18.BÖLÜM

308 17 0
                                    


ım.

Ümit: Aferin iyi etmişsin bu hastalık bu şehre ulaşırsa tüm şehri kırıp geçirir.

Romalı tüccarlar Aspendria isimli gemileri ile Eleutherios (Kumkapı) limana yaklaştılar. Geminin Venedik' ten yükledikleri kumaşlardan doluydu. Gemi Limana girdi. Tüccarların yıllardır geldikleri roma limanı artık Osmanlı limanıydı. Gümrük memuru gemiyi kontrol etmek için gemiye çıktı. İçindeki eşyaları kontrol ediyordu. Fakat gemide ters giden bir şey vardı. Gemide olması gereken den az personel vardı. Durumdan şüphelendi. Gemiciler yüzlerini peçe ile kapatmıştı. Gemicilere yüzlerini açmalarını söyledi. Gemiciler yüzlerini açtığında gördüğü manzara karşısında şoka uğradı. Gemicilere Liman' a giremezsiniz. Siz vebalısınız diyerek gemiyi limandan çıkartmalarını söyledi. Gemiciler malları indirip gideceğiz şehirde kalmayacağız dese de Gümrük Memuru vebalının elide sıkılmaz malı da sokulmaz dedi ve gemiyi terk etti.

Gelen kumaşların hepsi Agop adında Ermeni tüccara gelmişti. Agop, Angelo Boldone ile yaptığı anlaşma ile malların yarı parasını ödemiş diğer yarısı ise mallar eline ulaştığında yapacaktı. Gemi limana sokulmayınca malları da alamamıştı. Agop geminin limana yanaştığını limana sokulmadığını açıkta beklediğini işitmişti. Agop açıkta bekleyen gemiye kayıkla yaklaştı.

Agop: Angelo Boldone gemi limana neden girmiyor.

Angelo Boldone : Gemide hastalar var. Gümrük memuru bizi limana sokmadı.

Agop: Ne hastalığı

Angelo Boldone : Veba

Agop: Veba mı

Angelo Boldone : Venedik ten çıkarken 39 denizci vardı gemide çoğu öldü geriye 23 denizci kaldı.Bize bir hekim bul her geçen gün bu hastalık bizi kırıp geçiyor. Parası neyse öderim yeter.

Agop geminin yanından ayrıldı.

Veba:Yersinia pestis adında bakteri tarafından oluşturulan enfeksiyon hastalıklarına verilen genel isimdi.Bu hastalık tarih boyunca yaklaşık 350 milyon insanı öldürdüğü düşünülmekteydi. Hastalık için kara ölüm de denilmekteydi. Tanrının insanları cezalandırdığı görüşleri hakimdi.1894 Hangkong Alexandre Yersin tarafından bu hastalığın pireler yoluyla kemirgenler üzerinden bulaştığını farelerinde ana kaynağı olduğunu tespit etmişti. Tedavi edilmediği takdirde 8-10 gün içinde öldürüyordu. Hastalığın belirtileri ateş titreme hızlı kalp atışı öksürük göğüs ağrısı kanlı balgam ve aşırı baş ağırısı idi.Vücut dışında kasık, koltuk altı ve boyunda görülür yumurta boyutunda şişkinlik yapardı.

Agop: İstanbul sokaklarında tek tek hekim aramaya çıktı. Fakat gittiği tüm kapılar tek tek yüzüne kapanıyordu. Hiçbir hekim veba gibi bulaşıcı hastalığa müdahale etmek istemiyordu. Bu hastalık solunum yolu ile de bulaşabiliyordu. En son soluğu Ümit' in yanında aldı.

Agop: Hoca hazretleri siz bir malumatım var.

Ümit: Buyur Efendi nedir derdin.

Apaçıkta bir gemi var içinde benim mallarım var fakat gemiciler hasta olduğundan mallarım limana sokulmadı. Sizden ricam buradaki gemicileri iyileştirebilir misiniz?

Ümit: Ney miş bu adamların bu hastalığı ki limana sokulmadı.

Agop: Boynunu bükerek, Kara ölüm hoca efendi

Ümit: Kara ölüm veba mı yani

Agop: Evet hoca efendi. Şehirdeki tüm doktorları gezdim. Hiç birisi bu hastalığa bakmak istemediler.

Ümit: Evet bu hastalığın tedavisi bu zamanda yok. Sende görüştün mü bu denizciler ile

Agop: Görüştüm fakat onlar gemi deydi ben kayıkla yanlarına yaklaştım.

ZAMANDA YOLCULUK 1453Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin