Iyi okumalaarrr🧚🏻♀️💗
-
-
-
-
Yazarın ağzından
Saat sabah 8-9 sularındaydı. Jungkook, annesiyle yaşadığı dün ki kavgadan sonra kahvaltıya inmek istemiyordu. Zaten bugün ava çıkacaktı. Başaşçı'ya kahvaltısını odasında yapmak istediğini çoktan söylemişti bile. Her zamanki gibi beyaz gömleğini,siyah pantalonunu giyip flarını boynuna taktı. Bu sefer her zamankinden daha güzel gözükmek istiyordu. Çünkü bugün Tae'nin yanına gidecekti. Kendini nasıl açıklayacağını,nasıl bir savunma yapacağını bilmiyordu ama ne olursa olsun onun yanına gidip onunla olmak istiyordu. En son olarak da hem Taehyung 'a hem de kendine aldığı bilekliğini taktı. Bileklik gümüşten yapılmıştı. Bilekliğin üzerinde ağaç deseni vardı. Ağaca kurdeleler,mendiller asılmıştı. Resmin yarısı bir bileklikte diğer yarısı ise diğer bileklikteydi. Ve uçlarında mıknatıs olduğu için birbirlerine yaklaştıklarında birbirlerine yapışıyorlardı ve resim tamamlanıyordu.Jungkook'ta resmi Querencia'ya benzettiği için birini kendine almıştı diğerini de Taehyung'a hediye etmişti ve ikisi o gün birbirlerine hiç çıkarmayacaklarına dair söz vermişlerdi. Taehyung, dünden beri Jungkook'un aklından çıkmamıştı. Yanınan gidip açıklama yapmayı çok istiyordu ama ne diyeceğini bir türlü kestiremiyordu. Aynı zamanda da ona herşeyi anlatıp, Prens olduğunu söylemek istiyordu. Bir yandan da babası aklından çıkmıyordu. Eğer babasına birşey olsaydı Jungkook tahta geçmek zorundaydı ve bu evlenmek zorunda olduğunun göstergesiydi. Üstelik Taehyung'la kavuşma olasılıkları da imkansızın da imkansızı oluyordu. Gerçi şuanda da imkansızdan farklı bir yanı var denilemezdi. Kahvaltısını yapmadan önce hem babasını görmek hemde hekimle bir kere daha konuşmak istediği için direkt babasının odasına çıktı.
Çocukluğundan bu yana ne zaman o odaya girse istemsizce parmaklarıyla oynamaya başlardı ve şuanda da aynı şey oluyordu. Parmaklarını hızla hareket ettiriyordu, sanki sayıyormuş gibi gösteriyordu. Şuan 21 yaşındaydı fakat 7 yaşındaki Jungkook'la aralarında hiçbir fark yok denilebilirdi. Derin bir nefes alarak kendini toparladı zor da olsa parmaklarıyla oynamayı bıraktı ve kapıyı hafifçe tıklattı. İceriden ses gelmemişti. O yüzden tekrar tıklattı. Bu sefer babasının sesini duymuştu. Kapıyı yavaşça açarak içeri girdi. Hekim babasının baş ucunda eşyalarını toplamakla meşguldü. Jungkook'u görünce hemen selamını verdi. Krala doğru dönerek söze başladı.
"Majesteleri. Söylediğim gibi lütfen çok sık ayağa kalkmayın. Sadece günde 1 saat yürüyüş yapmanız gerekiyor efendim. Ayrıca ilaçlarınızı da eksiltmemeye çalışınız. Ben yarın tekrar geleceğim. Fakat şunu söylemeliyim ki hastalığınız hakkında maalesef ki halâ net bir bilgi edinmiş değilim. Bu yüzden de eğer sizin de izniniz olursa babam başhekim Man- Shik'e de durumunuzu bildirmek istiyorum."
"Man-Shik çok değerli bir hekimdir. İsmini,namını çok duymuş idim. Kasaba da halk arasında ki söylentilere göre babanın kara işlerle hastaları iyileştirdiği söyleniyordu. Hatta hastalara büyü yapıp iyileştirdiğini bile duymuştum. "
Kralın bu söyledikleri karşısında hekim çok panik olmuştu. Boncuk boncuk terler akıtmaya başlamıştı. Kral'la göz göze gelmemeye çalışarak söze girdi.
"Asla sizi haksız çıkarma gibi bir amacım yoktur majesteleri lütfen beni bağışlayın fakat bilirsiniz kasaba hakkı olur olmadık şeylere konuşmayı çok severler. Fakat kendilerinin yaptıkları tek şey ise hayvan dışkısı temizlemektir. Duyduğunuz şeylerin hiçbirinin doğru olmadığına şerefim ve onurum üzerine yemin ederim efendim."
Jungkook, adamın söylediklerine çok sinirlenmişti. Kendini daha fazla tutamayıp söze başladı.
"Sen kim oluyorsun da halkımız hakkında böyle konuşabiliyorsun? Nereden alıyorsun bu cürreti! Yaptıkları tek şey hayvanların dışkılarını temizlemekmiş.. Onları senden ayrı tutan şey ne?? Senin gibi günlerdir muayene bahanesiyle gelip hiçbirşey bulamayıp üstüne bir de daha çok para kopartmak için babasını araya sokmamaları mı? Yoksa tanımadıkları insanların yaptıkları mesleklerini ,işlerini küçümsememeleri mi senden daha alçakta tutuyor onları o yüzden mi daha üstün görüyorsun kendini??? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
'Querencia; Taekook
FanfictionGüney Kore'nin en saygın kraliyet ailesinden biri olan Jeon ailesinin tek veliyahtı olan Prens Jeon çıktığı bir av gezisinde çobanın oğlu Kim Taehyung'a ilk görüşte aşık olur.