19.07.2021 Pazartesi
Sun, yeni tanıştığı Başhekim Byun Baek Hyun ile birlikte hastane müdürünün odasından çıkarken mutlu hissediyordu. Şehrin en iyi özel hastanesiyle güzel bir anlaşmaya varmıştı ve hemen çalışmaya başlayacaktı. Son birkaç gündür bu iş için uğraşıyordu, neyse ki Kanada'daki çalışmaları bu işi de kolaylaştırmıştı.
"Aramıza tekrar hoş geldiniz Bayan Do."
"Teşekkür ederim. Çalışmayı çok özledim."
"Demek bu yüzden hemen bugün başlamak istediniz."
"Evet. Kanada'daki işimden ayrılmamın üzerinden bir aydan fazla geçti. Bir kısmı taşınmayla geçse de yeterince dinlendiğimi düşünüyorum."
"Sizin gibi bir doktorun da işini özlemesi kimseyi şaşırtmamalı tabii."
Sun gülümsemekle yetinirken asansöre ulaşmışlardı. Baek Hyun, Sun'a odasını gösterecekti. Asansörü çağırıp beklerken Sun'a döndü.
"Branşlarımız aynı olmasa da Kanada'daki çalışmalarınızı yakından takip ediyordum. Harika bir başarı elde ettiniz. Açıkçası söylemek zorunda hissediyorum, Kore'ye dönmeniz beni şaşırttı."
"Bundan sonrasına buradan da devam edebileceğime inanıyorum. Söyledikleriniz için de teşekkür ederim. Umarım burada da aynı başarıyı yakalarım."
"Benim bundan bir şüphem yok. Hem hastane kadromuz da çok iyidir, burada bir şeylere ulaşmak sizin için zor olmayacaktır."
"Maalesef kadroya bakma fırsatı bulamadım ancak eminim-"
Asansör kapısı açılıp Sun içindeki kişiyi gördüğünde şaşkınlıkla susmuştu.
"Aman Tanrım!"
"Sun? Gözlerime inanamıyorum!"
Sehun asansörden çıkıp sarıldığında Sun da karşılık verdi. Baek Hyun hafifçe geri çekilip beklerken Sun yavaşça geri çekilip Sehun'a baktı.
"Yok artık, burada çalışıyor olamazsın!"
"Tamam zamanında tembellik yaptığım oldu ama kariyerimi de iyi yönettim yani."
"Uf onu mu diyorum?! Bugün burada çalışmaya başlıyorum ben!"
"Sen ciddi misin?"
Sehun, Baek Hyun'a döndüğünde Baek Hyun başıyla onayladı. Diğer yandan ikisinin nerden tanıştığını sorgulamakla meşguldü.
"Yani sen Kore'ye döndün, hem de kalıcı döndün, kendine iş bulacak zamanın bile oldu ama bana haber vermedin; öyle mi?"
Sun buruk bir gülümsemeyle derin bir nefes alırken Sehun tek kaşını kaldırmış, ona bakmaya devam ediyordu.
"Üzgünüm. Fırsatım olmadı. Ama görünen o ki telafi etmek için çok zamanım olacak. Bu öğlen beraber yemek yiyebiliriz, uygunsan."
"Tabii ki! Konuşacak çok şey var. Ben seni bir daha burada göreceğimi bile düşünmüyordum."
"Aslında hiçbir zaman dönmeyeceğim demedim. Neyse, haklısın. Konuşacak çok şey var. Mesela sen ne zamandan beri buradasın? Hiçbir konuşmamızda bahsetmedin."
"Konu gelmemiştir. 3 yıldır buradayım. Bu arada... beni bilmiyorsan muhtemelen bilmediğin başka bir şey daha var."
"Ne demek istiyorsun?"
"Benim gibi sürpriz olmasın, söyleyeyim, Chan Yeol de burada."
Sun, zaman yavaşlıyormuş gibi hissederken istemsizce çenesini sıktı. Geldiğinden beri adını duymuyordu ve bir anda aynı hastanedelerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARIM KALANLAR
أدب الهواةSakinleşmeye çalışırken diğerinin gözlerine baktı kadın. Her şey kendi suçuymuş gibi görünüyordu ve böyle bir durumda bir suçlu olur muydu, ondan emin değildi. Yıllar sonra bile bu konuyu tartışıyor olmak ve bunun canını bu kadar acıtıyor olması ina...