HYUNNJİN'İN ANLATIMIYLA
H- Ve beni orada öylece bırakıp kalktı gitti! İnanabiliyor musun? Hani benim gibi bir şaheseri bırakıp gitti yani.
CHAN- Peki felixin birlikte gittiği bu çocuk jeonginin bahsettiği şu okula yeni transfer olmuş olan mı?
Chanın bunu söylemesi ile birlikte tam o sırada jeongin , sengumin ve jisung sınıfa girmişti. Ve jisung bir anda gaza gelip;
Jİ- Ne yani felix birisi ile mi çıkıyor! Bana neden söylemedi?!
CHAN- Sakin ol jisung yanlış anladın
Chanın bunu söylemesine aldırmadan jisung sınıftan fırlamıştı
JİSUNG'UN ANLATIMYLA
Felixi kantinde gören birkaç çocuktan bahçeye çıktıklarını öğrenip merdivenlere doğru koşmuştum. Felixin bana anlatmaması işin bahanesiydi. Ben asıl çocuğu merak etmiştim. Üst kata ulaşıp merdivenlerin bitişinde birine çarpmam ve dengemi kaybetmeye başlamam ile düşüncelerim son buldu. Dengemi koruyamayıp tam geriye doğru düşecekken bir el beni kendine doğru çekip düşmeme engel oldu. Suratım çocuğa yapışmıştı resmen. Kim olduğunu anlamak için kafamı kaldırdığım gibi görüp görebileceğim en yakışıklı çocuğu gördüm.
M- Nereye gittiğine dikkat et seni küçük sincap.
Bunu aşırı büyük bir ciddiyetle söylemesi bile beni etkisi altına alırken ağzımdan "hm" gibi bir ses çıktı. Çocuk tam yanımdan geçip merdivenden inecekken algılarım çalıştı ve dönüp kolunu tuttum;
Jİ- Hey , kusura bakma ama; adın ne acaba?
kafasını çevirip atabileceği en çekici bakışı atarak:
M- Adımı ne yapacaksın?
Jİ- Şey , sadece seni daha önce hiç okulda görmemiştim de.
M- Adım minho , budala. Şimdi izin ver de gideyim.
Kolunu elimden çekerek kurtarırken hala o derin ve anlamlı bakan gözlerindeydim. Bende anlam veremediğim bir duyguyu uyandırmıştı.
HYUNJİN'İN ANLATIMIYLA
Bahçede changbin ve felixi umutsuzca arıyordum. Orada yalnız bırakılmayı yedirememiş ve felixe kırılmıştım. Ama aklımda dönen asıl soru changbin yeni gelmiş olmasına rağmen nasıl tanışmışlardı. İşte tam o sırada beni aşırı sinir edecek bir manzara ile karşılaştım. Changbin felixin omzuna kolunu atmış ve bankta resmen dip dibe sohbet ediyorlardı. Biz ilk buluşmamızda bu kadar yakın değildik , hadi daha önceden tanışıyorlar desem çocuk okula daha yeni transfer edildi. Ne yani bütün atarı bana mı? Bir anda o anlık sinir ile felixin yanına gidip , tatlı anlarını (!) bölmüş bulunarak onu kolundan tutup bahçenin tenha bir köşesine çekmeye başladım. Ona döndüğümde bana soran gözler ile bütün tatlılığıyla bakıyordu.
F- Bir sorun mu var hyunjin?
H- Bu kadar resmi konuşmana gerek yok. O şerefsiz ile aran bu kadar iyi olabiliyorsa neden benimle de olamasın?
F- Belki daha ilk seferden bana yürüdüğün için olabilir mi hyunjin , sence ben aptal mıyım?
H- Ben böylelerini de bilirim sana yürüyor görmüyor musun?
F- Umurumda bile değil. Zaten ha o yürümüş ha sen ikimiz de erkeğiz , ne bekliyordun boynuna atlamamı mı?
H- İkimizde erkeksek ne olmuş yani? Bu konuya karşı falan mısın?
F- Hayır ama bu kadar yargılayan bir toplumda zaten dalga geçilen bir tipken neden kendimi sırf sen benimle biraz flört ettin diye tehlikeye atayım ki?
H- Ne düşünürsen düşün çillim. Ama bil ki beni kışkırtan sendin. Ve şimdi senin yakanı bırakmayacak olan da benim.
EVET YİNE BERBAT BİR BÖLÜM İLE SİZLERLEYİM. ASLINDA DÜN ATACAKTIM AMA BEĞENMEDİM SONUNU. BENDE BUGÜN DAHA DETAYLI BAKARIM DİYE ÇOK TAKILMADIM AMA YİNE GÜZEL OLMADI /:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Flört (hyunlix)
Storie d'amore- daha adlarımızı bile bilmiyoruz bu kadar yakın olmamız doğru mu sence? - peki , sana ne demeliyim çilli çocuk.