Tarihte Bir Nokta

77 16 49
                                    

26/03/23
İyi okumalar dilerim ♥

***

"Çünkü bu kadın," dedi, o siyah atın üstündeki iri kadını göstererek, "Tam olarak benim rüyamda gördüğüm kadın."

Feira'nın söylediği şeylerden sonra geçen birkaç dakika sessizlik içindeydi, tabii dışarda olan birisi benim kafamın içindeki gürültüyü duymuyorsa... Beynim deli gibi çalışıyor, bu kadının nerede gördüğüm hakkında okuduğum tüm kitapları taramaya çalışıyordum. Tüm bu düşüncelerim ve içinde olduğumuz durum sonucu kadın tek bir yere bağlanıyordu ama kendime bile açıklamak için emin olmam gerekiyordu. Kendi kendime "Ya öyle değilse.." diyen iç sesimi susturmaya çalışırken Feira'nın kitabı tekrar eline alması ve aramızda geçen konuşma sonucu iç sesimi bir daha susturmak zorunda kalmıştım.

"Laura Bores," kadının ismi buydu, "Martin Bores'in annesi. Martin Bores kim tanıyor musun?"

"Tabii ki tanıyorum,"dedim rahatlıkla, "Ülkemin, hatta tüm Lorisan'ın en zalim başkanıydı. Küçük suç işleyenlere bile büyük cezalar verirken, büyük suç işleyenlere şu anda bile ne olduğu bilinmeyen cezalar vermiştir."

"Nasıl oldu da bu adamı daha önce duymadım o zaman? Lisede falan hiç geçtiğini hatırlamıyorum."

"Hakkında bilinen şeyler  söylediğimden fazla değil de o yüzden. Hiçbir bilgi kesin değil, hakkında yazılmış yazılar birbirini doğrulamıyor. Hatta o kadar belli belirsiz bir başkanmış ki var olduğunu kabul etmeyen tarihçiler bile var."

"Sen var olduğunu düşünüyor musun peki?"

"Evet, düşünüyorum."

Başka bir şey söylemeden kadının resmine tekrar baktım, görünmeyen bir güç beni bu kadına doğru çekiyordu sanki, sürekli ona bakma ihtiyacı hissediyordum. Anın heyecanının biraz geçmesi üzerine sakin kafayla resmin yanındaki yazıları tekrar okuma ihtiyacı duydum.

"Laura Bores, hakkında Lorisan'ın en zalim hükümdarı olması dışına  neredeyse hiçbir bilgi olmayan Martin Bores'in annesidir. Şanslı olmalıdır ki oğlunun zalimliğini görecek kadar uzun süre yaşamamış, 30'lu yaşlarının sonlarına doğru hayat veda etmiştir. Sebebi ise, Martin dışında diğer yavrusu olan bir kız çocuğunun üvey çıkmasıdır. Hem kız çocuklarına olan sevgisizlik, hemde çocuğun üvey çıkması üzerine Martin'in babası Fabian Bores, Laura Bores'i zehirleyerek öldürmüştür. Kız çocuğu ise o evde yaşatılmayacağını anlamış ve evden kaçmıştır.

Laura Bores kısa hayatı ve ani ölümüyle tarihte yerini alan kadınlardan biridir. Yaşamında çok farklı bir hayatı olmasa bile ölmeden önceki son sözleri şu zamanda bile hala çözülememiş, ilk günkü gizemini korumaktadır.

"Bir gün başka bir bedende geri geleceğim."

"Bir gün başka bir bedende geri mi gelecekmiş?" dedim yüksek sesle, "Bekle bir dakika..."

Aklıma gelen şeyle kitabı bırakıp yerimden kalktım ve askılığa hızlı adımlarla yürüyüp eve girerken çıkardığım ceketimi geri giydim. Feira bana kafası karışmış bir şekilde bakıyordu ama şu an açıklayacak zamanım yoktu, ona biraz beni beklemesini ve en kısa sürede geri geleceğimi söyleyip evden çıktım. Neredeyse koşar adımlarla yürüdüğüm 15 dakikanın sonunda ulaştığım evin önünde durup apartmandan içeri girdiğimde tek dilediğim şey Clarissa'nın evde olmasıydı.

Zili çalıp kapının açılmasını beklerken vücudumun ağırlığını bir ayağımdan diğerine verip duruyordum, dizlerim bıraksam durmadan titreyecekti ama buna izin vermemeye çalışıyordum. Kapı çok geçmeden açıldı ve içeriden genç bir adam çıktı, Clarissa'nın bu dünyadaki şeklini ve hayatını almak zorunda kaldığı kadının, Özge'nin sevgilisi. Clarissa sevgilisi olmayan ve aslında sevmediği bir adamı seviyormuş gibi yaparken o kadar zorlanıyordu ki neredeyse Özge'nin yerine bir karar verip adamdan ayrılmayı bile düşünmüştü ama geri döndüğümüzde sorun çıkaracağı için böyle bir şey yapmamasına var gücümüzle engel olduk, her ne kadar araları mükemmel olmasa da Clarissa'nın söylediğine göre bu adam Özge'yi çok seviyordu ve Özge sandığı kadın, yani Clarissa ne kadar ona soğuk davranırsa davransın sevgisinden gözü çok da görmüyordu.

Damarlardaki Hazineler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin