İçimizdeki ateş neden yanar? Benimkisi heyecan ve kaybım yüzünden. Bazılarının ise nefret ve intikam duygusundan. Nefret çok büyük ve belirsiz bir duygıdur. Belirsiz diyorum çünkü sevgiden başlar ve nefrete döner. Neyse benimde heyecanımın sonu nefretle bitmişti. Ya da karakol.
"Bak güzel kardeşim sen şikayetini geri çek bir an önce çıkıp gidelim." Dedim sabrımın son demlerindeydim artık. Neden mi karakola düşmüştük? Mehirin babası, herkesin içinde Mehir'i darp ediyordu ve kimse kılını kıpırdatmıyordu. O an dünya durdu benim için belki de aynı şeyleri bende yaşadığım için böyle olaylara katlanamıyorum. Ben şoktan çıkana kadar Nisa adama saldırmıştı ve polisler gelmeseydi durmaya da niyeti yoktu. Kolu falan kırıldı diyorlar aman beter olsun. Belki böyle dediğim için vicdansız olacağım ama içimden oh olsun diyip dışımdan da çol kötü olmuş yalanları mı söyleyeyim? Hayır tabiki.
"İsmail Bey bakın şikayetinizi çekin çünkü içerideki kadın avukat ve oradan illa ki çıkacaktır yani size yapmadığını bırakmaz. Tabiri caizse donunuza kadar alır." Dedim kulağına fısıldayarak ardından da gülümseyerek geri çekildim.
"Şikayetimi geri çekiyorum." Dedi. Sonunda yani bir kaç işlem sonrasında dışarıdaydık artık. Ve Nisa sanki hiç kavga etmemiş ve dudağı patlamamış gibi enerjikti.
"Emniyet bile emniyette değil bu saatten sonra." Dedi ve asla bitmeyecek gülme döngüsüne girdik resmen.
"Nisa, sen bunları nerden öğrendin Allah aşkına?" Haklıydı Lise zamanında kekonun tekiydim böyle garip garip konuşurdum.
"Anlıyorum." Diyerek gülmeye devam etti. Telefonum çalıyordu. Baktığımda Mehir arıyordu.
"Kuzum, iyi misin?" Dedim telefonu açar açmaz.
"Anne, beni ne zaman alacaksın burdan?" Sesi o kadar kötü geliyordu ki içim kıyıldı. Arabayı ani bir şekilde kenara çekip çıktım.
"Bebeğim, güzel kızım biz geliyoruz şimdi bir sıkıntı çıkmazsa bugün alacağım seni." Dedim sesimi güçlü tutmaya çalışarak.
"Tamam gel, benim saçımı çektiler burada canım çok acıdı." Dedi iç çekerek.
"Güzel kızım, Mehir'im sen çok güçlüsün bence ben gelene kadar onlara dayan-" Cümlemi bitiremeden arkadan sesler gelmeye başladı.
"Eeee Mehircik az önce bir şekilde kurtuldun amaa şimdi kim alacak seni bizim elimizden." Diyen bir kızın sesi geldi.
"Annem geliyor. O beni burdan alacak siz görürsünüz." Dedi güzel kızım. Bende daha fazla oyalanmayarak arabaya bindim. Nisa meraklı gözlerle bakıyordu bana. Mehir'e ses gitmesin diye telefonun sesini kapatarak konuşmaya başladım.
"Nisa, lütfen oranın müdürünü arar mısın? Mehiri hemen almamız lazım." O ise sorgulamadan telefonunu çıkarıp aramaya başladı.
Bende Mehir'in konuşmalarını dinlemeye başladım. Hiç bir lafın altında kalmıyordu.
***
Yetimhaneye gelmiştik ve kadın ısrarla işlemleri bu saate yapamayacağını söylüyordu. Nisa ise bana susmamı söylediği ve kendisinin Mehir'i burdan almadan gitmeyeceğini bildiğim için sessizce kucağımdaki Mehirin saçlarını örüp örüp çözüyordum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yumuşacık, güneş sarısı saçları vardı. Mis gibiydi güzel kızım. Bu arada kalbi çok hızlı atıyor. Bir an onun canını yaktığımı düşündüm ama çok heyecanlıydı. İkimizin önünde uzun bir yol vardı. Mehir ve ben çok mutlu olacaktık.
Mehir uyumak üzereydi ve bende ona şarkı mırıldanmaya başladım.
Uyu bebeğim uyu, uyu bebeğim koynumda uyu Geceler varmasın sabaha Odamız gökyüzü, yatağımız bulut olsun Uyu bebeğim uyu, uyu bebeğim koynumda uyu Son gecemiz olsa da bu yarına Saçların güneşim, gözlerin denizim
Şarkının son kısmını değiştirerek söylemiştim ve güzel kızım da koynumda uyumuştu. Mis kokulum.
"Çiçek, kızım sana sesleniyorum iyi misin?" Diyen Nisa'nın sesiyle kendime geldim.
"İyiyim, aldık mı kızımı?" Dedim heyecanla o ise sadece kafasını sallamakla yetindi.
Mehir'i iyice sararak kokusunu içime çektim. "Güzel kızım, bundan sonra sen ve ben asla ayrılmayacağız." Dedim ve saçlarına ard arda öpücükler kondurmaya başladım.
"Çiçem sen benim çantalarımı al, Mehir'i ben alayım." Dedi ve kucağımdan kızımı aldı. Bende müdüre gülümseyerek imza istediği yerlere imza attım ve Nisa'nın çantalarını aldım.
***
Biliyorum baya bir geç geldi ama yazmaya fırsatım olmadı. Sizce nasıldı?
Mehir?
Nisa?
Çiçek?
Bölümdeki favori sahneniz hangisiydi? Valla benimkisi Mehir'e şarkı söyleyerek saçlarını oynadığı yer.
