En İyi Başlangıcım

Yeni Başlangıçlar

Mutluluk neydi? 8 harf 3 hece bir kelime ama bu harfler ve heceler o kadar duygu barındırıyor ki içinde. Mesela kucağımda uyuyan güzel kızım, yanımda oturan en yakın arkadaşım. Bunlardı benim için mutluluk.

"Çiçem, drift atayım mı?" Diyen tabiki Nisaydı. Ben şimdi buna ne diyeyim ki.

"Allah'ın kekosu, sana söz bugün eve sağlim gidelim Mehir'in olmadığı zaman atacağız." Dedim ama kime ne. Drift atmasa bile çok keskin dönüşler yapıyordu. Kapıya yapışmıştık yani. Uçmasak bari.

"Eeee ne yapmayı düşünüyorsun, Kızına da kavuştun?" Dedi bu seferde.

"Yüksek ihtimal, yeni bir sayfa açıp her şeye baştan başlayacağım. Yeni bir şehir, ev, iş Mehir için de okul, arkadaşlar falan birde istersen sen gelirsin?" Dedim o ise düşünmeden cevabını verdi.

"Ya mal tabiki de sizinleyim. Ayrıca buraya senin için katlanıyorum biliyorsun ki. Hangi şehir?"  O beni yanıltmayacak şekilde cevabını verirken ben daha önce düşünmediğim soruyu düşünmeye başladım. Ankara güzeldi ama pek iyi hatıraları yoktu.

İzmir, Eskişehir, Bursa..

"Hiç düşünmedim ama kafamda bir şeyler var." Dedim. "Bak bence İzmir'e gidelim. Sende bildiğim kadarıyla hiç gitmedin oraya. Acaba Mardin'e mi gitsek? Belki hayatımızın aşkı olan ağayı buluruz." Avukatlar gerçekçi olur derler ya benimki o tezi çürütebilecek cinsten bir avukat.

"Bak istersen Rusya'ya gidelim sen aksiyon arıyorsan oranın mafyaları, aileleri meşhurmuş bak bunu da senin Rus müvekkilin anlatmıştı değil mi sana?" Dedim de konuyu baya dağıttım.

"Ay salak Mardin'den sana koca buluyorduk en son ne ara mafyalara, katillere getirdin?" İnan bende bilmiyorum.

"Neyse, sen bizim eve gitmiyor musun?" Dedim yeni farkettiğim detayla. O ise sadece kafasını iki yana sallamak ile yetindi. Benim ona attığım değişik bakışları görmüş olmalı ki açıklamaya başladı.

"Eeee güzel kardeşim öncelikle gri şehirden selamlar sizin eve gitmiyoruz çünkü arabanın yakıtı az kalmış." Dedi. Ben sürerken hiç bakmakta aklıma gelmemişti ki.

"Tamam sabah benzinliğe gider alırız." Dedim. Oda gözünü kırparak onayladı. "Annem nerede?" Diyen güzelimin sesini duydum. Ben cevap vermeden Nisa atladı lafa. "Yanımda oturuyor." Dedi o sırada Mehir kafasını aradan uzatarak yanağıma naif bir öpücük kondurdu.

"Günaydın güzelim." Diyerek bende onu öptüm. "Anne bir an gittin sandım." Dedi. Bazı anlarda aldığın nefes ciğerlerine ulaşamaz ya şimdi de o anlardan birindeyiz.

"Nisa, sağa çeksene." Derken o müsait bulduğu ilk yerde durdu. Bende arkaya geçerek Mehir'in yanına geçerek kollarımı ona sardım.

"Annem, güzel kızım ben seni asla bırakmam. Hem bizde sevdiğini bırakmak olmaz. Sonsuza kadar onunla yaşarsın, bırakmak olmaz. Ayrıca seven sevdiğini bırakmaz caniçim.

"Anneciğim, bende seni asla bırakmam. Çünkü bende seni çok seviyorum hemdeee  sihirli fasulye kadar seviyorum." Sihirli fasulye…

"Bendeee sizi, boynuzlu atın sihiri tükenene kadar seveceğim." Dedi Nisacım. Boynuzlu atın sihiri tükenene kadar nasıl bir ifade şekli ya.

"Eee ismini bilmediğim abla, unicorn onun adı." Dedi Mehir.

"Benim adım Arsen Nisa güzellik." Dedi Nisa.

"Sus, o benim güzelim." Dedim anlaşılan küçük hanımın hoşuna gitmişti dediğim.

"Annem'in güzeliyim ben bir kere." İçimde anlam veremediğim bir sevinç vardı ve galiba midemdeki kelebekler halaya kalkmıştı. Eve gelene kadar kıkırdamıştık, gülmüştük galiba ömrümün güzel saatlerinin içindeydim. Şimdi güzel kızım Nisa'nın odasında uykusuna devam ediyordu bizde ne yapsak diye düşünüyorduk.

"Kuzu bak şimdi sen eşyalarını topla bende bir yere gidip geleceğim sonra gider benimkileri toplarız." Diyerek onun onaylamasını bekledim.

"Nasıl birşeyler alayım, nereye gideceğiz?" Dedi. Bende gülümsedim ona uzunca.

"Hepsini al hani senin gitmek istediğin yerlerden birisi." Dedim ve beklemeden onun arabasının anahtarını aldım ve çıktım. Kızımın canımın yanına gidebilirdim artık. Şu sıralar çok yalnız bırakmıştım onu.

Mezarlığa gelmiştim ama birisi hatta birileri daha vardı kızımın yanında.

***
Aşkomlar selaaam öncelikle nasılsınız? Sizce kitabın ilerleyişi nasıl?

Çiçek?

Arsen Nisa?

Sizce hangi şehire gidecekler? (Ve inanın ki daha nereye gideceklerini düşünmedim.)

Öpüldünüüüz