Hyunjin'den:
Sabah yine herkesten önce şirkete gelmiştim. Keşke sadece Felix gelse de ikimiz yalnız kalsaydık.
Erken geleceğini umarak Felix'i bekliyordum. Ki muhtemelen yine geç kalacaktı.
---
Felix'den:
Sabah 6.30'da uyandım. İlk önce alarmımı erteleyecektim ama sonradan Hyunjin Bey'e bir daha geç kalmayacağıma söz verdiğimi, hatta yemin ettiğimi hatırladığım için sıcacık yatağımdan istemeden de olsa ayrıldım.
Ne giydiğimden bile haberim olmadan evden çıktım
---
Hyunjin'den:
Çok uzun sürmeden şirkete birisinin geldiğini duydum. Umursamadım. Benim beklediğim kişi Felix'di çünkü.
...
"Günaydın Hyunjin Bey! "
Gelen Felix idi, şaşırmıştım.
"Günaydın Felix! Bu kadar erken geleceğini düşünmüyordum"
"Ben de düşünmüyordum. İlk gelen benim galiba"
"Evet, şuan sadece ikimiziz"
"Hmhm"
"Pijaman güzelmiş"
"Anlamadım?"
"Pijaman diyorum"
Bebeğim ya. Pijamasını değiştirmeyi unutmuş.
Hemen giydiği şeyi kontrol etti
"Of ya, çok salağım"
---
Felix'den:
Çok utanmıştım. Hem de bunu Hyunjin Bey'in söylemesi ayrı bir utandırmıştı beni.
Bir anda bana doğru yaklaştı ve belime sarıldı. Ona karşı hiç bir duygu beslemiyordum ama o an karnımda kelebekler uçuşmaya başlamıştı. Kalbim daha hızlı atmaya başlamıştı.
Bana aşıkmış gibi bakıyordu. Ben de ona masum gözlerle bakıyordum.
"Bir şey mi ol-"
Cümlemi tamamlayamadan dudağıma yapıştı. Heyecanlanmıştım. Sert öpüyordu ve dudağımı acıtıyordu. Ben de nazikçe karşılık vermeye başladım.
---
Her saniye daha sıkı sarılıyordu belime. Ben de her saniye daha sert öpüyordum.
---
Bir iki dakika öpüştükten sonra geri çekildim. Hala bana bakıyordu, ben ise yere. Yüzüne bakamıyordum."Felix, senden çok hoşlanıyorum. Benim olur musun? "
Ona baktım. Benden gerçekten de hoşlanıyordu. Peki ona ne cevap verecektim? Hayır desem kalbini kıracaktım, evet desem, diyemem ki.
"Kalbinizi kırmak istemem ama bizden olmaz Hyunjin Bey, üzgünüm"
"Bizden olmaz mı? Neden ki?"
"Ben... sizinle olmak istemiyorum..."
Hızlıca ordan ayrıldım ve odama gittim.
---
Hyunjin'den:
Galiba onu rahatsız ettim. Belki onu öpmeseydim her şey daha farklı olabilirdi. Aah! Aptalım işte. Olsun, ne olursa olsun onu kendime aşık edeceğim.
---
O olaydan sonra bir daha hiç konuşmadık. Sabahları birbirimize "Günaydın." bile demiyorduk. Bu beni çok üzüyordu. Bir kaç kere konuşmayı denedim ama her seferinde bir bahane uydurup benimle konuşmayı reddediyordu. Onun benimle konuşmama sebebi benim onu öpmüş olmamdı. Ama ne yapabilirim ki? Dudakları çok çekici, tam öpmelik duruyor.
Herneyse, bugün odama geldi ve karşıma dikildi. Ne söyleyecekti acaba.
"Direkt konuya gireceğim, ben istifa etmek istiyorum."
Neden istifa etmek istemişti ki? Neyini beğenmiyor buranın? Maaşı mı az? Hemen zam yaparım. Binanın rengini mi beğenmedi? Binanın rengini onun en sevdiği renk yaptırırım. Yeter ki neden istifa etmek istediğini söylesin.
Tabiki hayır diyecektim çünkü beni bırakmasını istemiyordum.
"Hm, edemezsin."
"Edemez miyim?"
"Hayır, edemezsin."
Elini yumruk yaptı, sıktı ve hiçbir şey demeden odadan hızlı adımlarla ayrıldı. Odadan çıktığı an "Aahh!" diye öfkeyle bağırdığını duydum.
---
Felix'ten:
İstifa edemeyeceğimi söyleyince küplere bindim. Eğer o an odadan çıkmasaydım ona çok kötü bağırıp kalbini kıracaktım. Neden ya?! Neden istifa edemezmişim?!
...
Odadan çıktığımda gürültülü bir şekilde bağırıp sinirimi attım.
...
Günler geçiyordu. Hâlâ Hyunjin Bey ile konuşmuyordum, işten de çıkamıyordum. Çok sinirliydim. Hyunjin Bey sürekli yanıma gelip saatlerce beni rahatsız edici bir şekilde izliyordu. Taciz ediliyordum resmen.
---
Hyunjin'den:
Hâlâ benimle konuşmuyordu. Sesini duyamıyor ve özlüyordum. O yüzden hergün odasına gidip saatlerce onu izliyordum. Rahatsız olup olmaması umrumda değildi. Sadece onu izliyordum. Eve gittiğimde ise instagramdan onu stalklıyordum. Çok seviyorum ya, aşığım ona.
...
KAÇ HAFTADIR YB ATMIYORUM ÖZLEDİNİZ Mİ BENİ
Neyse 2. Bölüm geldi 😻

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boss/Hyunlix
Roman d'amour-Bugün geç çıkacaksın, Felix. -Neden ki? -Seninle konuşacaklarım var...