Donmuş bir şekilde Taehyung'un gözlerine bakarken nefesimin kesildiğimi hissettim.Bu kadar çabuk mu bulmuştu beni?Tabi ya hırsından gözü dönen bir insanın şuana kadar bulmaması bile benim için şanstı.
Hoseok,"Jungkoo-"sözünü tamamlayamadan Taehyung kolumdan hızla tutarak arabadan çıkardı ve bir elini boğazıma yaslayarak geriye doğru yürüyerek silahı boynuma yerleştirerek beni hedef haline getirdi.
Bizi takip eden arabadaki polislerle aşağı inerek silahlarını eline alarak Taehyungu ve önünde olan beni hedef haline getirdi.Bunlar o kadar hızlı gelişmişti ki yirmi saniyede olduğuna yemin edebilirdim.
Babam ile annem arabadan inerken ikisinde Jungkook diye seslendiğini fark etmiştim ama o korkuyla onları algılayadığımı düşünmüyordum.Sadece aklım Taehyun'dan gelen sigara ve parfüm kokusunu algılayabiliyordum.Bu koku cidden insanı mest edecek kadar güzeldi..
Annem,"Jungkook!"diye telaşlı bir şekilde konuştuğunda Taehyung silahı daha çok boynuma bastırdı ve anneme doğru,"O artık sizin oğlunuz değil o benim!"diye sert bir şekilde bağırdığında Taehyung'un gerçekten psikolojisinin bozuk olduğunu anladım ve benimde onun gibi psikolojimin bozulmasın çok az kalmıştı.
Babam,"Taehyung oğlum bırak Jungkook'u,"diye sakin ama bir o kadar da endişeli bir şekilde konuştuğunda o an ki korkuyla babamın benim için telaşlanmasına sevinemeyecektim bile(!)
Beni tekrar götüremezdi değil mi burdan?Annem babam polisler hepsi burdaydı bunu yapamaz diyerek kendimi rahatlatmaya çalıştım ama Taehyung'un cehennemin en dip katına bile insen seni bulurum lafı aklıma geldiğinde ellerimin terlediğini hissettim.
Polislerden biri telsizi eline alarak,"Ekip gönd-"diye cümlesini tamamlayamadan Taehyung elindeki silahı yukarı doğru bir mermi ateş ettiğinde ağzımdan yüksek bir çığlık çıktı.
Taehyung,"Biz burdan gideceğiz eğer ki tek biriniz arkamızdan gelirseniz oğlunuzu gözünüzün önünde beş parçaya bölerim,"diye net ve soğukkanlı bir şekilde konuştuğunda gerçekten yapabileceğine en büyük yemini bile edebilirdim.
Hoseok,"Jungkook korkma seni götüremez biz varız,"dediğinde Taehyung'a doğru dönerek yüzüne baktım ve o şeytani gülüşünü dudaklarında görmeme izin verdi.Öyle bi götürürdü ki Hoseok beni kaçırdığı halde benim ruhum duymazdı...
Annem korkudan arabaya tutunduğunda Hoseok annemin yanına giderek sakinleştirmeye çalıştı.O sırada babam,"Taehyung bak baban için bize sinirlisin ama bizim bir suçumuz yok,"dediğinde Taehyung sesli bir kahkaha atmıştı.Şeytanı aratacak bir gülüştü bu.
Babam,babası için beni kaçırdığını anladığında taşları yerine oturtmuştu.Taehyung sinirle babama dönerek,"Babamı suçsuz yere siz öldürdünüz ve ben sizden bu intikamı almayana kadar ne Jungkook'un peşini nede sizin peşinizi bırakmayacağım,"diyerek sert sesiyle konuştu.
Taehyung,polislere dönerek,"Elinizdeki silahı yere bırakın."diye sert ve sıcak nefesiyle konuşarak yüzüme o sıcak nefesini verdi.Konuşamıyordum donmuştum her zaman ki gibi korktuğumda hareket edemiyordum.
Taehyung,"Bırakın!"diye bağırınca polisler benim güvenliğim için silahları bize yakın tarafa atmıştı ama benim güvenliğim için beni öldürmeleri daha iyiydi bu durumda.
Kendimi toplayıp,"Taehyung lütfen beni bırak benim bir suçum yok."diyerek resmen yalvarır bir şekilde konuşmuştum.Ama ne kadar yalvarırsam yalvarayım hiçbir şekilde beni bırakmayacak gibiydi.İntikam gözünü karartmıştı(!)
Oysa ki ben arabada eve gidip güzel bir duş aldıktan sonra yatağıma yatma hayali kurmuştum ama o hayallerimi Taehyung elimden bir çırpıda çekerek almıştı.Bunun hayal kırıklığı ile omuzlarımı düşürerek kirpiklerimi kırpıştırdım.Kurtuldum artık diyerek sevinmiştim değil mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İnnocent prisoner | Taekook
ActionJeon Jungkook'un polis babası Kim Taehyung'un suçsuz yere hapiste olan babasını öldürmüştü.Kim Taehyung ise intikamını hiç bir suçu olmayan Jeon Jungkook'dan almaya yeminliydi.