Şansı Kabulleniş

231 14 0
                                    

"Sana avuç avuç yıldız getireceğim
Güneşimden başka
Sana engin denizlerin maviliğini getireceğim
Köpük köpük, dalga dalga

Sana bir rüzgar getireceğim
Dağlardan, tepelerden
Gitme, sana zamanı getireceğim
Zamanın bittiği yerden"

Sevdiğim bir şiiri mırıldanarak arabamı çalıştırdım. Bu şiiri kızıma 6 aylık hamileyken öğrenmiştim. Zamanın bittiği yerden zamanı getirmedim. Zaten getirilecek fırsat da verilmedi, belki de ben değerlendiremedim. Eğer ki verilseydi herşey çok farklı olurdu. Açelya, bana verilen bir şanstı ama değerlendiremedim. Mehir ise battığım anda beni kendime getiren yıldızım olmuştu. Belki ben öyle düşünüyorum ama Mehir yaralarıma yıldızlar çizmişti bunu fiziksel olarak yapmasa da bana iyi geliyordu. Çalan telefonum ile irkilerek uzandım telefonuma.

Arseniko arıyor...

"Efendim balım?"

"Çiço geliyor musun? Uyuyacağım da anahtarın var mı diye sormak için aradım." Dedi büyük ihtimal beni beklerken uyuya kalmıştı.

"Geliyorum da 20 dakikaya falan ordayım. Sen uyu anahtarı paspasın altına koyar mısın?" Dedim gaza biraz daha yüklenirken. "Koyarım da içimde kötü bir his var ne olur dikkat et. Seni bekleyeceğim." Diyerek telefonu kapattım.

Aynadan arkamı kontrol ederek bir yan şerite kaydım. Bu şerit daha boştu. Hızımı biraz daha arttırarak arabaları sollamaya başladım. Bu huy da bana sokak yarışlarına katıldığım zamandan kalmıştı. Şimdi de katılmak istiyorum da Nisa annem izin vermiyor. İçeri attıracağını söylüyor.

***

Eve gelmiştim sonunda ama kapıda şarkı söyleyen Nisa beklemiyordum. Eline aldığı gitarımla kulaklarımın pasını siliyordu.

"Bu benim karıııım, birazcık sinirlii, kalbimin taa içiiğ!" Diyerek şarkısını bitirdi ama Nisa bu, onda şarkı biter mi?

Tabi ki.

"Aramız da herşey bitti!
Ayrılalım diyen sen değil miydin?
Ben ağlarken, utanmadan, arkanı dönüp giden sen değil miydin?
Yüzünü bile görmek istemiyorum, yoluma çıkmasan iyi edersin!" Son sözlerini de söyleyerek şarkısını bitirmişti ama Alizde gibi değil de baya baya slow bir şekilde söylemişti.

"Çiço, sen çok hızlı geldin. Hatta bir yerde hız sınırını aştın?" kesin bana GPS taktı yoksa nereden bilecek?

"Canım kardeşim, hani baya önce ikimizin telefonuna indirmiştikte birbirimizi takip ediyoduk, çevrede ki sesleri falan dinliyoduk ya?" Galiba biz bunu ben hamileyken yapmıştık. Keşke silseydim yani. Ben diyorum annem gibi.

"Tamam hadi yatalım. bir de sabah abimler gelecek. Bizim şehir dışı haberini veririz." Diyerek odama adımladım. Arkamdan Nisa'nın seslenişlerini duymadan.

Yatağıma uzanıp, asla ama asla aklımın çıkan, aklımdan çıkmayan düşüncelere daldım. O kadar çok acabam var ki. Acaba şu an onun kokusunu içime çekebilsem nasıl hissederdim? Acaba ona dokunmak, hastanedeki çocuklara dokunduğum gibi hissiyat mı verecekti yoksa daha da mı özeldi. O herşeyim di. Bütün hayatımı ona göre şekillendirmiştim ama o hayatımdan gitmişti. Elimi karnıma koyduğumda onu hissetmek bile saatlerce hayal kurdurabiliyordu. Ama şimdi ise gökyüzüne bakarak konuşuyordum, hayal kuruyordum.

Şimdi ise başka şehire gitmek istiyordum, buradan uzaklaşmak ama burası kızımdı. Ondan gidemezdim ama burası iyide gelmiyordu. Gözlerimden yaşlar boşalıyordu ama bu bile acı verip canımı yakıyordu. Ben ağlamakta istemiyordum kızlarıma sarılıp onlara herşeyi anlatmak istiyorum, Açelyama nasıl konuşulur, Mehir'e okumayı öğretmek. Canlarıma belki de ilk masallarını ben anlatmak istiyorum. Ama sadece Mehir'e anlatabilirim, okutabilirim.

Bana bir şans verildi ve en baştan, en iyi şekilde başlamalıydım. Hayallerimizi gerçekleştirmeliydim. Gideceğimiz şehir en iyi başlangıcım, başlangıcımız olmalı. Olacakta.

***
Merhabaa öncelikle biliyorum bölümler arası boşluklar fazla, baya fazla ama düzeltebileceğime inanıyorum.

Sizce kitap nasıl ilerliyor?

Sizce Mehir'in anne demesi falan çok mu erken oldu?

Oy vermeyi unutmayınnn♥️♥️

En İyi BaşlangıcımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin