13.BÖLÜM¿

66 40 43
                                    

Annemin odama girmesiyle uyandım. İlk olarak saatte baktım daha çok erkendi annem "kızım yat daha çok erken" demesiyle kafamı yastığa koyup uyudum. Annem beni okul için uyandırana kadar uykumu az da olsa alabilmiştim. Kahvaltımı yapıp evden çıktım.

Bir yandan bu konu hakkında ne yapacağımı düşündüm. Okulun oraya kadar düşüncelerim devam etti. Kendi kendime konuşurken Oktay oradan "sen delirdin mi  kendi kendine konuşuyorsun" diye söyleyince kendime geldim. Oktay’a olan biteni anlatamayacağıma göre bende bir şey anlamasın diye "tarih çalışması yüzünden" dedim zaten pekte bir şey anlamamıştı. Konuşmamız böyle devam etti.

Sonrasında içeri girip sınıflara dağıldık. Bugün ilk dersimiz tarihti. Hocamız bir süre sonra geldi. Yerlerimize geçtik. Ahmet hocamız "verdiğim ödeve başlayan var mı?" diye sordu. Ben el kaldırdım "Hazal sen mi başladın? Şaşırtıyorsun beni." Deyince cevap olarak "hocam sizin dersinizi seviyorum ve derslerinize katılıyorum" deyince hoca beni pek takmadan "Anladım peki neler yaptınız?"

"Konumuz arkeolojiydi ekip arkadaşımla öncelikle bilgi toplamak için kütüphaneye gittik, spikerler gibi fotoğraflar videolar çektik sonra müzeye ve de kazıya katıldık. Çok eğlenceli ve yeni şeyler öğrendik. Çalışanları iyilerdi bize yardım etmek için her şeyi yaptılar." "O çok iyi aferin size böyle devam edin. Şimdiden ödevinizi merak ettim sabırsızlıkla bekliyorum." Hocayla konuşmamız bittikten sonra dersimize geçtik.

Hocamız az konu işleyip serbest bıraktı. Bir süre sonra zil çaldı. Herkes dışarı çıktı bende sınıfta kalmaya karar verdim o sırada Oktay sınıfa geldi. "Hazal sen neden bahçeye çıkmadın seni biraz bekledim gelmeyince sınıftasındır diye buraya geldim." Deyince cevap olarak "Dışarıya çıkmak istemedim." Dedim.

Hazal sana bir şey soracağım ama hemen kızma seni bugün düşünceli gördüm bir şey mi oldu. Bana anlata bilirsin." Oktay’ı anlayamıyorum hali ve davranışları çok değişti buna  şaşırıyorum. “Hayır olmadı ne olacak dedim ya tarih konusu hakkında düşünüyorum." "Öyle diyorsan öyledir hemen kızma konuyu kapatıyorum ama bir şey olursa benimle paylaşa bilirsin."

"Tamam ben iyiyim beni düşündüğün için teşekkür ederim olursa anlatırım." Dedim ama tabiki de bu olanları ona anlatamam. Konuşmaya dalmıştık zilin çaldığını fark etmedik. Bizi Ayşe uyarmıştı. Oktay kendi sınıfına gitti. Şimdiki dersimiz resim olduğu için eşyalarımızı alıp atölyeye gittik. Herkes yerine geçti kısa sürede hocamız geldi.
"Resimlerinize kaldığınız yerden devam edin" dedi.

Ben resmimi bitirdiğim için hocanın yanına gidip söyledim. Çok şaşırdı bu "kadar kısa sürede nasıl bitirdin" dedi. "Hocam ben çalışmamı  evde de devam ettim. Ondan kısa sürede bitti." "Peki getir bakayım çok merak ettim." "Tamam hocam getiriyorum."

Sırama gidip resimimi alıp hocanın yanına geldim. Resmi görünce hem çok şaşırdı hem de çok beğenmişti. "Hazal çok güzel yapmışsın çok beğendim. Peki bu yaptığın resim kim, çok farklı bir resim olmuş." Hocaya rüyalarımdan ve olanlardan bahsedemeyeceğime göre bende "Hocam bilmiyorum akışına bıraktım odaklandım aklımdan geçenleri tuvale yansıttım." Deyince pekte üstelemedi.

"Hmm anladım merak ettiğim bir şey daha var yaptığın çalışmanın adını ne koydun?" Hocam rüyalarıma giren yüzünü hiç görmediğim ama görmek için her şeyi yaptığım karakter adı siyah kapüşonlu adam. Diyemeyeceğime göre hocam yaptığım resmi yapmadan önce karar vermiştim adı siyah kapüşonlu adam olacak. Tuvalin köşesine yazıp imzamı da attım.

SİYAH KAPÜŞONLU ADAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin