2

100 13 0
                                    

Merhabaaa

Ayy çok heyecanlıı artık konulara giriyoruzz.. O zaman fazla uzatmadan..

İyi okumalarr💗💗

-
-
-
-
-
-
-

Prens Jeon, atıyla hızla saraydan uzaklaşıyordu. O kadar hızlıydı ki arkasından ona yetişmeye çalışan Prens'in sağ kolu aynı zamanda da en yakın dostu olan Bay Hoseok bile daha neler olduğunu anlamadan birşeylerin ters gittiğini anlamıştı.

Bay Hoseok, yetişemeyeceğini anlayınca tek çare olarak Prens'e seslenmeye başladı.

"PRENSİM.. Neler oluyor iyi misin? Pre- Jungkook noldu babanla mı atıştınız yoksa yine. Nereye gidiyorsun bekle beni de"

Bay Hoseok, Prens Jeon'un sadece sağ kolu değil aynı zamanda da çok yakın dostu,sırdaşı, en yakınıydı. Hatta Bay Hoseok, Prens'i yıllar önce kaybettiği erkek kardeşine çok benzettiği için onu kardeşi yerine koymuştu. Prens'te onu aynı şekilde seviyordu. Hatta Yalnız kaldıkları zaman Bay Hoseok'un ona prensim demesine izin vermiyor, ismiyle hitap etmesini istiyordu. Bay Hoseok'un söylediklerine aldırış etmeyen Prens Jeon daha da hızlanmıştı.

"Çok hızlısın bak at kaldıramaz bu kada- " Bay Hoseok'un lafı henüz bitmeden at, bu hıza dayanamayıp dengesini kaybetti ve Prens'te atla beraber ormanın içinde bir dere kenarına doğru yuvarlandı. Prens'in düştüğünü gören Bay Hoseok, atıyla beraber hemen derenin kenarında Prens'in düştüğü yerde durdu ve atından aşağı atladı. Öyle bir telaşa kapılmıştı ki atı ağaca bağlamak bile aklına gelmemişti.

Bay Hoseok

JUNGKOOK İYİ MİSİN? BİR YERİN ACIYOR MU?

Bu lafları söylerken çoktan Prens'in yanına varıp iki dizinin üzerine çökerek Prens'in yaralarına bakmaya başlamıştı bile.

Prens Jeon

İyiyim, yok birşeyim. Bi kaç ufak çizik sadece. Telaş etme hemen.

Bay Hoseok

Ufak çizik mi? Sen bunlara ufak çizik mi diyorsun gerçekten?

Prens Jeon

Evet öyle diyorum çünkü öyle. Hem sen neden geldin peşimden lütfen saraya döner misin? Yalnız kalmak istiyorum biraz..

Bay Hoseok

Hayır, asla dönmem! Saraydaki korumalara söylemeden çıkmışsın zaten. Hoş söylesen de yetişirler miydi orası muamma!

Bay Hoseok, bunları söylerken bir yandan da çantasının içini karıştırıyor yaraları saracak birşeyler arıyordu.

Prens Jeon

Evet söylemedim, çünkü ben ne 5 yaşındaki bi çocuğum ne de tek başına dışarı çıkamayacak kadar korkağın tekiyim. Anladın mı beni Hoseok? Anla lütfen anla, bari sen anla...

Bay Hoseok, Prens'in dediklerinden sonra olayın Kral Jung-hoon ve onun asla şaşmayan katı kuralları olduğunu anlamıştı. Yavaşça çantasını kurcalamayı bırakıp çantasını bi kenara koydu ve olduğu yerden kendini Yavaşça doğrultarak Prens'in yanına oturdu. Ve dizlerini kendine doğru hafifçe çekerek çimenlere sabitledi. Sonra da ellerini diz kapaklarının üzerinde sabitleyerek kafasını Prens'e doğru onu dinlediğini hissettirircesine çevirerek ona baktı.

Prens ise Hoseok'un onu dinlediğini anlayınca söze başladı.

Prens Jeon

"Neden Hoseok? Neden.. babamın katı kuralları arasından bu zamana kadar anlam veremediğim pek çok şey oldu. Prens'in saray hanedanı dışındakilerle konuşmasının yasak olması mı olsun, tek başına sarayın bahçesine bile çıkamaması mı olsun, gün battıktan sonra odasından çıkmasının yasak olması mı olsun yoksa kendi soyundan birisiyle evlenmek zorunda olması mı olsun.. hangisi olsun? Hangi birine üzülmem gerekiyor? Hangi birini anlamam -daha doğrusu anlayamamam- gerekiyor? Ahhh Tanrı aşkına! Gerçekten benim ne yapmam gerekiyor Hoseok? "

'Querencia; TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin