Sevdiğimiz karakterleri sadece kitaplarda ya da dizilerde görmemiz gerekmez. Hayal gücümüz de bir kitap hatta dizidir. Bizlerde o sahnelerde birer kahramanızdır.
Bu kitap da benim hayal gücümün eseri olacak, gelin ve benim sizlerle paylaştığım düny...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Diziyi yeni bitirdim. Dedim niye bir bölüm yazmayayım?
***
Targaryen hanedanının kudretli kanından gelen tüm bireyler gümüş sarısı saçlara sahipti. Çoğunlukla başka aileler ile birleşseler dahi kızlar hep Platin saçlı doğmuştu. Ancak iki sarı saçlı Targaryen -genellikle uzaktan da olsa kuzen olurlar- birleştiğinde doğan bir çocuğun siyah saçlı olması imkansızdır. Erkek doğsa bile bu imkansızdır.
YN tüm nesilin ayrıcalığıydı. Kuzgun karası saçlara sahipti. Mavi değil zümrüt yeşillere ev sahibi olan gözleri vardı. Arryn hanedanından gelen Aemma, kralın ilk karısı ve aynı zamanda Rhaenyra ve YN'nin annesiydi ve o da platin saçları ile bilinen bir kadındı. Arryn soyu gibi. YN'nin hepsinden farklı bir görünüşe sahip olmasını gayri meşru bir çocuk olmasına yoruyorlardı ama bu sadece dedikoduydu. Onun ejderha hükmüne sahip olmadığına inandılar.
Kral bile aksini kanıtlayamasa da onun kendi çocuğu olmadığına inandı. Rhaenyra'nın kendi ejderhası vardı. Güçlü ve yaşını aldığında çok büyüyecek olan bir ejderhaydı. YN sırf gösterme olsun diye türü küçük olan bir ejderhaya sahipti.
Onu çok seviyordu. Ejderhası ne kadar küçük olsa da atik ve hızlıydı. Onu kendisine benzetiyordu. Dışlanmış ve hepsinden farklı. Üstelik onun saçları gibi siyah çelik gibi pullara sahipti. Hatta gözleri bile aynı renge sahipti. Herkes ikisinin birbirine layık olduğunu söylerdi.
Uysal bir yapıya sahipti ejderhası. Kral özellikle onu seçmişti çünkü YN ejderha hükmüne sahip değilse zarar görmemeliydi. Kendi kızı olmadığını düşünse de onu kendisi büyütmüştü ve ona değer veriyordu. Ne kadar varis ilan edecek kadar olmasa da.
Avluda hayatını gözden geçiriyordu 14 yaşında ki kız. Yaşına göre büyük ve olgun duruyordu. Boyu ablasından uzundu. Bunu her gün yapardı. Sürekli kendisini diğerleri ile kıyaslardı. Daha iyi olmak için çabalardı. Dersleri çok iyiydi, hatta gizliden kılıç eğitimi alıyordu. Kendisini koruyabilmeliydi çünkü onun Targaryen olduğuna inanmayanlar suikast girişiminde bulunmuştu. Tahmin edildiği üzere bu epey fazla olmuştu.
Diğer Targaryen kadınlarının sahip olmadığı bir çok güçlü yanı vardı. Kimse bilmiyor olsa da. Nefesini bıraktı ve bugün bir değişiklik yapıp avludan başka yere gitmek istedi. Kayalıklara ilerlemeye karar verdi. Nigreos oraya daha hızlı ulaşmasında yardımcı olmuştu. Küçük ejderhanın pullarını okşadı ve yere atlayıp kayalıklara vardı. Suyun taşlara çarpışı onun içini ferahlattı. Dalgalara atlayıp o da savrulmayı istedi. Küçük çakıl taşları gibi sürüklenmek istedi.
Nigreos az ilerisine uzanmıştı. Yakın yerlerde bile yoruluyordu. Hızlıydı ama güçlü değildi. Ateş püskürttüğünde her zamankinden çok yorulurdu. Ona gülümsedi ve dalgalara döndü. Kendini bildi bileli onunlaydı ve bundan şikâyetçi değildi. Devasa bir kükreme duyduğunda arkasına baktı. Gri bulutların arasında kahverengi ve yırtıkların bulunduğu kanatları gördü. Sonra sarı saçlar kendini ele verdi.
