-Lucien Castle-

640 35 5
                                    

Lucien aşkım hakkında bir şeyler okumak istiyordum ama hiçbir yerde yok

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Lucien aşkım hakkında bir şeyler okumak istiyordum ama hiçbir yerde yok...

Üzgünüm bu yüzden.

Dedim ki ben yazayım bari.

Umarım seversiniz aşklarım ❤

Uyarı: Kiss, kısa tutkulu davranışlar jwififkek
***

Klaus senin eski sevgilindi. Ona çok aşıktın ama Elijah yüzünden ayrılmıştınız ve bir daha asla eskisi gibi olamamıştınız.

Lucien sana deli gibi aşıktı. Aşkının karşılıksız olduğunu bilmesine rağmen şansını denedi ve sen hala Klaus'u sevdiğini söylediğinde ondan her zamankinden daha çok nefret etti.

Orijinal vampir büyüsü ve 7 büyük sürünün kurt zehrini karışırıp farklı bir forma geçti. Elinde ikinci bir serum vardı. Bunu sana vermeyi düşünüyordu. Vazgeçmeyecekti. Ama önce önündeki engelleri aşması gerekiyordu.

Klaus ve onun ailesini yer yüzünden silecekti. Onlar yüzünden sana kavuşamamıştı. Önceden ondan azıcıkta olsa hoşlandığını biliyordu. Onlar kaleye hiç gelmeseydi birlikte olabilirdiniz. Ancak Klaus seni ondan almıştı.

Cami ile Klaus'un arasında bir şeyler olduğunu biliyordun. Yinede ikisinden de nefret edemiyordun. Bu senin elinde olan bir şey değildi. Senden çok bunu intikam haline getiren kişiler kardeşlerindi.

Aurora seni üzmesine katlanamıyordu ama elinden de bir şey geldiği yoktu. Tristan sana nutuk çekerken içeriye dalan Klaus ile hepiniz ayağa kalktınız.

"O nerede!" Kimse anlamamıştı, "Kim nerede Niklaus?" Aurora sordu. Klaus onu önemsemeden yanına geldi, "Cami nerede YN?" Sesi fısıltı gibiydi. Korktun. Ona bir şey yapmamıştın ama Klaus sana inanmazdı.

"Hiçbir şey yapmadım Nick. Bana inan. Yemin ederim hiçbir şey-" bağırdı, "Bana yalan söyleme! Ona zarar verdiysen eğer seni-" bir kahkaha koptu.

Herkes kapının pervazına yaslanmış Lucien'ı gördü.

"Ne? Ne yaparsın Nick?" Sırıttı ama sen onun sinirli olduğunu gördün. Eski arkadaşının başına bela almasını istemedin.

"Lucien sen karışma. Ne derdi varsa benimle konuşsun." Onun için korktuğunu gözlerinde gördü. Endişen onu mutlu etti.

"Endişelenme aşkım. Bana bir şey  yapamaz." Klaus onun üzerine yürüdü, "Yoksa...sen-" Lucien onu böldü, "Evet evet. Bendim. Sevimli Cami eski bir dostumla güzel vakit geçiriyor. Kanlı vs..." Klaus melez gözlerini açığa çıkarıp onun  üzerine atladı ama Lucien onu sanki basit bir bez bebekmişçesine ileriye fırlattı.

Sen ve kardeşlerin şok içersinde kalmıştınız. Bu gerçekten inanılmazdı. Nasıl böyle olabildiğini anlamamıştınız. Ama Klaus şaşırmamıştı. Demek ki yenileceğini biliyordu. Buna rağmen ona saldırmış olması içini burktu.

Gözlerinde ki hayal kırıklığını saklayamadın. Klaus yerden kalkarken bakışlarını gördü ama gözlerini çevirdi. Neredeyse gülecektin. Birde pişman olmuş gibi davranıyordu. Lucien onu tekrar yakasından yakaladı ve duvara fırlattı.

Duvar bir yapboz gibi parçalara ayrıldı. Yıkılan duvar büyük bir direkti ve evin temelini tutuyordu. Koca ev çökmeye başladığında kardeşlerin kaçmıştı. Klaus yerden kalkmaya çalışırken Lucien seni yakaladı ve oradan götürdü.

***

Lucien'ın kucağındaydın. Onun rezidansındaydınız. Seni istemese de kucağından indirdi. Şokla ona bakıyordun.

"Sen...nasıl?" Zar zor konuştun. Bakışlarını kaçırdı.

"Freya ve Vincent'dan ufak bir yardım aldım. Esther'in soyundan gelen bir cadı kanı ve Cadı meclisinin lideri. Birde 7 büyük kurt adam soyunun zehiri de var." Ona şaşkınlıkla baktın, "Öldüler mi?" Gözlerine baktı.

Gözlerinin renginden başı dönüyordu, "Yaşlı üyeleri seçtim." Kaşlarını çattın, "Masum insanları öldüremeyeceğine söz vermiştin Lucien." Sana doğru bir adım attı, "Umrumda değil YN. Mikaelsonlar bizi istedikleri an öldürebilecekken buna göz yumamazdım. Sana bu şekilde davranırken seni koruyamamak canımı yakıyordu. Göremiyor muydun?"

Gözlerini büyük cama diktin. Güneş batıyordu. Eliyle çeneni tuttu ve kendisine bakmanı sağladı, "Bunu senin için yaptım. Birlikte olabilmemiz için. Ama bana hala bir şans veremezsin değil mi?" Umutsuzlukla sordu.

İçin yanıyordu. Onu üzmek istemiyordun. Klaus'a karşı içinde hala bir sevgi varmıydı? Hayır, kalmamıştı. Sana yaptıkları artık yeterdi. Ama onu unutmak için Lucien'ı kullanmak istemiyordun. O bunu haketmiyordu.

Ancak ona tam anlamıyla şans vermeye hazırdın. Gözlerine baktın ve onu yanaklarından tutup kendine çektin. Dudaklarını öptün. Ellerin hala yanağındayken bunu sevdiğini farkettin. Lucien ise o kadar şaşırmıştı ki karşılık veremiyordu.

Dudaklarınız ikinizde hareketsizce dururken öylece kaldı. İkinizde başka bir şey yapmadınız. Ellerini beline koyduğunda seni sertçe kendisine yapıştırdı. Ne kadar güçlenmiş olmasına hayret ettin. Bu muazzam güce karşı koymadın.

Aniden dudaklarını hareket ettirdi. Belindeki ellerinden birini saçlarına koydu. Dudaklarınızı ayırıp gözlerine baktı ve gülümsedi. Gözlerinin parlaması onun içini titretmişti. Dudaklarınız tekrar buluştuğunda sertçe çarpıştı.

Ellerin bu sefer ensesine gitti. Seni belinden sıkıca tutarken diğer elini kalçana indirdi. Onu hissediyor ve bundan zevk alıyordun.

"Lucien..." adını fısıldaman onu çılgına çevirdi. Dudaklarını ısırdı. Seni duvara yapıştırdı ve kendisini sana bastırdı. Zonkluyordun. Klaus'tan sonra ne zamandır böyle hissetmiştin? Asla. Klaus'ta bile böyle tutku yaşamamıştın. Kıyafetini parçalayıp yere attığında hiç beklemeden kendisininkini de çıkardı.

Kaslı vücudu ortaya çıktığında aşırı enerjik ve aşırı yorgun hissediyordun. Garipti. Kucağına çıktın ve elini ensesine atıp saçlarını çekerken öptün.

"Seni istiyorum aşkım. Bana izin verir misin?" Gülümsedin, "Hazırım Lucien." Her şeye diye içinden devam ettirdin. Güldü ve seni öptü. Artık mutlu olmayı hissettiğine inanıyordun.

***

Canım Lucien'ım kalp kalp kalp.

Multifandom -Hayal Et-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin