Tokyo卍Revengers • 505 •

• 15 •

𝘚𝘸𝘪𝘵𝘤𝘩 𝘶𝘱 𝘮𝘺 𝘴𝘵𝘺𝘭𝘦, 𝘐 𝘵𝘢𝘬𝘦 𝘢𝘯𝘺 𝘭𝘢𝘯𝘦
𝘐 𝘴𝘸𝘪𝘵𝘤𝘩 𝘶𝘱 𝘮𝘺 𝘤𝘶𝘱, 𝘐 𝘬𝘪𝘭𝘭 𝘢𝘯𝘺 𝘱𝘢𝘪𝘯

𝘓𝘰𝘰𝘬 𝘸𝘩𝘢𝘵 𝘺𝘰𝘶'𝘷𝘦 𝘥𝘰𝘯𝘦
𝘐'𝘮 𝘢 𝘮𝘰𝘵𝘩𝘦𝘳𝘧𝘶𝘤𝘬𝘪𝘯𝘨 𝘴𝘵𝘢𝘳𝘣𝘰𝘺

.

.

Kurduğunuz mükemmel plan üzerine Tomanın toplantı salonuna gitmiştiniz.

Mikeye mesaj atıp seninle burada buluşmasını yazdın.

Hemen cevap verip geldiğini söyledi.

Ondan erken varmıştınız ve son hazırlıkları da yapmıştınız.

Salonun tam ortasındaki masaya yaslanmış onu bekliyordun.

İçin çok rahatttı ve herşeyin plana uygun ilerleyeceğinden emindin.

Bir kaç dakika sonra kapı açılmış Mikey odaya girmişti.

Herzamanki düz ifadesi.

"Merhaba Mikey"

Sahne neşeyle onu selamladın.

Onunla tartışmak için çağırdığını sanmıştı ama gülmen karşısında şaşırdı.

Şaşkınlığını çabuk toplayıp sana karşılık verdi.

"Merhaba?"

Sana doğru yürüdü ve tam karşında durdu.

"Ah seni neden çağırdığımı merak ediyorsundur"

Kollarını göğsünde birleştirdin ve sinsi ifadenle onu süzdün.

"Doğrusu evet"

"Dün gece hakkında konuşmak istiyorum, ve bir kaç sorum var"

Cevap vermeden yargılayıcı gözlerle sana baktı.

"Neden Hanmanın yanında değilsin?"

"Biz bu sabah tartıştık ve bitirme kararı aldık. Onun sadece yanlış karar olduğunu anladım"

"Demek sonunda sana anlatmak istediğimi anladın"

Şimdi o da sinsice gülüyordu.

"Evet başından beri haklıydın seni dinlemem gerekirdi, benim aptallığım işte"

Ciddi olup olmadığını kontrol etmek için sana baktı ama son derece ciddi gözüküyordun.

Hoş, söylediklerin onun egosunu okşuyordu. Bu yüzden inanmayı seçti.

"Ee ne sormak istiyorsun?"

"Dün akşam neler yaşandığını pek hatırlamıyorum, bana anlatır mısın? Çünkü neyin yarım kaldığını öğrenmek istiyorum"

Onun çevresinde yürüdün ve flörtöz tavırlarla konuştun.

Bu Mikeyin daha çok sırıtmasına neden oldu.

Güzel, oltaya geliyordu.

"Hatırlamıyor musun?"

"Ahh sanırım çok sarhoştum, tek hatırladığım seninle birlikte içtiğimiz"

"Evet birlikte içtik ve sonrasında seni odaya götürmem için benden rica ettin"

Söyledikleri kaşlarını kaldırarak gülüşünü daha da büyütmene neden oldu.

Neyse ki onun arkasındaydın ve yüzünü göremiyordu.

"Demek öyle yaptım ha?"

"Evet seni odaya götürdüm ve sonra bir anda Hanma geldi"