2.6

55 5 6
                                    

Hyungwon:
Seninle birşey konuşmam lazım
Önemli
(19.33)

Changkyun:
?

Hyungwon:
:( çok kırdım seni ya
(Gönderilmedi)
Bahçeye gelebilir misin?

Changkyun:
Bi de ayağına çağırıyo imdat
(Gönderilmedi)
Tm

Uyuşuk hareketlerle çıktığı yatağından üstüne bol sweatını geçirip aynadaki çökmüş görüntüsünü inceledi biraz

Gözleri ağlamak şişmiş ve uykusuz kaldığı için altında koyu halkalar olmuştu. Karman çorman olmuş saçlarıyla da berbat görünüyordu

Derin bir nefes aldıktan sonra ayaklarını sürüyerek yavaş yavaş aşağı kata inip bahçeye çıkan pencerenin önüne geldi

Özlemle izlediği arkası dönük beden öylece dikiliyor kendisini bekliyordu

Kalp atışları hızlanmıştı yine, fakat bu sefer acı dolu hissi yaymaktan başka birşey yapmıyordu

Sürgülü kapıyı yavaşça iterek dışarı çıktı. Hava soğuk değildi fakat üşümüştü

Sesi duymasıyla arkasını dönen hyungwon, karşısında zaten küçük olan bedenin daha da küçük kalmasıyla yüreği burkulmuştu

Of minhyuk niye dinlediysem sanki seni diye geçirdi içinden

Kendisi hariç her yere bakan bedeni kucaklamak ve bir daha asla bırakmamak istiyordu

Ama ondan önce yapması gereken birşey vardı

Adım atarak aralarındaki mesafeyi kapattı. Ne denli çöktüğünü daha rahat görebiliyordu

Elini kaldırıp soğuk yanağa yasladı. Heyecanlanmıştı. Baş parmakları uykusuz kaldığını belli eden göz altlarında gezinirken, gözleri bir türlü kendisininkiyle buluşmayan gözlere bakmak için can atıyordu

"Neden bana bakmıyorsun?"

Anlık olarak buluşan gözlerindeki kırıklığı görmek canını fazlasıyla yakmıştı

"Changkyun"

Diğer elini de yanağına çıkartmasıyla avuçlarının arasındaki yüzü yukarı doğru kaldırıp kendisine bakmasını sağladı

"Sana birşey söylemem lazım"

Yavaş yavaş yaklaşırken yüzlerinin arasında milimler duruyordu

"Seni seviyorum"

Duyduğu cümleyle gözleri doldu. Şuan tek dileği bunun bir rüya olmamasıydı. Fakat kendi de biliyordu ki yanağını okşayan sıcak eller son derece gerçekti

"Senden gerçekten nefret ediyorum"

Fısıltıyla kurduğu cümleyi duyan hyungwon, şaşkınlıkla kalmıştı. Beklemiyordu

"Ama bir o kadar da çok seviyorum seni"

Geri çekilecekken durmuş, dudakları iki yana kıvrılmaya başlamıştı. Biliyordu, onun da kendisini sevdiğini biliyordu

Dudaklarının birleşmesiyle daha fazla söyleyecek birşeylerinin kalmadığını anlmış, usulca gözleri kapanmıştı. Kyun yıllardır bu anın hayaliyle yaşıyordu

İncecik beline dolanan ellerle parmak uçlarında yükselip kollarını boynuna sardı. Birbirleri için atan kalplerinin seslerini net bir şekilde duyuyorlardı

Nefes nefese alınları birbirlerine yaslandığında changkyun hala anın gerçekliğini sorguluyordu

"Özür dilerim changkyun, seni bu kadar geç fark ettiğim için"

Önemli değil anlamında kafa salladı. Bir önemi yoktu artık. Yıllardır beklediği, sevdiği adam kendisine gelmişti

"Beni seviyorsun, önemli olan bu"

Gülümseyerek kendine sımsıcacık bakan omeganın alnına bastırdı dudaklarını. Kendisine hep böyle mi bakıyordu sahiden?

Aptallığına kızsa da elinden birşey gelmiyordu sonuçta. Kaybettikleri zamanları telafi edecek bir ömürleri vardı

"İçeri geçelim hadi. Önce sana uzun bir süre sarılacağım sonra da benim yüzümden kaybettiğimiz zamanları telafi edeceğiz. Çok işimiz var changkyun"

Sonunda aqq

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sonunda aqq

Sonunda aqq şüko

I'm bussy now, try later | 𝙃𝙮𝙪𝙣𝙜𝙆𝙮𝙪𝙣Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin