Yağmur Yağmadan Çiçekler Açmaz

29 10 99
                                    

17/06/23
İyi okumalar dilerimm 🦩

Yukarıdaki şarkı azıcık bizimkileri anımsattı, özellikle "İleri geri volta atıyorum, kapımın önünde olmanı dileyerek" kısmı. Dinlemenizi öneririm 🤍

***

Mutsuzdum.

Başımın içinde sanki yüzlerce makine aynanda çalışıyormuş gibi hissetmeye başladığımda gözlerimi daha sıkı kapattım, sanki o makineleri kapatmaya çalışır gibi. Bugün işe gitmem gerekiyordu artık ama ayağa kalkmak hiç bu kadar zor olmamıştı benim için.

Üzerimdeki pikeyi kenara attım, zaten kolum belli olmasın diye uzun kollu bir tişört giymiştim, sıcak hava beni bunaltmaya başlamıştı. Açık gözlerimi tavana diktiğimde cumartesi günü James'in bahsettiği lanet işini düşünüyordum. James'in hikayesi beni üzmüş, hassas noktalarıma dokunmuştu, fazla empati yapmıştım belki ve anın duygusallığıyla kabul etmiştim hemen. Ama bu işin içinden nasıl çıkmayı bekliyordum ki? Hayatımda böyle işlerle uğraşmamıştım. Lorisan'da yapabilmenize rağmen böyle işler yaygın değildir çünkü bizim için böyle şeylere gerek yoktur. Sistemimiz bizi böyle uçarı şeylerin içine sokmaz genelde ama yine de tamamen yok da diyemeyiz. Genelde yapan kişiler aşağı seviyedeki insanlardır hatta, yapanlar diğer insanlar tarafından çizginin ötesine itilirlerdi.

Bu tarz insanlara böyle bir gözle bakarken, şimdi ben onlardan birisi olmuştum. Tamamen çıkar ilişkisinde olduğum bir oyunda vicdanım araya girmişti ve ahlak kurallarımda esneme yapmıştım.

Kim için?

Kafamda bu ses yankılanırken kendimi zorlayıp ayağa kalktım. Fazla düşünme perilerim iş başındaydı bugün. Yerdeki terliklerimi giyip banyoya yöneldiğimde tekrar tekrar çıkıyordu o ses kafamdan.

Kim için?

Aklıma Atlas geldiğinde banyonun aynasında kendime bakar haldeydim. Ona da çok kötü davranmıştım, iki gün önce bu gerekli bir şey gibi gelmişti çünkü o an kendini gösteren hislerim beni korkutmaya yetmişti. Ama şu an baktığımda tamamen saçmalıktı. Anlık olan şeylerle birisinin kalbini kırmanın saçmalığı bir yana, sadece tek taraflı bir şey yüzünden yaptığım hareketin saçmalığı öbür yanaydı. Yani, eğer bir şey varsa bile bu sadece benim tarafımda olan bir şeydi, o zaman durdurmam gereken şey Atlas değildi, kendimdi.

İşin kötüsü gönlünü nasıl alacağımı bilmiyordum. Daha da kötüsü nerede olabileceğini bilmiyordum, hakkında hiçbir şey bilmediğim birisini nasıl bulabileceğimi hiç bilmiyordum. Şu an yapmam gereken tek şey zamana bırakmaktı sanırım, belki yakında o beni bulurdu. Kalbini kırdığım birisinin tekrar yanıma gelmesini beklemek saçma olacaktı ama yine en iyi ihtimale tutunmaya çalışıyordum. Bugünlerde yapabildiğim tek şey buydu zaten.

Banyodan çıkıp kahvaltı hazırlamak için mutfağa girdim ama canımın hiçbir şey yemek istemediğini fark ettim. Kahve yapmayı düşündüm ama onun için de oyalanmak istemedim, iş yerinde içerdim ne de olsa. Mutfaktan geri çıkıp odama giderken iştahımı acilen düzeltmem gerektiğini fark ettim, bu vücut bana ait değildi ne de olsa, ona iyi bakmalıydım.

Odaya girip üzerimi değiştirdim, bugün iş vardı, kafamı dağıtmak için iyi geleceğini umuyordum sadece. Evden çıkmadan önce son kez göz atıp kapıyı kapattım. Bugün hiç geçmeyecek gibi görünüyordu.

İş yerine vardığımda saat sekize geliyordu neredeyse. İşbaşı sekizde olduğu için tam vaktinde gelmiş sayılırdım. Rutin hareketlerle tanıdığım birkaç kişiye selam verip  önlüğümü giydim ve kasanın arkasına geçtim, pazartesi olduğu için yoğun bir gün olacaktı bugün. Kafamın içindeki yoğunluk da bana hiç kolaylık sağlamıyordu açıkçası.

Damarlardaki Hazineler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin