Flört- Bölüm 7

52 7 0
                                    

DİĞER GÜN OKULDA FELİX'İN ANLATIMIYLA

Dün gece jeongin ile hiçbir şeyi çaktırmamış ve diğerlerine göre sanırım iyi bir gece geçirmiştik ve sanırım sengumin hyunjinin kardeşi ve arkadaşı ile gayet iyi anlaşmıştı fakat benim için aynı şey pek söylenemezdi. Hyunjine gerçekten kırılmıştım fakat anlamadığım şey bu olay başıma daha önce geldiğinde kafama bile takmamıştım. Fakat konu hyunjin olduğunda değişen şey neydi. Düşüncelerim senguminin sesi ile bölündü;

S- Felix biz jisung ile kantine gideceğiz , gelecek misin?

F- Hayır abi sanki bilmiyor bir de soruyorsun.

İlgisini jisunga yönelterek

S- Hem seni dün tanıştığım çocuklar ile tanıştırırım.

F- Tamam abi bende geliyorum , siz direkt kantine geçin hyunjinleri ben getiririm.

Ne dediklerini bile dinlemeden hyunjinin kendi sınıfı olarak dün akşam tarif ettiği sınıfa doğru gitmeye başladım. Abimlerin yakınlaşmasını kullanıp hyunjini daha çok görüp , kendime daha çok bağlayıp daha çok kudurtabilirdim. Sınıfın kapısında içeride kim olduğuna bakmadan içeri girdim ve hyunjinin adını yüksek sesle söyledim. Jeongin , bangchan , hyunjin ve bütün sınıf bana dönmüştü.

H- Felix , günaydın. Nasılsın?

F- İyiyim. Neyse lafı dolandırmanın bir anlamı yok , bizimkiler kantine geçmişler. Sizi de çağırıyorlar. Hadi , yürüyün.

Tabii ki bangchan ve özellikle hyunjin böyle bir tepki beklemese de jeongin ile ben sırıtıyorduk. Kantine varıp senguminlerin yanına oturduk. Abim bana ne oluyor sana bakışları atıyordu fakat görmemiş gibi davranarak jeongine kaş göz yaptım. O da hemen çaktı tabii.

JE- Sengumin ağabeyciğim , benimle iki dakika gelebilir misin. Seninle ve jisung ile önemli bir konu konuşmak istiyorum da.

Bangchan bu iddia olayını bildiğinden o da durumu anlayıp ödevim var bahanesi ile gitmişti. Keşke benim jisungum da bu kadar zeki olsa.

H- Felix , aramız iyi değil mi?

F- Evet. Neden kötü olsun ki?

H- Biraz tersledin gibi geldi de.

F- O benim her sabahki halim. Çok takılma.

H- Olsun çillim , buna da alışırız.

Bu imalı sözünden sonra bir de göz kırpıyor. Tanrım neden yalnız kalmak istedim ki.

H- Ee kahvaltı ettin mi tost falan alalım mı?

F- Yok ettim ben, ama kahve alabiliriz.

H- Tamam kahveler benden o zaman.

F- Tabi senden olacak.

Masadan kalkarken bana korku dolu gözlerle bakıyordu. Maalesef hyunjincim beni kullandığını biliyorum demek yerine gülüşümü ondan saklamaya çalışıyordum. Yaklaşık 5 dakika kadar sonra 2 kahve ile geri döndü. İşte plan şimdi başlıyordu.

C- Selam felix!

Sesini duyduğum gibi heyecanlanmış gibi yaparak hyunjinin çatık kaşları eşliğinde ayağa kalktım:

F- Oh , selam changbin. Tam zamanında geldin. Çok sıkılıyordum bende.

Ne olduğunu söyleyeyim. Dün gece jeonginden numarasını almış, önce hyunjini kantine çağırıp sonra changbin ile buluşacağım özenli bir plan yapmıştık.

H- Sıkılıyor- muy - dun ??( Ah be , üzüldüm şu an :')

C- Tam zamanında gelmişim o zaman. Sabah kahvaltı edemedim evden çıkarken yazmıştın. Hadi gel önce sana bir tost alayım sonra bahçeye çıkalım.

F- Olur. Hyunjin kusura bakma ona sözüm vardı daha sonra devam ederiz.

Dedim ve arkama bile bakmadan zafer sırıtışı ile kudurmuş bir hyunjini orada bıraktım...

EVET BİR TIK BÖLÜMÜ KARMAN ÇORMAN YAPTIM GİBİ GELDİ AMA UMARIM BEĞENİRSİNİZ (:

Flört (hyunlix)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin