ten

92 23 0
                                    

"Seninle aynı dili konuşamıyoruz, demek ki konuşaraktan da olmayacak."

"Neyi kast ediyorsun, çekilsene arkamdan." Çekildiğinde önümü onun önüne döndürdüm.

Gözlerine tekrar eskisi gibi bakmamak için çok çaba sarf ediyordum. "Sana aşığım, seni hala eskisi gibi seviyorum."

Durdu elini yüzüme doğru getirdi ama dokunamadı eli hava da kaldı.

Bir kaç kişi bizi durup izleyip videoya çekiyordu. "Sen ise.. hala benimle ilgili düşüncelerle çelişiyorsun Jinnie."

Burukça gülümseyince anladım gerçekten kırılmıştı ağlamamak için kendini zor tutuyordu.

"Bin. Arabaya bin dedim." Gözleri büyüyüp küçüldü hemen ikiletmeden bindi ön koltuğa.

Arabaya geçip sürmeye başladım bir süre sessizlik kapladı ortalığı. 

"Ben.." İkimizde ben demiştik. "Önce sen, lütfen." Dediğimde elleriyle oynamaya başladı 10 yaşındaki çocuk gibi.

"Beni affedememenin nedeni ne?" Alaycı bir gülümsemeyle hem önüme hem ona bakmayı ihmal etmedim.

"Kendimim, bilmiyor musun? İlişkiye başlarken o zamanki zamanda bile aynıydım."

"Seni incitmişim gibi davranıyorsun ama?" Dediğinde başımla onayladım.

"Öyle zaten, incittin beni." Vitesteki elimi tutup sıvazladı iki eliyle.

"Affedilemeyecek çok mu suçum var?" Güldüm başımla reddettim.

"Çok acele ediyorsun, seninle karşılaştığım günden beri."

"Seni kaybetmek istemiyorum, sen beni kaybetmek ister miydin peki?"

Trafiğe yakalanmıştım, gözlerini gözlerime sabitledi.

"Eskisi gibi olabileceğimize inanıyor musun? Sadece senden evet veya hayırı duymak istiyorum."

"Evet.. kendimden bu kadar eminken senin kendinden emin olmaman gibi."

"Ben kendimden eminim Min. ama senden emin değilim." Gülünce bende ciddi kaldım.

"Seni tekrar bırakacağımı mı düşündün yoksa?" Başımla reddettim.

"Sen bırakmazsın, bıraktırırlar sana." Ellerini saçlarını geçirdi sinirlendiğini çok belli ediyordu.

Sürmeye devam ettim arabayı. "Sözleşmem bitti benim Jin, sözleşmemi yenilemiyorum çünkü, artık bu ünlülük meselesi hayal ettiğimden daha çok berbat."

"Yani pişmansın?" Başıyla onayladı. "İlk günkü gibi değil ama sonrası için evet."

"Zamana ihtiyacım var, bekleyebilir misin?" Dediğimde yüzünde tekrar gülücükler açmaya başlamıştı.

"Zaman senin, seni bekleyeceğim Jin." Bir şey demedim zoraki bir gülümseme sundum yüzüme.

"Beni buralarda indirebilir misin?" Dediğinde bir kaç yol geçtikten sonra arabayı durdurdum.

"Bıraksaydım?" Dediğimde gülümsedi sarılmak ister bir hali vardı. "Şimdilik dediğin gibi, sana zaman vermem daha iyi."

Evine bırakmamla bu bağlantıyı pek bağdaştıramamıştım. Eve doğru sürdüm arabayı.


the police and the pop cycle. ✭ (hyunho)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin