İyi Başlangıçlar

622 21 0
                                    

Gözyaşları tükenir miydi? Benimkiler tükenmişti artık akmıyorlardı ya da ben öyle sanıyordum. Hissizim sanıyordum, tükenmişim, bitmişim sanıyordum tabi bunlar onu görene kadardı pardon onun beni bulana kadardı. Onu sebepsizce kendi kızım yerine koymuştum. Ona zarar gelmesin, üzülmesin, canı yanmasın.

"Güzelim, gidelim mi?" Gözlerine tekrar boşluk gelmişti o daha 5 yaşındaydı böyle olmaması gerekiyordu. Gözlerine mutluluk olması gerekiyordu ama onda tam tersiydi. "Sen benim annem olur musun?" Dedi. Annesi olmamı istedi benden annesi olmamı istedi. Bu rüya değildi gerçekti. Yapabilir miydim? Bilmiyorum. Düşüncelerim onu ağlarken görünce sustu. Ben mi ağlattım onu?

"Mehir'im güzelim," durdum, gözyaşlarını silidim. "ben senin annen olurum." Bu sefer gözyaşları arasında gülümsüyordu. Onu hızlıca kollarımın arasına alıp sıkıca sarıldım. Ama bu sarılma öylesine bir sarılma değildi. Bu sarılma artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını ispatlayan bir sarılmaydı. "Anne,gidelim mi? Ama beni al onlardan, canım çok acıyor." Alacağım ordan seni, onlara bırakmayacağım. "Sen, benim kızımsın tabi onlarla seni bırakmayacağım ama önce sana birşey vereceğim ve sende onu saklayacaksın ve tek başına olduğun zamanlarda beni arayacaksın." O başını olumlu anlamda salladı. Hızlıca yataktan doğrulup hamileyken taktığım pembe akıllı saati dolaptan kaptığım gibi yatağa geçtim. Telefonuma bağlayıp Mehire verdim. O da cebine koydu.

"Hadi bakalım ben üstümü değiştireyim sonra sana saati öğreteyim." O da galiba buna cevaben yataktan kalkıp beni öperek salona doğru koşturdu. Tabi bir ayrıntıyı atlamayalım kıkırdayarak.

Üzerime gri bir eşofman takımı giydim. Bugün baya yorulacaktım ve evliliğimi kullanacaktım. Tabi bir de boşanma davası vardı. Birde kızımın yanına uğrayacağım ona bunları anlatmam gerekiyor. Yalnız kalmamalı sıkılır orda.

"Eveeeeet küçük hanım kahvaltı yapalım mı?" Diye bağırarak girdim içeri de sanki biraz fazla bağırdım.

"Yok sonra  yapalım geç kaldık." Bencede baya oyalandık.

Diğer arabaya geçmiştik ama Mehir'in arka koltuğa binme çabalarına karşı gülmemek için kendimi zor tutuyordum. "Yardım etmemi ister misin?" Derken öyle bir baktı ki hemen yanına gidip yardım ettim.  Bu çocuk çok tatlı yerdim yani.

Onu oturtup kemerini bağlandıktan sonra kendi yerime geçtim. "Beybisu ne açalım?" Derken o heyecanla yerinde kıpırdandı.

"Kırmızı balukk!" Diye bağırdı arkadan. Yani sonuçta insanların müzik zevkleri farklıdır.

Yanımda Mehir, arabadayız ve kırmızı balık çalıyor düşüncesi bile harika birde bu yaşanıyor. Allah'ım teşekkürler.

"Şiçek ablaa şeyi de açsana bakkel amca!" Şiçek de olmadım demem artık. "Açarım birtanem."  Arabayı yavaşlatıp hemen telefondan bu seferde bakkel amce açtım. Hayır buda bak kel amce der gibi oldu.

Onun evine gelmiştik ve evin önünde bir adam deli bişey yapmış gibi dolaşıyordu. Galiba babasıydı.

"Çiçek şimdi ben gidiyorum ama sende beni unutma verdiğin saatten ara beni." Dedi ve kemerini çözdü. Öne doğru uzandı beni öptü ama benim onu öpmeme fırsat vermeden geri çekildi. Yani anlayacağınız mal gibi kaldım.

"Çiçek indirsene beni lütfen." Dedi fısıldayarak. Yerim anam yerim. Arabadan inerek onun oturduğu tarafta ki kapıyı açtım ve onu kucakladım çünkü deliyim. Acıya dayanamadım ve onu yere indirdim kocaman kocaman öptüm onu. El sallayarak gözden kayboldu. Ön tarafa geçip oturdum kısa bir süre acının geçmesini bekledim hafiften geçince filmli camlara güvenerek sweeti kaldırdım. Dikişler nanaydı yani. İlk hedef hastane. Daha sonra avukat sonrası Allah bilir.

***

Bölüm nasıldııı? Biraz hızlı gidiyorum gibi geliyor ama elimde değill.

Şiçek pardon Çiçek?

Mehir?

Bu arada aşağıdaki gibi bir sahne yazmak için sabırsızlanıyorummmm!!

Bu arada aşağıdaki gibi bir sahne yazmak için sabırsızlanıyorummmm!!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
En İyi BaşlangıcımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin