5.Bölüm

33 4 0
                                    

Aklımı kaçırmak üzereydim. İçlerinden biri kafasını bana yaklaştırmaya başlamıştı. İçimden bu sefer her şeyin bittiği noktaya geldiğimi söylemiştim. Nefes almamayı ve o an ölmeyi istedim. Gözlerimin önüne bir sis bulutu gelmişti. Ve hiçbir şey göremiyordum.

Anladım Ki ağlıyordum. Hemde çok fena ağlıyordum.

"-İmdat." Diye bir ses yankılandı. Sokakta bağıran bendim. Bu sefer;

"-Yardım edin." Diye bağırdım. Elini ağzımın üzerine koyarak. Yüzüme sert bir tokat attı.

"-Bir daha bağırdığını duyarsam. Seni buraya gömerim." Dedi ve diğer adamı itti.

"-ilk önce ben yapacam."

"-Boş yapma lan ilk önce ben yapacam."

"-Sen asıl boş yapma lan, zaten her seferinde ilk önce sen yapıyorsun. Bırakta bunu ilk önce ben yapayım." Dedi Aman Allah'ım bunlar ne diyor böyle. Daha fazla bu konuşmaları. Duymak istemediğim için kulaklarımı kapattım. Tartışmaları kavga'ya gelecek boyuttaydı. Şimdi kaçarsam kurtulma ihtimalim var. Zaten tartışmadan dolayı. Dikkatleri dağılmıştı. Duvarın aşağısına eğildim. Yavaş ve sessiz hareket ediyordum. çünkü beni fark etmemeleri gerekiyordu. Yoksa herşey biterdi. Yavaş yavaş yolun aşağısına gidiyordum. Onlara baktığımda bu sefer birbirlerinin yakalarını tutmuş öylece birbirlerine bağırıyorlardı. Hemen koşmaya başladım. Ayaklarımı daha hızlı koşturmaya başladım. Artık sesleri gelmemeye başlamıştı. Beni fark ettiler.

"-Kız kaçtı lan senin yüzünden, hızlı koş fazla uzaklaşmadan yakalayalım dediler. Koşma sesleri geldi. Beni yakalamaları an meseleydi. Yan sokağa girdim. Ve ordanda aşağıya koştum. Aklımdan geçen tek şey buradan hemen uzaklaşmam gerektiğini. Yönümü bilmeden koşuyordum benim tek gayem bu ikisinden kurtulmak.

Önüme gelen ilk ara sokağa girdim. Burasının hepsi harap evle doluydu. Yıkık binalar vardı. Arkama baktığımda çok uzaktılar bana saklanırsam belki vakit kazanırım. Kaçmak için.

Önüme gelen ilk harabe eve girdim. Kapıyı biraz itekledikten sonra bahçeye girdim. Hemen ilerimde çatlak bir kolon vardı. O kolonun arkasına saklandım beni burada zor görürlerdi. Sağımda bir ağaç vardı. Ve bu kolonun sol tarafı ise sokağa bakıyordu. Başımı sokağa çevirdiğimde peşimde olan iki kişi saklandığım ara sokağa doğru koşarak geliyorlardı. Saklandığım kolon'a biraz daha sığındım. Birden ayak sesleri daha yakından gelmeye başladı. Bana daha çok yakınlaşıyorlar giderek.
Ve sesleri gelmeye başladı.

"-Nereye kaçtı lan bu kız."bir yandan konuşuyorlar bir yandan etrafa bakıyorlar.

"-Nereye kaçabilirki buradadır o, çok uzaklaşmadan bulmalıyız onu." Ben korkudan tir tir titrerken ve soğuk terler döküyorken. Onlar da harabe evlere bakmaya başladılar.

İyice korkmaya başlamıştım. Tek çarem.dua etmekti. Her zaman yaptığım gibi yine Allah'a sığındım. Umudum giderek tükeniyordu. Çaresizlik bedenimi ele geçirmeye başlamıştı. Yine başımı sokağa çevirdiğimde saklandığım evin hemen yanındaki eve bakmaya başladı.

İçlerinden biriside saklandığım harabe eve gelmeye başladı. Ben artık korkunun nirvanasına çıkıyordum. Bayılmak üzereydim nefes bile alamıyordum. Öylece Durmuş Buraya gelmemesini umuyordum. Sonra paslanmış bahçe kapısının gıcırtısı duyuldu.

Ardından ayak sesi geldi. Adamı göremiyordum ama nereye gittiğini ayak seslerinden anlayabiliyorum. evin kapısının sesi geldi. Evin içine bakıyordu yanılmıyorsam. Başımı sokağa çevirdiğimde. Diğer arkadaşı diğer evden çıktı o da buraya bu eve geldi. Kapıyı açtığında. "-BİROL." Diye bağırdı;

"-Ben evin içine bakıyorum, sende bahçeye bak." Dedi işte şimdi bittim. Hareket edemiyordum, nefes alamıyordum. Elim kolum bağlanmış bir vaziyette celladımın beni bulmamasını umuyordum. Gözlerimde ağlamaktan yaş kalmadı.

Çaresizliğin ve umutsuzluğun tohumları içime ekilmişlerdi. Filiz bile verdiler. Kaçamıyordum. Bile çok aciz ve zavallıydım. Kendimi bu durumdan kurtaramıyordum. Yine Allah'a beni kurtarması için dua ediyordum. Sonra diğer adam bahçeyi kontrol etmeye başladı. İlk önce bahçenin sol tarafına baktı. Ama bulamadı. Sonra yavaş yavaş bu tarafa geldi. İlk önce ağacın yanındaki kuru dalların arkasına baktı. Görmedi sonra saklandığım ağacın önüne geldi ve arkasına baktı ve beni gördü. İşte o an ölüm ferman'ım imzalanmıştı.

Bu sefer kendimi kurtaramadım beladan. Bu benim imtihanımdı biliyordum. İsyan edemezdim, haşa isyan insan'ı küfre götürürdü. Allah kimseye taşıyamayacağı yük veemezdi biliyordum. Belki bizim şer sandıklarımızda hayır vardır. Hayır sandıklarımızda şer vardı. Bilemeyi bunu en çok bilen Allah'tır

Yine Allah'a sığındım beni ancak o kurtarabilirdi. Bir anda kolumun çekilmesiyle neye uğradığı şaşırdım. Beni ayağa kaldırdığında yüzüme sert bir tokat attı. Kolumu o kadar çok sıkıyordu ki ağrımaya hatta acımaya bile başlamıştı. Eminim morarmıştır baskı yaptığı yer. Bu sefer yüzümün diğer tarafınada sert bir tokat attı. Çenemi sıkarak konuşmaya başladı;

"-Demek bizden kaçarsın, sana ben şimdi kaçmanın ne olduğunu gösterecem." Deyip beni arkaya fırlattı. Sonra diğer arkadaşınıda çagırdı ve oda buraya geldi;

"-Bulmuşsun onu, nasıl bizi peşinden koşturdu. Bunun acısı büyük olacak." Üzerime doğru gelmeye başladı. Kolumdan tutarak yere fırlattı. Yere çarpıp sürünerek geri yürümeye başladım. Bir yandın ağlıyordum ve korkuyordum. Diğer yandan bağırıyordum, beni bırakmaları için;

"-Lütfen bırakın beni gitmeme izin verin Allah rızası için."

"-Maalesef buna izin veremeyiz güzelim, işimiz bittiğinde zaten bırakacaz seni."

"-Allah aşkına bırakın yalvarırım bırakın beni." Ne diyeceğimi ne yapacağımı bilemez bir hale gelmiştim. O kadar çok korkuyordum ki bana bir şey yaparlar düşüncesi mahv ediyordu beni. Korkulu gözlerle bakıyordum onlara belki bırakırlar beni, ama nafileydi. Birisi üzerime doğru eğildiğinde. Artık bağırıyordum. '-yardım edin.' ve '-İmdat.' diye ama ikisi bana kahkaha atmaya başladılar;

"-istediğin kadar bağır kimse seni burada duymaz ki." Dedi içlerinden biri. Allah'tan ümit kesilmezdi. Üzerime doğru eğilen adam elini yüzüme doğru yaklaştırdı. Elini hemen ittim ama bu sefer diğer eliyle yine yaklaştırdı. Bu sefer yine ittim elini. Adam en son iki elimide tutup başını yüzüme doğru yaklaştırmaya başladı. Ben hala deli gibi çırpınırken adama doğru. Adam daha fazla yaklaştırıyordu kendini bana. Bu bir rüyaysa hemen uyanmak istiyordum. Gözlerimi kapattım korkudan adamın nefesi yüzüme doğru çarpıyordu. Ama birden adamın içindeki ellerim serbest bırakılmıştı. Adamın üstümdeki bedenide kalkmıştı gözlerimi hala açamıyordum korkudan bu sefer kurtuldun Meyra dedim içimden.

-Arkadaşlar tüm herkesin Ramazanını kutlarım-

AŞK-I TEVAFUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin