3

505 55 94
                                    

Felix'den:

"Felix."

Hyunjin Bey'in birden bana seslenmesiyle irkilmiştim. Arkamda beni gizlice izlediğini farketmemiştim

"Efendim"

"Bugün çok çalıştın. Gel odamda kahve içelim."

"Uhm... Hayır, kalsın."

"Kahve sevmiyor musun? Çay içeriz, olmaz mı?"

Beni memnun etmek için her şeyi yapıyordu.

"Hayır, kahve seviyorum. Sadece... hm... Gelmek istemiyorum."

"Ah hadi ama, lütfen!"

"Of... Peki..."

Gülümseyip kolumdan tuttu ve beni odasına götürdü.

O kendi koltuğuna, ben ise karşısındaki iki tane koltuktan birisine oturdum. İkimize de kahve söyledi. Kahvemizi söyledikten sonra bana sorular sormaya başladı.

"Ee nasılsın?"

"İyiyim, siz?"

"Ben de iyiyim."

...

Böyle havadan sudan konuşurken bir anda kucağına oturmamı istedi. Bu adam kendini ne sanıyordu?

"Kucağıma gel."

"Anlamadım?"

"Kucağıma gel dedim."

"Hayır."

"Soru sormadım, emrettim."

"Yani? Ben de hayır dedim?"

"Gel kucağıma Felix, uzatma."

"H-A-Y-I-R"

"Sana bunu zorla yaptırmama sebep olma."

"Yapamazsın ki, "TACİZCİ VAR!" diye bağırırım!"

Cevap vermeden kalktı ve bana doğru yürümeye başladı. Ona korkak gözlerle bakıyordum. Yanıma geldi ve kolumdan tutup ayağa kaldırdı. Hala kolumu tutarken benim oturduğum yere kendisi oturdu ve kolumdan çekerek beni kucağına oturttu. Her şey çok hızlı olmuştu. Nasıl oldu anlayamadım, tepki bile veremiyordum. Kalkmaya çalıştım ama belimi kavrayıp yeniden oturttu.

"Ne yapıyorsun?!"

"Seni kucağıma oturtuyorum? Bir sorun mu var?"

"Evet var! Bırak beni!"

"Hmm bir düşüneyim... Hayır."

"Ne demek hayır ya!"

*taklit eder* "H-A-Y-I-R"

Çaresizce ofladım. Hayatımda hiç bu kadar rahatsız olmamıştım. Psikolojik tacizi geçmiş, fiziksel tacize geçmişti.

---

Hyunjin'den;

Rahatsız olduğu belliydi. Ama umrumda mı? Tabiiki hayır. O beni sevene kadar onu rahatsız edeceğim.

---

Bir elimle hala belini kavrarken diğer elimle bacaklarına yöneldim ve okşamaya başladım.

"Çek elini!"

"..."

"Duymadın mı beni! O elini çek ve bırak beni, gideyim!"

"Hayır Lixie... Sakin ol..."

"Ne yapacaksın bana!"

Hafifçe sırıttım.

"Bilmem... Ne yapacağım?"

---

Felix'den:

Korkmaya başlamıştım, geriliyordum. Ne yapacaktı? Umarım düşündüğüm şey değildir...

---

Bacağımı okşuyordu. Yalan söylemeyeceğim, sanki biraz hoşuma gitmişti. O yüzden daha fazla ısrar etmedim.

Hoşuma gittiğini anlamış olmalı ki;

"Hoşuna gitti galiba, hm?"

"..."

Sırıttığını duyabiliyordum. Kulağıma fısıldadı;

"Eğlenceli bir şeyler yapmak ister misin?.."

"H-hayır..."

İç sesim "EVET EVET LÜTFEN!!!" diye çığlık atarken benim ağzımdan sadece hayır kelimesi çıktı.

Yine bir şey demeden dudaklarını boynuma yöneltti. Nefesi boynumu ısıtıyordu. Bilmiyorum belki sadece o anlık bir hevesti ama şuan onunla saatlerce sevişmek istiyordum. Ahh! Neler diyorum ben!

Boynuma uzun öpücükler kondurmaya başladı. İstemeden ağzımdan boğuk inlemeler çıkıyordu. Ben her inlediğimde o daha da sert öpüyordu. Elimi arkaya götürüp saçını sıktım.

"Dur a-artık..."

"Daha yeni başlıyoruz güze-"

*tık tık tık* "Ahh, Hyunjin Bey. Müsait misiniz?"

Kapıyı tıklatan Seungmin Hyunjin'in sözünü kesti.

Refleks olarak hemen ayağa kalkıp gömleğimi düzelttim. Hyunjin de yerinden kalkıp masasına geçti.

"Gir!"

Seungmin yavaşça kapıyı açıp içeri girdi.

"İmzalamanız gereken bazı evraklar var."

O bunları söylerken ben çoktan odadan çıkmıştım.

---

Hyunjin'den:

Ahh Seungmin! Ne güzel sevişecektik! Neden geldin ki!

Seungmin'in getirdiği evrakları imzaladım ve işime geri döndüm.

                         ---

YILLAR SONRA YB ATTJM OMG
okunursa 4. Bölüm gelcek
ARKADAŞLARINIZA DA OKUTTURUN LAN 😡😡😡😡🖕🖕🖕





Boss/Hyunlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin