Bölüm 5

4 0 0
                                    


Hani derler ya iki arada bir derede kalmak diye, hah işte tam o durumdayım.

Rüzgardan hoşlanıyor muyum? Sürekli kendime sorduğum soru bu, ve aynı zamanda cevabını alamadığım soruda bu. Buna cevap bulmam gerek.

Benden cevap bekleyen Rüzgara döndüm ve "Bilemiyorum Rüzgar. Kafam çok karışık." Dedim beni anlamasını umarak.

Aslında şöyle bir analiz yaparsak Yalçına göre Rüzgar daha yakışıklıydı. Sadece bununla kalmayıp onun yanında kendimi daha huzurlu ve mutlu hissediyorum.

Mavi gözleri severim fakat Yalçının mavi gözleri yerine Rüzgarın en koyu kahve gözleri ayrı bir titretiyor kalbimi bana bakınca.

"Sana yardımcı olmamı ister misin?"

Düşüncelerimden Rüzgarın sesiyle çıktım ve 'ha' diye bir ses çıktı ağzımdan. Rüzgar bu çıkardığım sese hafiften güldü. Tekrar sorusunu yineledi.

"Diyorum ki sana yardımcı olmamı ister misin?"

Açıkçası nasıl yardım edeceğini merak etmiyorum desem yalan söylemiş olurum. Başımı salladım. Rüzgar yanıma uzandı.

Kollarını belime dolayınca ne yapacağını merak ederek şaşkın gözlerle onu izledim.

Yüzünü bana biraz daha yaklaştırdı ve dudaklarımız arasında bir santim kalacak şekilde durdu. Sonra gözlerime baktı. Birkaç dakika öylece birbirimize baktık.

Her nefes alıp verişinde kalbim dahada hızlanıyordu. Kalp atışlarımı hissetmiş olacak ki sırıttı.

Gözleri yavaş yavaş dudaklarıma kaydı. Dudaklarını büzüp dudaklarıma doğru üfledi. Biraz daha yaklaştı. Hadi ama amacın ne senin çocuk? Beni öldürmek mi?

Tam öpeceğini sandığım bir anda kendini geri çekti. Gözlerini kapattı ve yüz üstü yatmaya başladı. Ne hemen tahrik mi oldu yani? Biraz bu şekilde kaldıktan sonra benden tarafa döndü.

"Şimdi nasıl hissediyorsun?" diye sordu. Yüzü ciddi bir ifadeyi takınıyordu. Ah cidden beni öpmeye kalkıştı ve bende mal gibi yaptıklarını izledim. Lanet kalbim hala neden olduğunu bilmediğim bir halde atıyordu.

"Cidden beni öpecek miydin?"

"Seni öpmemi mi istiyorsun?"

"Beni öpmeni istememi mi istiyorsun?"

"Seni öpme... ah her neyse nasıl hissediyorsun?"diye sordu bıkkınlıkla. Bu halimize gülümsedim ve hızlı hızlı söylemeye başladım.

"İlk önce ne yaptığını anlamaya çalıştım fakat anlamayınca seni izledim. Üfleyince de ardından öpeceksin sandım. Dürüst olmak gerekirse kalbimi titrettin. Ayrıca iyi geceler."

Bunları söylememin ardından yine hızlı bir şekilde sırtımı ona döndüm. Kahkaha astada uyumaya çalıştım. Kollarını belime dolayıp kulağıma fısıldadı.

"Ben anlayacağımı anladım. Benimle aynı duyguları paylaşıyorsun."

Yataktan havalanmamla birlikte kendimi Rüzgarın üstünde buldum. Ah inanamıyorum bacaklarım iki yana ayrıldı ve göğüslerim çenesini hemen altında. Büyük rezillik.

Debelenmelerime karşın beni belimden sıkıca kavradı ve "Sevgilim olur musun? Zaten kabul etmesen bile benden kurtuluşun yok. Bence bu iş evliliğe kadar gider. Demedi deme." dedi.

Şaşkınlıkla ona bakarken dudaklarıma kapandı. Yaptığı hareketle açılan dudaklarımdan faydalanıp alt dudağımı kemirdi. Acıyla inlediğimde beni altına aldı ve öpmeye devam etti.

Elleriyle benden ayrılmak istemez gibi belimden tuttu. Bende ellerimi boynuna götürdüm. Saçlarını çektiğimde benim gibi oda inledi. Nefes alma ihtiyacı ile birbirimizden ayrıldık.

Düzensiz nefeslerimiz birbirine karışırken dudaklarına baktım. İnanmıyorum resmen vakumlamışım çocuğu ya. Pembeleşmiş ve öpmemle birlikte dudakları şişmişti.

Gözlerine diktim bu sefer gözlerimi. Benimde dudaklarımı inceliyordu. Tekrar bana doğru gelmeye başlayınca bende ona doğru uzandım. Tekrar başladık öpüşmeye.

Dudaklarımdan bir akım geçti sanki. Titredim bir an. İlki gibi sert öpmüyordu. Aksine yavaşça canımı incitmek istemez gibiydi öpüşleri.

Birden hızlandı. İkimizde on gün aç kalmış en sonunda yemek bulmuş insan gibi açlıkla öpüyorduk birbirimizi. Üst dudağımı emerken bende alt dudağını dişledim.

Boğuk bir inleme koptu dudaklarından. Alt tarafımda hissettiğim sertlikle açıldı gözlerim. Hızla benden ayrıldı ve yatağın diğer tarafına uzandı.

Sakin olmaya çalışıyordu. Aslında benimde ondan bir farkım yoktu. Kalbim desen benden bağımsız her saniyede atıyordu mübarek. Düzensiz nefeslerimi derin nefesler alarak düzene sokmaya çalıştım.

Birkaç dakika sonra nefeslerim düzene girmişti. Rüzgara baktığımda bana bakıyordu. Gözleri daha bir koyu ve yoğundu.

"Hadi uyuyalım. Yoksa hiç iyi şeyler olmayacak." dedi. Kollarını açtı ve "Gel." diye ekledi.

Utandım ve arkamı döndüm. Arkamdan beni kendine çekti. Kendine çevirip "Çok güzel öpüyorsun." dedi. Bense geri gitmeye çalışıyordum.

Daha sıkı sardı kollarıyla beni ve gözlerini kapatıp uyumaya başladı. Suratına doğru ofladım bende. "Bunu bir daha yapma çok tahrik edici." dedi.

Dediğine anlam veremeyip "Neyi?" diye sordum. Gözlerini açtı ve "Suratıma üflemeni diyorum." dedi. Kafamı kaldırdım ve yastığımı alıp kafasına geçirdim.

Tekrar beni altına çekip "Öperim bak!" dedi. Bende bundan cesaret alarak cevap verdim.

"Üflerim bak!"

Sırıttı. Yüzüme kaklaştı ve "Hadi üfle." dedi muzip bir şekilde. Kafasına elimdeki yastığı bir daha geçirdim. Üzerimden onu itip üstümüzdeki yorganı aldım. Elimdeki yastığı kanepeye koydum ve yatıp yorganı üstüme çektim.

"Damla ne güzel sarmaş dolaş uyuyacaktık gel buraya." dedi elinden oyuncağı alınmış çocuk gibi mızmızlanarak.

"Banane gelmeyeceğim işte. Yat zıbar orda."

Gözlerimi kapattım ve yataktan gelen hışırtılara kulak verdim. Sanırım kendisine yorgan almaya gidiyordu.

Havalanmamla çığlığımı bastım. Rüzgar kendisi kanepeye yattı ve beni üstüne yatırdı. Debelenmelerimin ardından Rüzgar kollarını daha da birbirine kenetledi. Biraz daha debelenince sesiyle durdum.

"Damla bacağını oradan çek. Ç-çabuk!" dedi ve bacağımın nerede olduğuna kanaat getirince hemen çektim.

"Par-pardon bilerek olmadı." Dedim ne diyeceğimi bilemeyerek.

"Yeter Damla yeter. Alt tarafı uyuyacağız. Şimdi sus ve uyu." Dedi sahte bir sinirle. Bende başımı göğsüne yaslayıp kalp atışlarını dinleyerek uyumaya başladım. Sanırım ben bu çocuğa kısa zamanda aşık olmuştum.

Evet bir bölüm daha bitti. Ben bu bölümü yazarken çok eğlendim. Umarım sizlerde okurken beğenirsiniz. Yorum yapın lütfen. Multimedyada Rüzgar var.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 26, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SonsuzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin