Bilincim yavaş yavaş açıldığı zaman tanımadığım bir sesin,"Çocuk daha on sekiz yaşında."dediğinde artık gözlerimi yavaş yavaş açmaya çalıştım.
Taehyung,"Umrumda değil."dediğinde onun içindeki intikam ateşinin ne kadar kor olduğunu anladım.İntikamı hiç bir zaman dinmeyecekti.
Tanımadığım ses tekrar,"Onun suçu yok Taehyung ona bir şey yapma."dediğinde umutlandım.Umarım beni kurtarabilecek bir şey yaparlardı.
"O benim ve bırakmayacağım!"diye bağırdığı zaman artık gözümü tamamen açtım ve onlara baktım.
Diğerinden daha kısa ve sarı saçlı çocuk ayakta dikiliyordu diğeri ise saçı hem mavi tonlarındaydı hem de yeşil ve koltukta yayılarak oturuyordu.Yerimde biraz doğrulmaya çalıştım fakat bütün vücudum ağırdığı için çokta başarı olamamıştım.
Fakat ayakta duran çocuk beni farkedip hemen yanıma gelerek,"İyi misin?"diye endişeli bir şekilde sordu.
Taehyung'da hala eski yerinde durmaya devam etti sadece bana bir kere bakıp tekrar önüne döndü.O oturan adını bilmediğim adam ise öylece bakıyordu.
Güçsüz sesimle,"İyiyim.."diye mırıldandım.Daha fazla sesim çıkmıyordu çünkü boğazım kupkuruydu.
"Su."dediğimde hemen komidinde duran suyu bana uzattığında elime alarak hızlıca içip boğazımdan geçemesine izin verdim.
Taehyung,"Biraz yemek getir."dediğinde bana su veren kişi başıyla onayladı ve arkasını dönüp odadan çıktı.
Ben anlamsız gözlerle bakıyorken koltukta oturan adam,"Ben Yoongi o ise sevgilim Jimin."dediğinde sadece ona bakmakla yetindim.
Kimse ses çıkarmadan oturduğunda Taehyung bana bakıp adının Yoongi olduğunu öğrendiğim adama doğru döndü ve "Çık dışarı."dedi.
Yoongi ise oturduğu yerden kalkıp beş saniye bize baktıktan sonra açık kapıdan çıkıp kapıyı kapattı.
Taehyung,"Kaçabildin mi?"dediği zaman sesindeki o sinir ve tehlikeyi gözlerinden anlayabiliyordum.
"Sana kaçabildin mi diye sordum?"diye bağırdığı zaman başımı eğdim ve tırnaklarımla ellerime birşeyler çiziyormuş gibi yaptım ama faydası yoktu.
Birden saçıma atıldı ve sertçe çekerek hem çok fazla yakınlaşmamızı sağladı hem de çok fazla saçımın acımasına sebep oldu.
"Ah bırak!"dediğimde hiç umursamadı.Ben inleyerek ondan uzaklaşmaya çalıştıkça daha sıkı tutuyordu.
"Benim sabrımı sınama!"diye bağırdı ve parmaklarını saçlarımın arasından bir hışımla çekti.Gözlerimden yaşlar gelirken hemen ayağa kalktım.
"Benim bir suçum yok."dedikten sonra tam kapıyı açacaktım ki benden önce davranıp ellerini kapıya yaslayarak kapattı.
Dışardan bakan biri Taehyung'un beni kapıya yaslayarak enseme yüzünü gömdüğünü anlayabilirdi.E ama tabii ki öyle bir şey yoktu!
Beni belimden tutarak çevirdi ve odanın ortasına itti ve tam dengemi kaybedecektim ki yatağa tutundum.
"Sen benimsin bunu o aklına sok!Gittiğin her yerde seni bulurum,aldığın her nefeste bile seni bulurum Jungkook."dediğinde kaşlarımı çattım.Ben kimseye ait değildim ama bunu hiç anlamıyordu.
"Ben senin değilim!"diye bağırdığımda üstüme doğru yürüdü ve sert bakışlarını gözlerime dikti.
"Sen benimsin!"diye benimle aynı ses tonunda bağırıp üstüme doğru yürüdü ve ben de geriye doğru gittiğim için ayaklarım yatağın kenarı ile buluştu.
"Ben senin değilim ben kimseye ait değ-"dediğim zaman çenemden sıkıca tutup kendine doğru çevirdi.
"Kes sesini!"dediğinde gözlerimden ard arda gelen gözyaşları ile elimle yüzümü kapatarak küçük bir çocuk gibi ağlamaya başladım.Artık bu eziyet bitsin istiyordum ve daha ikinci günü böyleyse diğer günleri düşünemiyordum(!)
Umursamadı ve bana bakmaya devam ettiği sırada kapının açılma sesi ile birinin geldiğini anlamıştım ama başımı kaldırıp bakmayıp ağlamaya devam ettim.
On saniye sonra tepsinin sesi ile kapının kapanma sesi aynı anda olmuştu.Dudaklarımı büzdüm ve ellerimi yüzümden çekerek Taehyung'a baktım.
Onunda bana baktığını görünce gözlerimi ondan çekip yere sabitleyerek burnumu çektim.Ben kendime güçlü mü demiştim?Unutun gitsin.
Taehyung tepsiyi tutuktan sonra önüme getirdi ve yemekten bir kaşık alıp bana uzattı.Açtım fakat onun elinden yemek yemek istemiyordum.
Başımı çevirdiğimde içine derin bir nefes çekti ve başını omzuna doğru eğip bana bakmaya başladı.
"Aç ağzını."dediğinde başımı hayır anlamında iki yana salladım ve boş duvarla bakışmaya devam ettim.O da derin bir nefes alıp,"Aç ağzını."dedi tehditkar bir sesle.
Burnumu çektim ve ona baktım.Şu an gözlerinde sanki şimşekler çarpıyor gibiydi ve birazcık korkmuştum.
Ağzımı açtığımda içine koydu ve tekrar kaşığı tabağa doğru koyup bir kaşık daha aldı.Neredeyse iki gündür hiçbir şey yememiştim normal olarak acıkmıştım.
Ağzıma bir kaşık daha koyduktan sonra çiğnedim ve burnumu çekerek dudaklarımı büzdüm.Sinirle bana baktıktan sonra kendi ağzınada bir kaşık koydu.
Hiç umursamadım ve ağzımdaki lokmayı bitirmeye baktım.Tepsinin üzerinde duran suyu yavaşça aldım ve gözlerine bakarak içtim.
Ben daha tam içememişken elimden alıp tekrar eski yerine koyarak,"Önce yemek ye sonra içersin bu kadar fazla içersen suyla doyarsın."dedi.Belki beni öldürmek gibi bir planı olmasaydı beni önemsediğini düşünürdüm ama bu imkansızdı.
Başımla onayladıktan sonra ağzıma bir kaşık daha koyduktan sonra gözlerini odada gezdirdi ve biraz daha yemekle bakıştıktan sonra kaşığı tabağa daldırdı.
Ağzıma bir kaç kaşık daha koyduğunda artık kendimi geriye doğru çekip,"Yemiyeceğim."dedim.O da bana sinirle bakıp kalan son lokmayı kendi ağzına attı.
Ardından tepsiyi kenara bırakarak ayağa kalktı ve odadan çıkacağını sandım ama beni yanıltmıştı.O da gelip yanıma oturdu birşey söylemeden.
"Baban neden içeri girmişti?"diye sorduğumda benden yana dönüp bakmadı ve sadece karşımızda duran aynadan benimle göz teması kurdu.
"Seni ilgilendirmez."dediğinde kaşlarımı çattım ve dudaklarımı birbirine bastırarak düz hale getirdim.Hala uykum olduğu için esnemek zorunda kaldım ve Taehyung bunu umursamadan aynadan beni inceledi.
Ben de yatağa uzandım ve onun arkasına geçip uzanarak ben de aynadan onu incelemeye başladım.
Yüzü o kadar güzeldi ki bazı kızları kıskandırabilecek derecede pürüzsüz ve güzeldi.
"Yarın bir bara gideceğiz ve sen de üst katlardan bir odaya girip istediğim dosyayı alacaksın."dediği zaman ağzım şokla aralandı.Ben ne anlardım ki?
"Ben yapamam.Anlamam ki öyle şeylerden."dediğim zaman boş bakan gözlerini bana çevirdi.
"Sana sormadım yapacaksın."dediği zaman derin bir nefes çektim ve yapabilecek başka birşeyim olmadığı için sadece başımla onayladım.
O da bana biraz daha baktıktan sonra ayağa kalktı ve az önce çıkmadığı kapıdan çıkarak kapıyı kilitledi.Ben de yorganı kendime çekerek esnedim.
Zaten yarım yalan uykum bastırmaya başladığı zaman çok diretmeden kendimi uykunun kollarına bıraktım.
*******
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İnnocent prisoner | Taekook
ActionJeon Jungkook'un polis babası Kim Taehyung'un suçsuz yere hapiste olan babasını öldürmüştü.Kim Taehyung ise intikamını hiç bir suçu olmayan Jeon Jungkook'dan almaya yeminliydi.