BÖLÜM ŞARKISI : İMERA , İMERA FERA
"O halde yolcuğumuz başlasın"
Ben arkada, Firuze teyze önde oturuyordu , Uraz da arabayı kullanıyordu .
Yola çıktığımızdan beri o kadar çok muhabbet etmiştik ki Uraz'ın küçüklüğü hakkında bir sürü şey öğrenmiştim ki bazıları hala devam bile ediyormuş .
Mesela eve girince direk çoraplarını çıkarır ayağını vestiyerdeki dezenfektan ile siler yeni bir çorap giyip öyle içeriye geçermiş küçükken ve şimdi de devam ediyormuş .
Bu dinlerken bir tık ürpermiştim , çünkü ben bir çorabı bir hafta değiştirmediğimi bilirdim , Uraz bu kadar titizse gerçekten işimiz vardı.
Firuze teyze yorulduğu için biraz kestirmek istemişti , üzerine yanıma aldığım ceketi örttüm ve uraz'a döndüm.
Sessizce " babacığım ne kadar yolumuz kaldı" dedim boğuk çıkarmaya çalıştığım sesimle ne kadar becerdim tabi orasını Allah bilir
"Yarım saatlik bir yolumuz kaldı bebeğim" dedi ve devam etti .
" Ayrıca annemle bu kadar iyi anlaşmana çok sevindim tam aradığı gelin adayını bulmuş kadar sevindi kadın , benimle karşılaşınca bile bu kadar sevinmesi " dedi
" Hmm hafif bir kıskançlık kokusu alıyorum sanki ne dersin babacık " dedim
"Kıskanırım tabiki , annemi senden seni annemden bu hayatta değer verdiğim iki kadınsınız ve ikinizde en çok benimle anlaşabilirsiniz " dedi gülerek Allah'tan son kısmı şaka yaparak söylemişti .
Yoksa Firuze teyzeyle hep konuşmak ve takılmak istiyordum o kadar eğlenceli bir kadındı ki
" Bence sen annen kadar eğlenceli değilsin diye anneni kıskanıyorsun babacık " dedim
" Hah ben mi eğlenceli değilim , annem gelmese asıl eğlenceyi yaşatıcaktım sana ve ömrün boyunca o eğlenceden istiycektin ama işte şansına küs " dedi ve omuz silkti .
"Senin o omzunu yerim ben , bu kadar tatlı olmak zor olmuyor mu be adam " dedim son lafımda gaza gelmiştim sanki sesimin tonu artmıştı çünkü
" Ayrıca o yaşatacağın eğlenceleri duymak istiyorum hemde tek tek bakarsın bende de seni eğlendirecek şeyler vardır babacık " dedim .
Ona doğru eğildiğim için daha da açılan yakamdan memelerime bakıyordu ..
" Ah araba da olmuycaktık varya " dedi ağzının içinden ama duymuştum .
" Ee arabada olmasak bana ne yapardın" dedim hepsini ağzından duymak istiyordum .
" Evet geldik " dedi yüksek sesle bu geri çekil demekti sanırım, bende hemen yerime geçtim ve üzerimi düzeltip etrafa baktım.
Uraz'la konuşmaya o kadar cok dalmıştım ki karşımda duran manzaranın farkında değildim ..
Uraz annesini uyandırıyordu sadece seslerini duyuyordum çünkü full karşımdaki manzaraya odaklıydım keşke daha önceden gelseydim Trabzon a ya gerçekten çok şey kaybetmişim de haberim yokmuş.
En sonunda urazla beraber arabadan indiğimizde direk yanına geldim ve bir elimle kolundan tuttum destek almak için.
Manzarayı daha sonra da izleyebilirdim ama şu an karşımda öyle bir manzara vardı ki .
En başta sandalye de bir dede oturuyordu , onun yanında da iki tane amca vardı , birisi uraz'a o kadar çok benziyordu ki onun urazın babası olduğunu anladım.
