İki kişi kollarıma girerek gözüme birşey bağlayıp zorla yürütmeye çalışıyorlardı ama buna izin vermiyordum.
Daha doğrusu vermemeye çalışıyordum birden beni zorla dizlerimin üstüne düşürdüklerinde inledim.
Yerdeki taşlar dizlerime batarak çok fazla canımın yanmasına sebep olmuştu.Birden gözlerimin açılması ve gözlerime vuran ışıkla yüzümü buruşturdum.
Beni ameliyat yapılan bir yere getirmiş olduklarını görünce içime derin bir nefes çektim.Allah bilir hangi eziyeti bana uygulayacaklardı(!)
Karşıma birden kirli sakalı ve elinde tutuğu pense ile gözlerim sonuna kadar açıldı.Dişlerimi,tırnaklarımı sökmeyi felan mı düşünüyordu bu adam?
"Siz kimsiniz?"diye sorduğumda bana doğru bir adım atarak yüzümü incelemeye başladı.Gözlerindeki o mavilik beni etkilemişti.Ne gözler vardı ya...Düşündüğün şeye bak Jungkook(!)
"Ben Taehyung'un babasından alamadığım bir borcum vardı onu alacağım evlat."dediğinde kaşlarımı çattım.Yani Taehyung bitti birde siz başladınız?
"E tamam da benim yapabileceğim bir şey yok?"dediğimde bana doğru bir adım daha atarak üzerime doğru eğildi.
"Sen onun kırmızı çizgisi değil misin?"dediğinde artık tutamadığım kahkahamı önlerine sundum.Ben ve Taehyung'un kırmızı çizgisi olmak mı?Çok komik.Daha çok onun kurbanıydım ben amca!
"Yok artık."dediğimde elindeki penseyi birden tam da gözlerimin önüne getirdiğinde sustum.
"Senle oynayalım mı biraz?"dediğinde kaşlarımı çattım.Bu yaşına gelmiş hala oyun diyor ya(!)
"Ne oyunu?"diye sorduğumda bana birden attığı tokat ile ağzım şokla aralanırken başım sağa doğru düştü.
"Bakalım şiddete ne kadar dayabilirsin?"dediğinde tekrar kahramanı tutamadım ve önlerine sundum.
"Bakın Taehyung'un bırakın kırmızı çizgisi en nefret ettiği insan bile değilim."dedim tekrar gülerek.Adam sanki onla alay ediyormuşum gibi kaşlarını çattı.
"Göreceğiz bakalım beş dakika içinde gelirse onun tam da tahmin ettiğim kırmızı çizgisinin."dedikten sonra ellerini çenesine koyarak düşünmüş gibi yaptı.
"Fakat gelmese senin dediğin doğrudur."dediğinde başımı salladım ve başımı omzuma doğru eğdim.
Dudağımdan akan kanı umursamdan,"Yaptığınız o ikinci tahmin doğru."dediğimde bir adım geriye gitti.Bu adam yerinde duramıyor muydu?Sürekli ya öne doğru adım atıyordu yada arkaya doğru adım atıyordu.
Dudağımdaki yaranın sızlanması ile dişlerimi sanki kırmak ister gibi sıktım.Elide ağırmış dayının(!)Korumalara doğru dönerek birşeyler istediği zaman umarım benimle alakalı bir şey istememiştir diye geçirmeden edemedim içinden.
Gerçekten bunların hepsi beni mi buluyordu?Hayır yani kimseye bir zararımda yoktu.Gerçekten sanırım bunların yanında olmaktansa Taehyung'u seçerdim fakat ikiside birbirinden beterdi.
Ama beni bıraksın ve gitsin kızla işini görsün gerçekten iğrençti.Bu düşüncelerle başımı iki yana sallayıp kendime gelmeye çalıştım.
"Dört dakika kaldı.."dedi sanki kendi kendine sayaç tutar gibi.Gelmezdi ki Taehyung hatta ölsem onun işine bile gelirdi bence.Gelse bile sırf kendisi öldürmek istediği içindir.
Ben göz devirip tekrar gelmeyeceğine dair dil dökmeye başlayacaktım ki nefes nefes kalmış ve korku dolu gözlerle bana bakan Taehyung ile sözlerimi yuttum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İnnocent prisoner | Taekook
ActionJeon Jungkook'un polis babası Kim Taehyung'un suçsuz yere hapiste olan babasını öldürmüştü.Kim Taehyung ise intikamını hiç bir suçu olmayan Jeon Jungkook'dan almaya yeminliydi.