1 - Döndüm.

54 6 16
                                    

02.07.2021 Cuma - 10.13

Sun, hostesin uyarısıyla kemerini takıp sağında kalan küçük camdan dışarı baktı. Saatlerdir içinde bulunduğu uçak inmek üzereydi. Hafifçe gülümsedi ve manzarayı izledi. Altı yıl oluyordu. Altı yıl önce Kore'den çıkmış ve bugüne kadar dönmemişti. Bu zaman belki çoktu belki değildi fakat Sun çok uzun süredir uzaktaymış gibi hissediyordu, sanki ayrı bir hayat olmuştu. Özlediği çok insan vardı; özlediği mekanlar, yemekler, sokaklar vardı. Geri döndüğü için mutluydu. Fakat garip hissetmediğini de söyleyemezdi. Giderken çok şey geride kalmıştı. Bazıları kaldığı yerden devam edecek olsa da etmeyecek olanlar da vardı.

"Hadi ama Sun, bunları tekrar düşünmeyeceğine söz vermiştin kendine."

Sun kendi kendine fısıldayıp arkasına yaslandı. Uçak iniş yaptığında uçaktan çıkıp valizlerini alacağı yere geldi ve dönen bandın yanında beklemeye başladı. Üç valizini de alıp sırtındaki çantayla birlikte bir taşıma aracına yerleştirdi ve aracı iterek yürümeye başladı. Yüzünde hafif bir gülümseme, içinde de ilginç bir heyecan vardı. Kapıyı geçip biraz ilerlediğinde onu bekleyeni görmüştü. Adımlarını biraz daha hızlandırıp ona doğru yürürken göz göze geldiler ve gülümsemesi büyüdü. Abisi de ona gülümserken yürümeye başladı. Sarıldıklarında Sun ne kadar özlediğini daha iyi fark ediyordu.

"Hoş geldin küçük hanım. Gözüm yollarda kaldı."

"Buradayım işte. Sonunda. Nasıl özledim seni..."

"Ben de seni özledim. Kaç aydır görüşmüyoruz?"

"Sekiz ay sanırım. Aralıkta da görüştük ama 5 gündü. Neyime yetecek o benim?"

Sun geri çekilirken söylediğinde Kyung Soo gülerek başını salladı.

"Haklısın. Ama geçen yaz gayet uzun süre ordaydım."

"Olsun, yetmedi hiçbir türlü. Abisine tapan kız kardeşlerdenim ben."

Kyung Soo güldü ve tekrar sarıldı.

"Hadi gidelim. Evimizi de özledim."

"Tamam, gidelim. Yalnız seni bırakıp işe geri dönmek zorundayım."

Sun geri çekilip abisine baktı.

"Nasıl ya?!"

"İşler çok yoğun, vakit ayarlayamadım. Pazar günüm tamamen boş. Onu değerlendiririz."

"Peki madem."

"Gidip Jun Myeon'la falan görüşürsün. Bir de buraya gelmesinler diye iki saat dil dökmek zorunda kaldım telefonda."

"İyi yapmışsın. Buraya gelselerdi valizlerimi günlerce boşaltamazdım."

"Evet, aklıma geldi."

Güldüler ve Kyung Soo valiz aracını itme görevini devralıp çıkış kapısına doğru yürüdü. Arabaya ulaştıklarında bagajı açtı ve valizleri yerleştirmeye başladı.

"Yorucu muydu yolculuk?"

"Biraz. Ama kendimi yorgun hissetmiyorum şu an. Aldığın üst sınıf bilet sağ olsun."

"Kardeşim için en iyisi."

Kyung Soo bagajı kapatırken döndü ve tekrar sarıldılar. Sun kendisine seslenen tanıdık bir ses duyduğunda kaşlarını hafifçe çatarak geri çekildi. Sesin sahibini gördüğünde şaşırmıştı.

"Sun! Gerçekten sensin."

"Yixing! Seni burada görmeyi beklemiyordum."

Sun yıllardır görmediği arkadaşına sarıldı. Kyung Soo, Yixing'e selam verdikten sonra yalnız konuşabilmeleri için arabasına bindi.

YARIM KALANLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin