11

100 6 9
                                    

"Konum atacağım yere gel. Polise söylersen Taehyung'una veda edersin" dediğinde sinirden dişlerimi kıracak şekilde sıktım. "Tamam geliyorum at hemen! Taehyung'a da dokunma!!" Dediğimde kıkırdadı ve telefonu kapattı. "Lanet olsun!!" Bağırdım ve bana atılan konuma baktım. Çok uzak değildi. Neresiydi onu bile bilmiyordum. Tuzak ola bilirdi..

Telefonda Jimin'i aradım. Açtığında hemen konuştum. "Efendim Jimin ben gelemeyeceğim Taehyung'u kurtaracağım sakın yanıma gelme duydun mu beni" dedim ve telefondan Jimin'e konum attım. Telefonu cebime koydum. Yan duvarda beni dinleyen birini görmüştüm. Koşarak o konum olan yere gittim. Bekle Taehyung'um geliyorum!

Geldiğim yer çok eski ve karanlıktı. Neresi olduğunu bile bilmiyordum. İçeri girdiğimde etrafıma baktım. Hiç bir şey göremiyordum. Birden biri ağzımı kapattı. "Şşhh" de ve güldü. Beni kendisiyle beraber götürdü. Taehyung'u görünce gözlerim irileşti. Ağzı kolları kapalı yerde oturmuştu. Üstü çıplaktı. Sadece pantolonlaydı. Üzgün, yorulmuş, tükenmiş gibi duruyordu. Gözleri dolmuştu. Ağzımı sertçe bıraktı ve cebinden silahı çıkarıp Taehyung'un kafasına tuttu.

Gözlerim kocaman oldu. "Napıyo-" eliyle durmamı işaret ettiğinde durdum korkmuş gözlerimle. "Bir adım atarsan pişman olursun" dediğinde başımı salladım. "T-tamam tamam" dediğimde güldü. "Kim olduğunu ve ne istediğini söylesen mi!?" Dedim sinirli sesimle. "Hm bir düşüneyim. Seni barda gördüm ve çok sevdim. Seks arkadaşım olmak istemez misin?" Dedi ve kaşlarıyla oynadı. "Siktir ordan" dedim ve yere tükürdüm. Gözlerini kıstı. Silahı daha çok yaklaştırdı Taehyung yerinde titredi.

"Ne dedin?" Dediğinde dişlerimi sıktım. "Tamam lanet olası tamam!" Bağırdığımda güldü. Taehyung başını iki yana sallayarak yerinde tepindi. "Güzel" dedi ve gülümsedi. Yanıma geldiğinde yerimde durdum. Ellerini tişörtümün içine salıp karnıma dokundu. Taehyung ağzı kapalı olduğu için sadece mırıltılar çıkarıyordu. Ağzı açık olsa bağırarak çığlık atavakmış gibi. Erkek ellerini tenimde gezdirdi. Gözlerimi kapatıp burnumdan sert nefes verdim. Elini yavaş yavaş aşağı indirdiğinde Jimin yavaş adımlarla geldi. Tekme attığında erkek yere düştü. Silahı yere düştüğü gibi elime aldım.

Ayağa kalkacağı sırada ayağımla karnını ezdim ve silahı ona tuttum. Gözleri irileşti. Polisler geldiğinde silahı onlara verdim. Taehyung'un yanına koştum. Yanına oturduğumda yere anlamsız bakışlar attığını gördüm. "Taehyung iyi misin??" Dedim ve yüzünü inceledim. Bir şey demedi. Ağzını ve elini açtığımda ayağa kalktı ve ilerledi. Kaşlarım çatıldı. "Taehyung?" Dinlemiyordu, bir şey demeden gidiyordu. "Taehyung!" Dedim ve koşarak bileğini yakaladım.

"Dur ya!" Dediğimde bana keskin itici bakışlar attı ve bileğini sertçe çekti. Benden kurtulduğu gibi yoluna devam etti. "Ne yaptım ki ben? Sana bir şey mi dedi-" bağırdı bana ve bende susmak zorunda kaldım. "Sen yaptın. Sana dokunmasına izin verdin! Bekleye bilirdin. Korkak olduğu için beni öldürmeyecekti, ama sen bunları düşünmeden kabul ettin. Gözümün önünde sana dokundu. Polisler gelmeseydi malum yerine dokunacaktı" dedi ve ilerledi.

"Ama Taehyung..ben seni öyle görünce çok korktum. Ne yapacağımı bilemedim. Sana bir şey olsun istemedim. Başka çarem yoktu" dediğimde başını iki yana salladı. "İnanamıyorum sana" dedi ve koşar adımlarla gitti. "Taehyung!!" Koştum arkasıyca koştuğumu görünce daha hızlı koştu ve taksiye binip gitti. Koşmayı bırakıp arkasından bakakaldım. Taehyung gitti. Onu kaybettim..

Jimin koşarak yanıma geldi ve durdu. Derin nefesler alıp verdi. Eğilip dizlerinden tuttu. "Lan öldüm sandım! Sana yetişmeye çalıştım nereye koştun bu kadar!?" Dedi ve duruşunu düzeltip bana baktı. "Alo sana diyorum" dedi ve gözümün önünde elini şıklattı. Taksini gittiği yere bakıyordum. "Gitti...gitti..." Kısık seste konuştum kendi kendime. "Kim gitti?" Dedi ve konuşmamı bekledi. "Onu kaybettim" kendi kendime konuşmaya devam ettim. "Ne diyorsun? Taehyung mu? Neden ki?" Arka arka sorular sorup durdu. Duymuyordum ki dünya etrafımda dönüyordu.

Sesler kesilmişti. Bir kalbimin sesini duyuyordum, bir de Taehyung'un az önce söylediklerini tekrar tekrar duyuyordum. 'İnanamıyorum sana'
'Malum yerine dokunacaktı'
'Sana dokundu'
'Kabul ettin'
'Gözümün önünde'
....
Jimin beni omuzlarımdan silkeledi. "Kendine gel artık ya!" Dediğini duydum. "Ne geldik mi?" Dediğimde gözleri büyüdü. "Yuh amk yuhh!" Dedi ve alnına vurdu. "Kafayı sıyırmışsın" dedi ve yüzümü avuçları arasına aldı. "Ne oldu anlatır mısın Kookie'm?" Dediğinde başımı onu onaylarcasına salladım. Olanları ona anlattığımda ağzı açık kaldı. "Olay bu" dediğimde başını salladı. "Ben Taehyung olsaydım sana tokat atıp giderdim" dediğinde beklemediğim için afalladım. "Ne?"

Güldü ve omzuma pat pat vurdu. "Taehyung bir şey yapmadığı için iyi bir şey. Hem iyi taraftan düşün sana dokunulmasını istemedi iyileşiyor ve seni seviyoorr" dediğinde gülümsedim. O da gülümsedi ve başımı omzuna yaslayıp ilerledik. "Takma kafana seni sevdiğini çok belli ediyor" dediğinde burnumu çektim. "Ben etmiyor muyum?" Dediğimde gülümsedi. "Ediyorsunda öyle demedim. Yani seni sevip sevmediğinde şüphen olmasın seni affedecektir" dediğinde genişce gülümsedim.

"Nasıl bilmiyorum ki.." dedim kısık sesle. "Aslında ben Taehyung olsaydım birlikte yatarak seni affedebilirdim" dediğinde onu omzundan itekledim ve kıkırdadım. Kahkaha attı ve yere kapaklanmadan kurtuldu. "Taehyung senin gibi arsız değil. O benim küçük bebek meleğim" dediğimde 'oooo' dediğinde kıkırdadım.

**
Bölüm sonu. Umarım sevdiniz. Siz Taehyung olsaydınız ne yapardınız?;) Gelecek bölümde görüşürüz<33

Tt: jtsussss

-ZeynepXx

MY FATHERS•TAEKOOK+18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin