cigarettes after sex minsung

•

saçında gezinen parmakların verdiği huzurla sayamadığı hayallerine dalıyordu, sanki evren yok olmuştu ve geriye toz parçasıyla birlikte ikisi kalmıştı.

kampüsün kamelyalarından birine oturup uzun süre sohbet etmişler ardından ise çok konuştuğunu düşünüp başını minho'nun omzuna yaslamıştı. sonradan aralarına katılan felix ise bu tablo karşısında ufak bir tebessüm göstermişti. hayatına nadiren insan alırdı jisung, chan, felix ve arada bir hyunjin'le takılmak dışında yaptığı pek çok şey yoktu lakin şimdi çoğu gözlerin üzerinde olduğunu bilmesine rağmen huzurun tadını alıyordu.

"ya hyunjin salak mısın bırak şunu."

gözlerini aralayarak karşısında atışan bedenlere baktı.

"felix o kimdi?"

elinden telefonu almaya çalışıyordu hyunjin.

"hyunjin kes şunu sevgiline güvenmiyor musun?"

minho'nun cümlesiyle omzunu silkerek yerine sinmişti, felix'in gözleri jisung'u bulunca ise kimin mesaj attığını anlamıştı.

fakat mesajı takmamış, telefonu masaya bırakarak banktan kalkmıştı.

"oğlum sen aptal mısın, neden çocuğu zorluyorsun?"

hyunjin'e yönelttiği soruyla cevap alamamıştı, geçmişi pek karanlık değildi hyunjin'in hatta tertemiz sayılırdı. sevgili yapmışlığı ya da aldatılmışlığı yoktu bu sebeple güven sorununun olduğunu kimse düşünemezdi özellikle kendisinden başkasına bakmayan bir sevgiliye sahip olunca.

"bebeğim diye mesaj atmış, niye başkası diyor?"

çatık kaşlarını düzeltmeden konuşmaya devam ediyordu.

o an jisung neler olduğunu tam anlamıyla kavramıştı.

telefonu eline alarak mesajlara girmişti, gördüğü satırlar ile de beyninden vurulmuşa döndü. eski sevgilisinin aptal mesajı sinirlerini bozmaya tamamen yetmişti. bebek için paraya ihtiyacı olduğunu söylemişti yeniden ve bu yardımı felix'ten beklemişti.

"kusura bakma da hyunjin, bebek gibi çocuk tabi derler. böyle trip atarsan daha çok kişi der."

telefonu kapatıp tekrardan yerine yerleşti, hyunjin'i ikna çabaları sonucunda kalkmış felix'in peşinden gitmişti.

ikili yalnız kalınca ise konuşmayı başlatan taraf minho olmuştu.

"ne yazmış?"

hemen kavramıştı konuyu.

"para istiyor, arkadaşımın ilişkisi benim yüzümden kötüye gidecekti."

yanağında yer edinen parmaklar kendisini uysallaştırmak adına harekete geçmişti.

"ben konuşurum onunla merak etme, ilişkilerine hiçbir şey olmaz."

başını sallayarak omzundaki yerine yerleşmişti tekrardan.

gözleri bu sefer etrafı tararken tanıdık iki bedenle yutkunmuştu.

chan ve seungmin.

farklı bölümlerde olmalarına rağmen gösteriş yapmak için buralara kadar gelmeleri jisung'un canını sıkmamıştı aksine komik bulmuştu.

başını kaldırarak yanındaki bedenin kulağına fısıldamıştı geldiklerini söylemek adına.

minho da gözlerini o tarafa çevirip gülmüştü, seungmin'in gittikçe gözünden düşüyor oluşundan dolayıydı.

uzun süredir devam eden arkadaşlıklarını birkaç gün önce kesmeye karar vermişti ve o günden beri seungmin saçma sapan işlere bulaşıyordu.