Draco seni çekistirerek astronomi kulesine getirmişti.
Rubbie: Abi ne yapıyorsun bırak kolumu
Draco: Bana abi falan deme ölüm yiyenleri sabote etmeye çalışıyorsun demi biliyorum
Rubbie: Ne sabote etmesi neden öyle bir şey yapayım ki.
Draco: Neden yapmayasın tam bir ikiyüzlüsün alçağın tekisin ben hala şaşırıyorum Malfoy soyadını kirletmeye gururun nasıl el veriyor. Keşke o gün annen ve baban yerine sen ölseydin ve başımıza kalmasaydın.
Dedikleri karşısında dolan gözünden bir damla süzüldü. Karmaşık duygular içinde sınırsız bir düşünce ele veriyordu seni.
Draco: Düşünmeyi kes tam bir kaltaksın.
Artık abinden bunları duymak seni hıçkırıklara boğmuştu.
Draco seni astronomi kulesinde bırakıp gitmişti. Artık bu acıların birikmesiyle oluşan acıyı salmamak için direnirken yere çöktün. Direndiğin acı gözlerinden şiddetli bir şekilde yaş olarak süzüldü. Yavaş yavaş bu biriken öfke, kontrolü kaybetti ve tırnaklarınla boynunu ve yüzünü yoluyordun. Daha doğrusu sinir krizi geçiriyordun. Deli gibi titremenin verdiği baş dönmesi ile vücudun artık dayanamayacak hale gelmişti. Oracıkta bayılmıştın. Boynun tamamen kan içerisinde yüzünün pek bir farkı yoktu.
.
.
.
Draco: Sence onu bukadar cezalandırma yeterlimi aklı başına gelmiştir. Hatta çoktan sinir krizi geçirmiştir tanıyorum onu.Tom: Bence gidip bir bakalım (Voldermort ile aynı kişi değil voldinin çocu)
Draco ve Tom astronomi kulesine geri gelmişti. Seni yerde kan içerisinde yatarken gördüklerinde donakalmışlardı.
Draco: R-Rubbie hayır hayır naptım ben biliyordum aile konusunda dayanamayacağını.
Tom: Öyle kendi kendine konuşmaya devam etmek yerine revire götürsek daha faydalı olmaz mı Draco.
Tom, yerde kanlar içinde yatan seni kucağına almış revire yürüyor Draco ise arkasından telaşla geliyordu.
.
.
.
Harry: Duydun mu Hermonie?Hermonie: Neyi duydum mu?
Harry: Slyhterin varisi şuanda revirde, astronomi kulesinde yerde kanlar içinde baygın bulunmuş.
Ron: Bence bir düşmanı yapmıştır.
Harry: Ama tırnak izleri varmış boynunda.
Hermonie: Merlin aşkına. Harry sen bunları nereden biliyorsun?
Ron: Yoksa varise abayı mı yaktın? Puhahah.
Harry: Saçmalama Ron asla onun gibi birine aşık olmam. Rawenclaw'lı bir kız var Cho Chang revire ağrı kesici için gittiğinde görmüş. Başında Tom ve Draco varmış.
Hermonie: Tom Marvolo Riddle mı?
Harry: Evet o.
Hermonie: Üçünün bir arada olması biraz fazla ilginç değil mi?
Ron: Nesi ilginç zaten Malfoy abisi her türlü yanında olucak. Tom'a gelirsek zaten geçen senede Draco ile takılıyordu.
Hermonie: Evet ama yinede ilginç.
.
.
.
Hala baygın halde yatıyordun Draco yaptığına fazlasıyla pişman olmuştu. Tom ise dikkatlice seni izliyordu.Tom: Panik atak geçirmiş olmalı. Annem... Annemde panik atak geçiriyordu. Bu kadar kendini hırpalamasada oda tırnaklarını kendine batırıyordu. Başka şeylere zarar vermemek için. Yüzünde de boynunda da tırnak izleri var.
Draco: Madam Promfey'in geleceği yok galiba.
Draco'nun dediğinin üzerine Tom ayaklanıp bir kutu getirdi. İlk yardım kutusuydu. İlk önce pamuk ile kanları temizleyip tek tek yara bandı yapıştırıyordu.
Tom: Bu gece benle kalsın uyandığı zaman seni görmek istemesini beklemiyorsundur umarım.
Draco: Peki, o zaman ben gidiyorum.
Draco gittiğinde yanında sadece Tom vardı. Tom senin her bir zerreni ezberlemek istercesine sana bakıyordu, adete seni gözünde seni yiyip bitirmişti. Artık uyanmaya başlamıştın.
Rubbie: Neredeyim ben sen kimsin.
Tom: Beni bilmemen normal ufaklık.
Tom sana elini uzatmıştı. İlk baş biraz tereddüt etsende elini sıkmıştın.
Tom: Tom Marvolo Riddle. Sende Rubbie Coltrane Malfoy. Bana kısaca Tom de diğer ismimden pek haz etmem.
Rubbie: Tanıştığıma memnun oldum Tom. Buarada abim nerede.
Tom: Bu gece benimle kalıcaksın. Abinin de, senin de kafanızı dağıtmanız lazım.
Tom seni kucağına almıştı.
Rubbie: Hey Tom indir beni yere yürüyebilirim. Bir şeyim yok.
Tom: Baş üstüne hemen indiriyorum.
Tom seni indirmişti. Ama indirdiği gibi başın dönmüş yere yapışmıştın.
Rubbie: ahhh
Tom: RUBBİE!! Hani bir şeyin yoktu. İyi misin? Bir yerine bir şey oldu mu?
Tom yere senin yanına eğilmişti. Ve üzerine düştüğün dizini açtı.Tom: Fena düşmüşsün kanıyor bekle yara bandı getireyim.
Tom yara bandını dizine yapıştırmış ve seni kucağına almış odasına götürüyordu. Normalde bu kadar çabuk kabul etmezdin fakat Tom sana ayrı bir güven vermişti bu yüzden ona güveniyordun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILLARIN SIRRI
FanfictionOnunda bir hayali vardı ama emin ol onun hayali bu değildi.