YILLARIN SIRRI

2

   Ertesi gün Draco Hogwarts'a dönmüştü. Narcissa evde sana bakıyordu Lucius'un pek umrunda sayılmazdın. İçinde bir karamsarlık dolmuştu sana atılan bu lanetten sonra sanki damarının içinden farklı birinin kanı, farklı birinin karamsar düşünceleri dolaşıyor ve yavaşça bu karamsarlık vücudunu sarmalıyordu. 

  Aradan bir yıl geçmişti, yaz tatilini Draco ile malikanede geçirmiştiniz. Odanızdan dışarı çıkmıyordunuz, bunun sebebi bile insanın içini karamsar bir duyguya hakim bırakabiliyordu. Malikanenin  her köşesinde ölüm yiyenler dolaşıyor, bazı anlar Voldermort'un iğrenç ve acımasız bakışlarına maruz kalıyordunuz. Tüm bunlar Draco ve senin mideni bulandırmaya yetiyordu.

   Bu sene sende hogwarts'a gidicektin. Mektuplarınız çoktan gelmiş Draco Narcissa sen ve Lucius express'e gelmiştiniz.

Rubbie: Görüşürüz anne görüşürüz baba.

  Lucius'a sarılmıştın ama Lucius seni geri ittirmişti.

Lucius: Bence fazla temasa gerek yok gidin artık.

Narcissa: Hadi görüşürüz çocuklar.

   Siz gittikten sonra sonra Lucius ve Narcissa konuşuyorlardı.

Narcissa: Rubbie'ye neden öyle davrandın?

Lucius: Artık sinirlerimi bozmaya başladı. Onunda ölüm yiyen olması lazım hemde Draco'dan önce olmalı. Çünkü onun gücü fazla. Çoğu kişiden fazla. Bu yüzden lord onu istedi. Bir ölüm yiyen onun gibi davranamaz alışmalı.

Narcissa: Onlar için çok erken değil mi?

Lucius: Merak etme lord onu en iyi şekilde eğitecek.
.
.
.

Rubbie: Abi ne kadar var hogwarts'a sıkıldım.

Draco: 10 dakika falan var.

Rubbie: Abi

Draco: Efendim

Rubbie: Sence hangi binaya seçilecem?

Draco: Soruyor musun bide? Tabiki de Slyhterin olacaksın.

Rubbie: Ya olmazsam o zaman ne olacak?

Draco: Saçmalama artık Slyhterin'den başka bir binaya seçilme şansın bile yok.

Rubbie: Bence o kadar emin olma abi.
Kim bilir belki Gryffindor'a seçilirim.

  Draco sana tiksinmiş bir şekilde bakar ardından gözlerini öfkeyle devirir.

Draco: Gryffindor'a seçilirsen ki seçilemezsin. Diyelim seçildin bizi unut ve böyle böyle saçmalıklar yapma.

Rubbie: Tamam abi kızma.

   Hogwarts'a gelmiştiniz ve senin binan şeçilecekti. Prf. Mcgonagall sırayla birinci sınıfların isimlerini okumaya başladığı sırada sen ise Slyhterin masasında oturan Draco'ya bakıyordun.

Mcgonagall: Ginny Weasley

Seçmen şapka: hm seni nereye yerleştirceğimi çok iyi biliyorum GRYFFİNDOR

   Gryffindor masasından büyük bir alkış yükseldi. Ginny denen kız koşarak birilerine sarıldı sanırım abileriydi.

Mcgonagall: Rubbie Coltrane Malfoy

  "Ne bir Malfoy daha mı"
  "Kesin Slyhterin olacak"
  "Zeki birine benziyor bence o bir Rawenclaw"
  "Hayır Gryffindor çok masum duruyor"

Seçmen şapka: Hm nasıl olabilir bu. Sende bir güç hissediyorum. Sürüleri tek bir üflemen ile parçalara ayırıp kanlarını dondurabilecek bir güç söz konusu. Evet o sensin yıllardır beklenen Slyhterin varisi sensin. Slyhterin'in varisi aramıza hoşgeldin. SLYHTERİN

  "Ne Slyhterin varisi mi?"
  "Gerçek olamaz"
  "Kesin çok güçlü"
  "Tanrım çok güzel"

  Söylentileri takmadan Draco'nun yanına gitmiştin.

Rubbie: Abi noluyor varis olunca. Herkes bana neden hortlak görmüş gibi bakıyorlar.

Pansy: Hortlak olabilirsin de ondan canım.

Draco: Pansy başlama şimdi sen. Şimdi şöyle bunu sana benim anlatmam doğru olmaz. Sen sadece şunu bil çoğu safkanlardan özellikle bulanıklardan daha güçlüsün. Bunları bilsen yeter.

Rubbie: Tamam öyleyse. Ben biraz hogwarts'ı gezicem.

Draco: Tamam 389. Odaya gelirsin beraber kalıcaz.

   Büyük salondan çıkmıştın. Hogwarts'ı tam olarak bilmediğin için rastgele geziyordun. Koridorda yürürken birine çarpmıştın.

Rubbie: Çok pardon önüme bakmıyordum.

Cedric: Önemli değil Malfoy.

Rubbie: Soy adımı nerden biliyorsun?

Cedric: Adımı sormuyacak mısın?

Rubbie: Ah pardon adın ne?

Cedric: Cedric Diggory. Soruna yanıt verebilirim şimdi. Seni tanımayan yok zaten. Herkes biliyordu en kısa zamanda Slyhterin'in varisinin Hogwarts'a geleceğini. Geçen yıl duymuştum bende.

Rubbie: Kimden duydun ki?

Cedric: Harry Potter'dan.

Rubbie: Harry Potter mı? O kim oluyor ki?

Cedric: Cidden bilmiyor musun??

Rubbie: Evet bilmiyorum da kim ki o.

Cedric: Oda senin gibi seçilmiş biri. İsmi lazım değilin büyüsünden kurtulan tek kişi. Ayrıca abinin baş düşmanı gibi bir şey.

Rubbie: Anladım, bahsettiğin kişi sözde "ismi lazım değil" Voldermort mu?

Cedric: Ssh azına onun ismini almamalısın bence. Slyhterin'in varisi olduğun için fazla cesaretli davranmamalısın.

Draco: Bence onun cesaretini ağzına almamalısın sen yürü Rubbie.

Rubbie: Abi bir dur çekiştirme beni.

Draco: Sana ben demedim mi Slyhterin olmayanlar ile konuşma diye. Malfoy soyadını kirletmek mi istiyorsun sen.

Rubbie: Tamam konuşmam ama neden bu kadar abartıyorsun.

Draco: Abarttığım falan yok. Malfoy soyadını taşıyorsan Malfoy'lara layık davranman lazım hele Slyhterin varisi olan biri için.

Kısa yazdığım için özür dilerim bir sonraki bölüm uzun yazicam.💗💗💗