Umarım beğenirsiniz iyi okumalar. Oylayıp bolca yorum yaparsanız çok sevinirim
•••
(Jisung anlatımı)
Yine her zaman ki gibi Jeongin, Felix ve Changbin'le öğle yemeği için kafeteryaya inmiştik. Sıra bekliyorduk ve sıranın bize geleceğini zannetmiyordum.
Bir anda kapı açıldı ve içeri Lee Minho yani okulun sahibininin oğlu geldi yanında arkadaşlarıyla. Sıraya girmeden yemeklere doğru ilerlediler. Ve yemeklerini alıp her zaman oturdukları masaya gittiler.
Minho'yla aynı sınıftaydık ama daha önce hiç konuşmamamıştık. Gerçi onu Hyunjin, Seungmin ve Bang Chan haricinde -babası okula geldiği zaman babasının onunla zorla konuştuğunu saymazsak- kimseyle konuştuğunu görmedim. Açıkcası normalde çok dikkat çeken biri değil, genelde kendi kendine takılır bazen de arkadaşlarıyla. Ama öğlenleri böyle içeri daldığında herkesin gözü üzerinde oluyor.
Yaklaşık 25 dk kadar sıra bekledikten sonra nihayet sıra bize gelmişti. Aceleyle yemeğimizi yiyip sınıflarımıza gittik. Çünkü bugün aptal matematik sınavı vardı.
Felix'le sıramıza geçtikten birkaç dakika sonra hoca gelip kağıtları dağıttı. Tam isimlerimizi yazıp sınava başlayacaktık ki bir anda yangın muslukları çalışmaya başladı. Herkes bir an ne olduğunu anlamayıp etrafa baksalarda sonrasında kaçışmaya başladılar.
Daha önce de olmuştu bu. Kim yaptığını müdürde peşine düşmüştü ama bulamamışlardı. Sanırım bizi kurtaran bir kahramanımız vardı.
Ben etrafıma bakınırken Felix beni kolumdan çekti ve dışarı çıkarttı. Diğer sınıflarında sınavları vardı sanırım ama onlar da kaçıyorlardı. Herkes sırılsıklam olmuştu ve fırsattan istifade evlerine gidiyorlardı.
Felix'le, Jeongin ve Changbin'i bulduktan sonra evlerimize gidiyorduk. Olanlara onlarda şaşırmışlardı. Acaba kimdi bu gizli kahraman? Hep tam zamanında birşeyler yapıp bizi kurtarıyordu.
Mırıldandım
-Acaba kim bu gizli kahraman?
Changbin: Kim olduğunu bilmiyorum ama yarın okkalı bir azar yiyeceğimiz kesin. Çıkarken Eun Hocayı gördüm.
Çok sinirliydi. Ve bu sefer Bay Lee'nin (Minho'nun babası) de bu işi bırakmayacağına eminim.Felix: Haklısın. Kesinlikle yarın çok fena azar yiyeceğiz. Ve ben bugünden sonra yeni kurallar getireceklerini düşünüyorum. Umarım kötü şeyler olmaz.
Jeongin ve ben onaylarcasına kafamızı salladık.
Jeongin: Garip şeyler olucak gibi hissediyorum. Umarım düşündüğüm şeyler olmaz
Changbin: Neyse azar yemek demişken hadi gelin yemek yemeğe gidelim. Nasıl olsa ailelerimiz bizi hala okulda zannediyorlar. Birşey demezler.
Dedi ve bizi çekiştirmeye başladı.
Çoğu zaman buluştuğumuz yere gidip yemek yedik. Ama ben gizemli kahramanı hala çok merak ediyordum.
Eğer her kim ise ona çok büyük bir teşekkür borçluyum. Çünkü bu sınavdan düşük alırsam bu sefer ailemin beni rahat bırakmayacağını biliyordum. Ve diğerlerinin de benimle aynı fikirde olduklarının da farkındayım.
•••
Umarım beğenmişsinizdir. Oylayıp bolca yorum yaparsanız çok sevinirim💖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
X ||Minsung
Fanfiction"İnan bana davrandığın gibi davransaydım saatlerce burada oturup bana söve söve ağlardın Ji." ___ Kapının önünden kalkıp yukarı çıktı. Bütün hikayeler mutlu sonda bitmez sonuçta... Öyle değil mi? ¡Angst değil¡ |İlk yazdığım ficdir. Ve sorumlu deği...