1-TANIŞMA 🏁

1.5K 130 397
                                    

Zihnimin diğer bir yarısına daha hoş geldiniz canlarım.

Yarışçı kardeşler serisinin ikinci kitabındayız.

Burası işte benim mekanım, arabalarr.

Yeni karakterler, yeni hikaye, yeni eğlence ve daha niceleri...

Başlayalım o halde.

Bir de kitabımda başka (ÖZELLİKLE ÜNLÜ) yazarların kitaplarına ait benzetmeler ve karakterler istemiyorum. Güzellikle rica ediyorum, lütfen yapmayın. 

Uyanlara şimdiden teşekkür ediyorum, ve bol satır arası yorum arzularımla sizleri bölüme uğurluyorum.

Simgemiz bu: 🏁

Karakterleri temsil eden modeller yoktur, siz istediğinizi seçebilirsiniz.

Karakterleri temsil eden modeller yoktur, siz istediğinizi seçebilirsiniz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Aynısı değil, temsilidir)

Kumral, belime gelen dümdüz saçlarımı aynanın karşısındayken parmaklarımla bir kez daha omuzlarımdan ayırıp sırtıma doğru attım. Küçük ve kirli ayna yarışçıların ya da burada çalışanlara her ne deniyorsa artık, onların kullanmaları için vardı ve zorunluluktan konulmuş olunmalıydı. 

Yine de elimdeki sabit durabilen tek seçenekti. Telefonumu tutup tek elle kendime değer vermek özensiz hissettiriyordu.

"Düşünsene yarışı kaybediyormuş." Dedi ortağım ve kameramanım Utku; siyah gözlü, boyalı mavi, diken saçları vardı. Alayla güldü ve devam etti. "Kariyerimizin zirvesini yaşarız bu haberle."

"Burada bizden başka bir sürü daha muhabir var Utku."

"Ama yarıştan sonra bir tek sen onunla röportaj yapabileceksin."

"Doğru." Dedim öz güvenle. Aynada son kez kendime baktım, makyajım harikaydı, saçlarım bakımlı, yüzüm güzel, kıyafetlerim kusursuzdu; baldırımın yarısında biten lacivert eteğimin sol bacağında kısa bir yırtmaç vardı. Beyaz spor atletim eteğimin içindeydi ve göğüslerimi sütyenimin üstünden dolgun bir şekilde sarıyordu. Eteğimle aynı renk ceketimi yakalarından tutup aşağı yukarı sıkarak çekiştirdim. Takımımın içinde fiziğim övgülerimi bile geride bırakacak kadar çekici duruyordu.

Pistteki arabalar peş peşe geçiş yapınca neredeyse geriye doğru uçuyordum ki ince topuklu ayakkabılarım da bunu kolaylaştırmak için can atıyordu. Son anda ayakta kaldım. Geçişleri şiddetli rüzgarlara sebep oluyordu.

"Aptal arabalar!" Diye tısladım.

Utku etrafına bakınarak uyardı beni. "Şşş!" Arkamdaki sandalye de oturmuş kamerasıyla ilgileniyordu.

4 metre sağımdaki kalabalığa baktım. Amerika'daydık. Pensilvanya şehrinin Pocono bölgesinde, Nascar yarışlarında. Bu hepsi aynı şeyi giymiş insanlar tek bir kişi için çalışıyordu. Kimisi onun menajeri, kimisi arabası durduğunda tekerleklerini değiştiren kişiler, kimisi omzuna masaj yapıp ağzına suyunu veren, kısaca hepsi kölesiydi.

PİSTİN KALBİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin