Giriş

1K 66 12
                                    

"Senin şu fazlasıyla aptalca olan bana bir şey olmaz havaların zerre kadar umurumda değil, Araz. Tehditleri ciddiye alacaksın."

Artık kaçıncı kez duyduğunu bilmediği, saymayı bırakacak kadar sıkıldığı cümleler yüzünden derin bir nefes alan adam bakışlarını pencerenin önünde duran kuzenine çevirdi. Tehditler hep vardı. Çocukken de, lisedeyken de, üniversitedeyken de, sonrasında da hep vardı. Neden kuzeninin bir anda böylesine ciddileştiğini, tehditler üzerinde kafa yorduğunu anlamıyordu.

"Ciddiye alıp ne yapmamı istiyorsun? Üç arabayla dolaşıyorum zaten." Geçen geceyi hatırlayınca yüzünü buruşturarak "Biriyle takılırken bile adamların kapımın önünden ayrılmıyorlar," dedi. Bu durumdan rahatsız olmadığı tek an yoktu ama geceyi birlikte geçirdiği kadının fazla ses çıkardığını fark edince dikkati dağılmıştı. Çünkü lanet olası adamlar kapıdaydı ve her şeyi duyuyorlardı. "Çok ciddiyim. En azından gece hayatımı rahat bırak."

Kuzeninin söylediklerini zerre kadar umursamayan Baver "Kılıçla konuşacağım," diyerek konuşmasına devam etti. İşte bu Arazın duruşunu dikleştirmesine yetmişti. Kılıç lakabıyla bilinen adamın gerçek ismini bilen biriyle tanışmamıştı. Fakat hakkında fazlasıyla bilgi sahibiydi. Emrinde çalışan bir sürü kiralık katil vardı. Parası olana çalışır, kimi öldürmeleri istenirse öldürürlerdi. Kendisi de, ailesi de bir çok kez onunla çalışmış olmasına rağmen hiçbir zaman direkt kendileriyle ilgili iş yapmamışlardı. Araz yapmamaya devam etmelerini tercih ediyordu.

"Hayır, konuşmayacaksın."

"Sana sormadım. Hayatının güvende olduğundan emin olmak zorundayım. Bu konu tartışmaya kapalı. Kılıçtan yardım isteyeceğim."

Araz dişlerinin arasından tıslayarak "Etrafımda vahşi katiller istemiyorum," dediğinde vücudu kaskatıydı. Hoşlanmıyordu. Kılıçtan da, yetiştirdiği katillerden de zerre kadar hoşlanmıyordu.

"Pardon? Sen nesin?"

"Ben insanları zevkine öldürmüyorum. Özellikle de milletin organlarını kesip etrafa saçmıyorum." Aklına gelen görüntüyle yüzünü buruşturdu. Haberlere bakıldığında hangi cinayetlerin sıradan insanlar, hangilerinin ise Kılıç'ın adamları tarafından gerçekleştirildiğini anlamak kolaydı. Etrafta ne kadar çok kan, vahşet ve organ varsa o kadar emin olabilirdiniz katilin kim ya da kimler olduğundan. "Geçen ay Kılıç'ın adamlarından biri herifin tekinin içini dışına çıkarmıştı. Göğsünü yarıp tüm organlarını etrafa saçmıştı. Bu insanlık dışı."

"Bundan bize ne? Önemli olan para verdiğimiz sürece bizim tarafımızda olmaları."

"İstemiyorum."

Baver arkasını dönerek kuzenine baktı. Yüzündeki ifade hem bıkkın hem de fazlasıyla kararlıydı. Tehditlerle yaşamaya alışkın olsalar da bu kez durum farklıydı. İçeriden bilgi almıştı. Kuzeni hedefteydi ve saldırmak için en savunmasız anını bekliyorlardı. Bunu biliyorken öylece durmayacaktı. Yüzündeki ifadenin aynısı olan ses tonuyla "Daha önce de söylediğim gibi söz hakkına sahip değilsin," dedikten sonra kuzeninin ofisinden ayrıldı.

🐍

"Kılıçla konuştun mu?" Bilgisayardaki işine ara veren Araz toplantı için hazırlanan Bavere baktı. Her zamanki gibi siyah gömleği ve aynı renkteki takım elbisesiyle sinir bozucu derecede mükemmel görünüyordu. Başını sallayarak sorusunu cevaplamasıyla Arazın duruşu dikleşti. "Ve?"

"En iyi adamını bizim için göndereceğini söyledi."

"Gönderdiği adam tam olarak ne yapacak?"

"Senin şımarık veledin teki olduğunu söyledim. Merak etme yani, adamı görmeyeceksin." Baver kuzeninin önündeki bardağı alıp kahvesini içti. Şu sıralar her taraftan saldırı altındaydılar, bu yüzden yorgundu. "Seni izleyecek. Güvende olduğundan emin olacak. Keskin nişancı eğitimi olduğundan bahsetti, saldırıya geçilebilecek yerlerde belirli mesafeden seni kontrol edecek."

Maran [+18]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin