''Ahsen!''
Nefeslerimin arasından zorlukla çıkmıştı adı.
''Şşşh.''
Saçlarımı eliyle geriye ittirerek açığa çıkan omzuma dudaklarını bastırdı. Diğer eli ise çoktan kilotumun altına sinsice girmiş, kıpırdanıyordu.
Pekala, öğretmenim ile sevişmek zaten oldukça ekstrem bir durumdu. Ama öğretmenim ile okulda sevişmek, işte bu bambaşka bir seviyeydi. Onunla yaptığımız 'özel ders' bittikten sonra, tüm gün zaten ona bakıp yine de dokunamamanın verdiği istekle soyunma odasına benimle girmesini sağlamış, biraz arsızlık yapmıştım, ama işleri buraya kadar taşıyacağını düşünememiştim. Birkaç masum öpücük bizi buraya kadar getirmişti; duvara yüzüstü yaslanmış, arkamda duran Ahsen'in ellerinin altında eriyor haldeydim.
Okulun bu kanadında kimse kalmamış olsa gerekti, ama yine de birkaç kapı ötemizde bulunan ortak alanda olan biri bizi duymasın diye, dudaklarım neredeyse kanayana kadar ısırmak zorundaydım. Şikayet ettiğimden değil tabi, Ahsen'in becerikli ellerine kendimi nerede olursa olsun bırakmaya hazırdım.
Ahsen'in sıklaşmış nefeslerini boynumda hissetmek dahi beni yükseltirken, elinin altımda kıpırdıyor olması da yardımcı olmuyordu. Yavaş ve sakindi, ama sert ve emin şekilde dokunuyordu. Sadece vajinama sürtünen elleri bile onun karakteriyle uyumluydu, garip şekilde. Elleri klitorisimi bulduğunda, temasının getirdiği hisle gözlerim kapandı ve bir inilti çıkardım.
''Sakin ol..'' diye fısıldadı Ahsen. ''Tüm okul bizi duysun istemeyiz, hm?''
Başımı iki yana salladım. Ahsen, dudaklarını boynuma çıkartarak morarmasına sebep olacak dil darbeleri attı. Klitorisimi ezen parmakları yüzünden bir kez daha inledim. Nefeslerim düzensiz ve ağırdı, kapının önünden biri geçse kim bilir ne düşünürdü. Dikkatimi hem sessiz olmaya hem de zevk almaya vermek oldukça zor bir işti.
Ahsen, orta parmağını vajina dudaklarımın arasına getirerek ileri geri sürtmeye başladı. Yakında içime gireceğini artık bilen bedenim, işini kolaylaştırarak beni sırılsıklam bırakmıştı bile. Biraz sonra tahmin ettiğim hamleyi yaparak bir parmağını içime ittirdi.
''Ah-Ahsen-'' diye biraz yüksekçe inlediğimde, vücudumda dolanan eli ağzıma kapandı sesimi kesmek için. Bu bile zor önlüyordu sesimi birinin duymasını.
''Sessiz ol ufaklık, bir kere daha bağırırsan dururum, anladın mı?'' diye uyardı Ahsen sertçe. Ses tonuyla aynı sertlikte içimde git-gel yapan parmağı yüzünden başım omzuna düşmüş, bacaklarım titremeye başlamıştı. Bunu gördüğünde sırıttığını hissedebiliyordum. Dudakları tenime değiyor, öpücükleri beni sakinleştiriyordu, öte yandan bu sakinliğimi elleriyle bozuyordu. İçimdeki parmağına ikincisi eklenince, elleri dudaklarımı daha sıkı sarmaladı ve çıkardığım sesi örttü. Temposu bana göre fazla yavaştı, ama bunu bilerek yaptığına emindim. Beni delirtmek hoşuna gidiyordu ne de olsa.
"Siktir, kendin kaşındığın halde o kadar çabuk kıvama geldin ki..." diye fısıldadı Ahsen kulağıma. Elleri hala git-gel yapıyor, düşünmeme engel oluyordu.
Ona cevap veremeyeceğim için tek yaptığım şey duvara yasladığım ellerimden birini çekip onun altımdaki elini tutmak oldu. Bu daha çok içgüdüyle yaptığım bir şeydi, çünkü yaptığı şeyin etkisini geçirmeye yetecek gücüm olmadığını ikimiz de biliyorduk.
Ahsen, geleceğimi anlayınca daha sert olmaya başladı, neredeyse bizi birinin basmasını istediğini düşünecektim. Bana bu denli yoğun dokunurken nasıl sessiz kalabilirdim ki?
Sonunda, Ahsen'in ellerine boşaldım ve bu esnada çıkarttığım sesler diğer elinde kayboldu. Ahsen, beni çevirip sırtımı duvara dayadı ve ellerini yanağıma yerleştirip dudaklarıma uzun bir öpücük verdi. Nefeslerimi düzenlemek için geri çekildim ve başımı soğuk zemine yasladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
siyah kuğu (gxg)
RomansaGenç, büyük hayalleri olan yetenekli bir dansçı; Heves. Ve onun alışılmadık kurallara sahip olan yeni öğretmeni; Ahsen... İkisinin yolu kesiştiğinde, Heves'i Ahsen'in elinden kurtarmaya kimsenin gücü yetemez... Ahsen'in bile. [bu tanıtım 2 dk içinde...