Tanrı'nın Piyonları

~TANIŞMA~

Cehennem den zor bela kaçan Caroline dünyaya çıkmayı başarmıştı , kimsesiz , karanlık , sisli , terk edilmiş bir mezarlıktaydı. Nerden başlaması gerektiğini bilmiyordu , ilk iş olarak Sam'i bulması gerektiğini düşünüp yola koyuldu.

Caroline bu kadar insanı bir arada daha önce görmemişti, gördüğü her insan çığlıklara , feryatlarla , acı ile kıvranırken görmüştü bu nedenle adapte olmakta zorlandı insanların mutluluğunu garipsedi. Daha fazla insanlarla dikkatini dağıtıp vakit kaybetmeden Sam'in olduğu yere markete ışınlandı.

Caroline markete geldiği zaman ona kendini özel olarak fark ettirmemeye çalışmıyordu ama sürekli onu takip edip gözetliyordu. Ona yaklaşan yanından reyondan bir şey almaya yaklaşan herhangi birine bile vesese verip, hipnoz edip uzaklaştırıyordu. yavaş yavaş markette herkes Sam'den uzaklaşıp çıkıyordu.

O sırada Sam bir terslik olduğunu sezmişti , etrafına bakıp Caroline'nin camdan yansıyan görüntüsüne baktı, hareketlerini inceleyip tarttı herkes uzaklaşırken bu kız neden uzaklaşmıyordu ?
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

S: Tanrım bu da ne şimdi...

mırıldanır, bu sırada ceketinin iç cebinde olan özel bıçağı eline alır. Elindeki bıçağı daha sıkı kavrar, yavaşça arkasına dönerken bir anda kızın sırtını reyonlara yaslayıp bıçağı karnına dayar.

S: Neden beni takip ediyorsun ?

Fısıltı ve tehditkar bir tonda konuşur.
Millete vesvese verdiğini anlar, ama Şeytan mı İblis mi anlayamaz. Henüz kim olduğunu bilmeden bıçağını saplamak istemez.

C: Sana da merhaba Geyik

Gülümseyip ona bakar, hoş bir karşılama olmadı. Benden korktu mu acaba? Bence biliyor, peki beni neden öldürmüyor? Kafasının içinde birden fazla sorular yayılır normalde hiç olmadığı kadar doludur aklı. İçten içe biliyor Tanrı'nın yazdığı kitaba göre oynamak zorundayız, dimi Geyikçik..

S: Ne olduğunu biliyorum ve sen de kim olduğumu.

Yavaşça ona bakar seni pislik şeytan aklından neler geçiyor bilmiyorum ama beni sınarsan seni öldüreceğim.. Sam'in gözleri öfkeden parıldar, nasıl olurda bu kadar basit bir şeytan ona bu denli yaklaşabilir ki?

C: Sakin ol Geyikçik gururunu inciltmeye gelmedim. Seninle anlaşma yapmaya geldim.

Ona bakar kendinden emin bir şekilde. Gözlerini yavaşça bıçağa indirir dudağının kenarını hafifçe yukarı kaldırarak sırıtır tekrar gözlerini onun gözlerine diker.

C: Dinleyecek misin? Yoksa gururuna yenik mi düşeceksin?

S: Sence şeytanlarla anlaşma yapan biri gibi miyim?
S: Şimdi sözlerini hem dikkatli hemde düzgün seç. Aksi taktirde işlerin iyiye gideceğini hiç sanmıyorum.

Ona bakar bunları söylerken kendinden emin ve tehditkar bir şekilde gülümser, hafif gözlerini kısar ve bıçağı karnına daha çok bastırır. Sam Caroline'den hiç korkmuyordu aksine ona kafa tutuyordu. Böylece ünlü avcı soyundan geliyor olması Carolineyi tedirgin etmeliydi. Caroline neyine güveniyordu?

C: Bak Geyik açık konuşmak gerekirse bir şeytan olarak karşına çıkmam aptallık. Bunun ikimiz de farkındayız, ama durum biraz karışık

Bıçağı bastırınca yüzünü buruşturur yutkunur
Bu bıçak sadece melek , şeytan , iblis gibi varlıkları yok edip olması gerektiği yere yollamak için kullanılan özel bir bıçaktır. Canını acıtır.
Gülümser gülümsemesinde acı vardır. Onun omzuna dokunur alaycı şekilde konuşur.

C: Bu şekilde pekte odaklanamıyoruz sanki he çokta ciddileşmeye gerek yok.

S: Güzel şimdi anlat ne istiyorsun

Bıçağı hafif çeker ama hala tehditkar bakışları ve güvensizliği hat safadadır. Bir yandan merak eder ne konuşmak istediğini.

C: Burda mı konuşalım sığınağa mı ışınlayayım bizi?

Ona bakar ve derin nefes alır bıçağı çekince dudaklarını yalayarak ıslatır. Karnına dokunur ve ona bakar mimiksiz bir şekilde.

S: sığınağa..

Yavaşça yaklaşır kulağına fısıldar. Yavaşça geri çekilir ve tekrar ona bakar. Gözlerindeki özgüven ve soğukkanlılık fark edilir.

Caroline ona bakar ve ağzını açmadan onun omzuna dokunarak sığınağa ışınlar ikisini de. Vesvese verdikleri insanlar ışınlandıkları anda normale dönerler, hiç bir şey olmamış gibi.