Sirius, en parlak olarak bilinen o yıldız... Ya o yıldızın bir sırrı varsa? Ya sadece parlak olarak kalmıyorsa?
.
.
.
O gün bahar ayının bir gecesiydi. Edilia kendine çok güveniyordu Sirius'dan yararlanarak tarihe adını baş köşeye yazacağına inanı...
Geçmişinde kötü durumlar yaşamış, Adaletini arayanlara... Adaletsizliğe boyun eğmek zorunda kalmışlara... Sorunlarına göğüs germeye çalışanlara... Zorbalığa uğramışlara... Bu ilk hikayemi her türlü durumu yaşamış olanlara ithaf ediyorum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sirius, en parlak olarak bilinen o yıldız... Ya o yıldızın bir sırrı varsa? Ya sadece parlak olarak kalmıyorsa? . . .
O gün bahar ayının bir gecesiydi. Edilia kendine çok güveniyordu Sirius'dan yararlanarak tarihe adını baş köşeye yazacağına inanıyordu. Sirius yıldızı görünmeye başladı onun ışığından yararlanan Edilia formülleri tamamlayarak buluşunu hayata geçirdi. Bu buluş, buluş olarak kalmayacaktı insanlara mutasyon geçirtecek ve Dünyayı tamamen değiştirecekti. Bu buluş bir hastalığa dönüştü ve insanlara hızlı bir şekilde yayılmaya başladı. Bu gribe bir panzehir bulamadılar ve kabullenmeye başladılar. Adını da Achernar koymaya karar verdiler, Achernar hastalığının verdiği güçlere de "benlik" denmeye başladı. Achernar gribinin çoğu şeyde olduğu gibi hem olumlu etkileri hem de olumsuz etkileri vardı. İnsanlara DNA ve kişiliklerine göre çeşitli paranormal güçler veriyordu. İnsanların kimisi bu gücü yararına kimisi ise zarara kullanıyordu. Güçlüler güçsüzleri ezmeye başlamıştı, güçlerini beğenmeyen insanlar kendilerinden nefret ederek intihar etmeye başlamıştı. Bu kötü yanlar dışında insanlar teknolojiyi bu güçler sayesinde daha çok geliştirmeye başladılar. Uzay çalışmaları artmaya başladı ve bunun yanı sıra insanları gizlice koruyan ve dünyadaki adaleti sağlamaya çalışan bir meslek doğdu, adı da Lotus... Bu mesleğin gizli olmasının nedeni insanlar arasında benlikleri güçlü olan ve yetenekli insanları seçerek eğitim vermeleriydi eğer gizli olmasaydı insanlar arasında intiharlar daha fazla artardı. Ama intihar eden insanların haklarını savunmak ve bu seçimde yapılan haksızlıklara göz yummamak için bir kurum daha açıldı bu kurum Lotus'a hem rakip hem de düşman olan Lycoris'di. * * *
Ben Zerichio Lavinia, ortaokuldayken utangaç olduğum için sürekli zorbalık görürdüm. O gün de zorbalık gördüğüm sıradan, berbat günlerimden biriydi. Sıramda ürkekçe oturuyordum çaprazımda oturan, benden daha iri ve uzun olan kız yanıma yaklaşmaya başladı ne olacağını tahmin edebiliyordum. Kafama baş ve işaret parmağıyla bir fıskiye atarak: "Naber, zavallı?" dedi. Her zamanki gibi karşılık vermeyecektim. Ama sınıfımızın kapısından birisi girdi. Gözleri maviydi, sadece mavi değil gözleri hem dingin ve sakin bir okyanus, hem de hırçın ve öfkeli dalgaların barındığı okyanusu andırıyordu. Saçları gözleriyle uyumlu koyu mavi ve siyah gibiydi. Gözlerindeki hırçın ve öfkeli dalgaların kara bulutları ve aynı zamanda dingin ve sakin okyanusun kapalı mavisiydi. Bana "zavallı" diyen kızın yanına gelerek "Asıl sen zavallısın sana karşılık vermeyerek seni insan yerine koymuyor farkında değil misin?" dedi. Yanımdaki kız neye uğradığını şaşırmıştı öfkeli bir yüz ifadesiyle yanımdan uzaklaştı. Mavi saçlı kız yanımdaki sıraya oturdu. Ona teşekkür etmek istiyordum ama çok utanıyordum ve halime üzülüyordum. Cesaretimi toplayarak ona doğru döndüm ve " Teşekkür ederim , Ben Lavinia." dedim el uzatarak, elimi sıktı ve "Lavinia... ismin güzelmiş ölüm çiçeği, bende Elena." Dedi. Tekrardan kızarmaya başlamıştım. Elena tekrardan bana döndü ve "Benliğin ne?" diye sordu. "Çok klasik gelebilir ama görünmezlik." "Şaşırmadım." "Peki ya senin?" "Zihin okuma." İşte şimdi ayvayı yemiştim utanma nedenlerim ve insanlar hakkında düşüncelerim biraz anormal karşılanıyordu ve çoğu kişi bu nedenle benimle uğraşıyordu Elena da zihnimi okuduğu zaman benden uzaklaşabilirdi.
Elena nedense çok mesafeli, soğuk ve ciddi bir tavır sergiliyordu. Ona doğru dönerek: -Neden bu kadar soğuksun?, diye sordum. -Dondurulmuş bir buz küpüne neden bu kadar soğuksun, diyebilir misin? -Diyemem, ama o buz küpünü kimin dondurduğuna bağlı. -İnsanlar...
.
.
.
2 hafta sonra;
(Elena'nın Anlatımıyla)
Sonunda beklediğim gün gelmişti. Bugün Lotus seçimleri vardı. Katılmayı çok istiyorum çünkü çocukluğumdan beri hayalim adaleti sağlamak olacaktı...
Seçim için benlik testi yapılacaktı. Kurumda çalışan bir birey olacağıma emin bir şekilde teste girdim, güzel geçti ve kabul edildim. Artık Lotus'a dahil bir birey olarak kurumda çalışacaktım.
Aslında bunu hep düşündüm 'Ben neden Lotus'a dahil olmak istiyorum?' diye. O anlarda aklıma gelen söz vardı, küçükken değer verdiğim birinden dinlemiştim bu sözü... ''Hayatta yaşamak için bir sebebin olması gereklidir. Yoksa yaşamak ölü olmaktan farksızdır.'' Benim yaşama sebebim Lotus'a bağlıydı. Çünkü beni 'buz küpü' ne çeviren insanların 'adalet' diye bir şeyi hatırlayabilmelerini sağlamak için o kuruma katılmam gerekiyordu. Bu nedenle çok çalışacaktım.
...
Seçildiğim ilk gün Lotus binasına girdim. Çok heyecanlıydım bana verilecek ilk görevi çok merak ediyordum. Kapıdan içeriye girer girmez çok kalabalık ve görkemli bir giriş karşıladı. Benim gibi birçok liseli bu alana toplanmıştı bende ayak uydurdum. Daha sonrasında karşımızda bulunan büyük, sahneye benzer bir alana iki korumayla yaşı epeyce olan bir adam geldi. Adam eline mikrofon aldı ve konuşmaya başladı. " Hepiniz seçilmiş kişilersiniz, sizlere bu zalim dünyaya adaleti getirebilmeniz için yardımcı olacağız. Bu çok kolay olmayacak aylarca hatta yıllarca eğitim alacaksınız savaşlara gireceksiniz en kötüsü ise güvendiğiniz kişiler size hainlik edecekler. Size bu durumlarla nasıl başa çıkabileceğinizi öğreteceğiz. Dünya değişmediği sürece her zaman uymanız gereken bir söz vardır: kendinizden başka kimseye güvenmeyin, kimseye aldanmayın." Daha sonra salonda bir alkış koptu. Adam boğazını temizler gibi yaparak kalabalığı susturdu ve konuşmaya devam etti. "Disiplin başarıya giden yoldur. Disipline çok önem veririz. Okul disiplininden daha çok zorlayacaktır sizi. Hepinizi tekrar görmek dileğiyle... " Dedi ve sahneye benzer yerden inerek 2 korumayla uzaklaştı.
