12

624 46 3
                                    

Bazen bazı şeyler yaşarsınız ve hayatınızın zirvesinin orada kalmasını istersiniz. Buradan üstü yok. Devam edersem aşağıya düşerim.

Öylede olmuştu. O öpücük sona erdiğinde ikimizde deli gibi gülümsüyorduk. Çünkü gökyüzündeyken yerin 7 kat altına girmek istediğinizde önce yeryüzüne inmeliydiniz.

"Çok garip ama mutlu hissediyorum." dediğimde dizlerime doğru yattı.

"Bayadır bekliyorum bu anı.." dediğinde gülümsememi gizleyemiyordum. Aslına bakarsanız gizlemeye çalışmayıda bırakmıştım.

"Kerem, nasıl desem bilmiyorum.. Çok kibarsın, çok yakışıklısın.." dediğimde elimi tuttu ve kalbinin üzerine bastırdı.

"Dizi çekiyormuşuz gibi hissediyorum. Gerçek olamayacak kadar büyülü bir anmış gibi.." diye eklediğimde dizlerimden kalktı ve oturup bana odaklandı. C

"Bende her ne kadar inanamasamda gerçek, tüm bu yaşanılanlar." dedi.

Dizlerimi kendime çekerek oturduğumda başımı göğsüne yasladım. O kollarıyla beni sarmaladığında bahçe mobilyalarımda hissettiğim kadar güvende hissediyordum.

Dönme dolap tekrardan çalıştığında artık aşağıya iniyorduk. Arabaya kadar el ele yürürken bana pamuk şeker almıştı. Yememi seyrederken gülümsüyordu.

"Kerem belki büyük bir istek ama seni birkaç hafta göremeyeceğim için söylüyorum lütfen yanlış anlama. Bu gece benimle kalır mısın?" dediğimde gülümsedi.

"Beraber uyuyacaksak olur." dediğinde gülümsedim.

Gözlerimi kırpıştırdım ve dönme dolapın tepesinde tüm şehir ayaklarımızın altındayken birkaç saniyede aklımdan geçirdiğim bu koca senaryoyu tekrardan düşündüm.

Yanına geçtim ve biraz ona yaklaştım. Yüz yüze bakmasakta yan yanaydık.

"Hiç bir anda çok aşık olduğunu hissettin mi?" diye sordum.

"Hissettim. Çok yoğun bir duyguydu. Hastayken düşündüğün tek şeyin iyileşmek olduğunu düşünmek kadar yoğundu." dediğinde gülümsedim.

"Küçüktüm, aşıktım aynı zamanda. Ya da öyle olduğumu zannediyordum." diyerek ekledi.

Şu anda onun gerçekten dudaklarına yapışmak istiyordum. Tek istediğim şey buydu. Ama vereceği tepki büyük ihtimalle hayal ettiğim gibi olmayacağından onu hayatım boyunca içime gömme evresinin biraz daha gecikmesini istedim.

Bende böyle bir korkaktım işte. Aşkımdan geberecek olsamda adım atmayandım hep. Ama belki bu defa işler değişirdi.

Geriye doğru yaslandım, düşünmeden başımı omzuna yasladım. Başım yaslıyken içimden geçenleri tahmin bile edemezdiniz.

Kafamdaki tüm soru işaretleri bir anda kayboldu çünkü o da başını benim başımın üstüne yaslamıştı.

Yukarıda olduğumuz için rüzgar yüzümüze yüzümüze esiyordu. O kadar dinlendiriciydiki şuan buracıkta uyusam, ölsem mutlu bir ölüm olurdu.

Dönme dolap tekrar çalışmaya başladığında irkildim. Bir anda aşağıya doğru hareket etmesiyle korkmuştum. Kollarım Kerem'in koluna dolanmıştı.

Aşağıya kadar indiğimizde o güven verici omuzdan başımı kaldırdım. Kollunda bağladığım ellerimi çözdüm ve önce onun inmesini bekledim.

O inip bana elini uzattı ve inmemde bana yardımcı oldu.

Çıkışa doğru yürürken karşımızda dikilen pamuk şekerci amcayla karşılaşınca bir anda yukarıda düşündüklerim aklımdan su gibi tektar gelip geçti.

Kerem Aktürkoğlu | FanFicHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin