Kaybedilen Can

1.2K 34 4
                                    

Oturduğum yerden yavaşça kalkıp ilerlemeye başladım. Dün gece bebeğimin karnımda kalbinin durduğunu öğrendim. Benim bebeğimi benden ayırdılar. Benim yaşama sebebim öldü. Bugün de toprak olacaktı. Güzel kızım özür dilerim annem. İnan ki tek yaşama sebebim sendin ve sende gittin ben şimdi ne yapacağım. Ben bütün hayatımı onun üzerine kurmuşken her şey alt üst oldu.

Kaybetmek ne kadar geniş bir kavramdı oysa ki bir eşyayı kaybedip buluruz ama bir canı kaybedince asla bulamayız. Mezarlığın girişindeki topluluğa baktım kimisi ayıp olmasın diye gelmiş kimisi de ciddi anlamda benim acımı hissediyor. Ben sarsak adımlarla kazılan yere ilerlerken elimdeki bebek takımlarına daha çok sarıldım daha çok gözyaşlarım aktı. Ben bebeğimi daha saramamışken bembeyaz kefen ile toprağa sarmışlardı. Özür dilerim anneciğim… Açelyam çiçeğim böyle olmamalıydı ama oldu kaderimizde bu varmış güzel çiçeğim. Ben bu zamana kadar ne yaptıysam senin içindi bu saatten sonra da yine senin için.

Üzerine atılan toprakları gördükçe gözyaşlarım daha çok akıyor, daha çok çığlıklarım yankılanıyordu. Daha küçücüktü o bebekti. Bebekler hemen hasta olurdu, üşümezmiydi benim çiçeğim toprakların altında.

Saatler geçti, herkes gitti sadece ben ve bebeğim kaldık ben hala ağlıyordum. Bir süre sonra gözümden yaş gelmemeye başladı. Telefonum çalıyordu sürekli büyük ihtimalle ya teselli vermeye ya da eve gel demek için arıyorlardı. Açelya'nın toprağını öpüp sarıldıktan sonra mezarlıktan çıkmaya çalıştım ama sadece çalıştım. Başım felaket dönüyor, dikişlerim acıyor, başım ağrıyor. Dayanmam lazımdı. Sadece arabaya kadar. Dayanamadım kendimi kaldırıma attım.

***

Selaaam pisküvilerim giriş kısmı olduğu için biraz kısa oldu ama kusura bakmayın. Sizce nasıl olmuş?

Düşüncelerinizi belirtmeyi unutmayınn

En İyi BaşlangıcımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin