Bye"
Telefonu kapatıp cebime koymadan önce mesajlara baktım. Niki'nin annesini görünce gülümsedim. Ona dün Niki hareket etti diye mesaj atmıştım. Kadın çok sevinmişti. Maalesef Japonya'da olduğu için gelemiyordu. İşleri yoğundu. Ona her şeyi haber ediyordum. Niki sayesinde Japoncam vardı bilemediğim yerler içinse çeviri kullanıyordum. Telefonumu cebime tıkıştırıp bir tost almaya gittim. Bir tane alıp masaya oturdum. Bir ısırık alıp düşünmeye başladım. Hayatımız bir anda değişmişti. Düşünceler arasında midem bulanmadan yemeğimi yemiştim. Bir ısırık daha aldım. Kafeteryadan dışarı baktım. Daehyun gitmişti. O iyice kafamı karıştırmıştı. Dışarda tanıdık bir kişi görünce gülümsedim. Beomgyu dışarıdaydı ve yanında Taehyun vardı. İkisi arasında bir şey varmış gibi hissediyordum ama bir şey demiyordum. Rahatsız olabilirlerdi.
_______
Oy verir misiniz? Sizi seviyorum okurken düşündüğünüz şeyleri yorum yapabilirsiniz.
DAEHYUN BİR İDOL DEĞİL SADECE HAYALİ BİR KİŞİ KENDİM OLUŞTURDUM
Böyle biri gibi düşünebilirsinizz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koma // Sunki
FanfictionNiki'nin uyanacağına kalbiyle inanıyordu Sunoo. Hayallerinin günüydü o gün ama her şey tersine dönmüş bir felaket olmuştu. Sunoo'nun şimdiki hayali ise Niki'nin uyanmasıydı. Niki komadayken Sunoo onu hiç yalnız bırakmadı.