0.3

10.6K 715 211
                                    

İyi okumalar!

.

.

.

Gözlerimi ileriye diktim. Buradan hemen gitmeliydim.

Ama bu çatlak bir bilekle nasıl mümkün olacaktı?

"Efendim sorun ne?" Gözlerimi açtım. Az önceki güvenlik memuruydu bu.

"Size kac defa dedik! Bu şirketin elli metre yakınına muhabir girmeyecek diye! Nasıl is yapıyorsunuz!"

Dedi Pars'ın sinirli sesi.

Güvenlik görevlisinin bana baktığını hissettim.
"Efendim. O muhabir değil ki? Turist. Onunla az önce konuştum. Burada taksi belkiyordu."

Bir sessizlik oldu.
"Ne?" Dedi Pars'ın şaşkın sesi. Beni süzdü hızli bakışlarla. Gözü elimdeki içi hüptrik dolu minik poşette durdu.

Eğik başımı kaldırıp onlara döndüm arabadan destek alarak.

Yıldırım bey'i  ilk gorüşüm olduğu için olsa gerek ellerim titredi. Gözlerime bakıyordu.

Yutkundu. Yüzümü derin derin inceledi.

Ardından yüzündeki minik afallama ifadesini ustaca silip soğuk haline geri döndü.

"Kimsin? " dedi profesyonel bir aksanla.

Annemi de bu dille mi kandırmıştı.

Aklımın en iyi yaptıği şeyi yapmaya başlamasıyla saniyeler içinde cümlelerimi belirledim. Yalan söylemek.

"Turistim."

"Ne isin var burada?"

Onun gibi düzce baktım.
"Bir sebebi mi olması gerek? Taksi bekliyordum! Bu adam bana çarpana dek!"

Dedim sinirle Pars'ı gösterirken.

Bir an kendimi abisini babasına şikayet eden ufak bi kız çocuğu gibi hissetmiştim.

Gözlerini yaralanmis bacaklarıma indirdi. Ardından havada tuttuğum bileğime baktı.

"Pars, kıza yardım et." Pars kaşlarını havalandırip babasına baktı. Ardından bana doğru bir adım attı.

"İstemez!" Dedim sinirle. Blöf atmaktan zarar gelmezdi galiba.

Pars alayla güldü.
"Çok meraklıydım."

Ona baktım bu defa.
"Polise de böyle anlatırsınız."

"Ne polisi?" Dedi kaşları çatılırken.

"Türk polisi. Benden mi öğreniyorsunuz?" Dedim alayla.

Sinirle nefes aldı. " şansını zorlama. Nr istiyorsun? Para mı?"

Sinir kat seviyem iyice artarken boğazına yapışmamak için zor tuttum kendimi.

"Pars yeter." Dedi babası soğuk kanlılıkla.

"Hastaneye gitmek ister misin?" Dedi bana bakarken. Gözlerinde ilgi mi vardı? Ne?

Tanimış olamazdı değil mi? Sadece görüntümden.

"İstemiyorum. Taksi çağırmanız yeterli." Acıdan terlediğimi hissettim.

Bileğimi hissedemez duruma gelmistim ve bu beni ne kadar korkutsada hastaneye gitmek her şeyi bitirirdi.

"Bileğin kötü gözüküyor." Dedi Tamer Atalar.

Ona baktım ilk defa.

Telefonda konuştuğum adam. Babam gibi davranan adam.

Hüptrik ; AlinaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin