Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayınız.🫶♪ Starset - My Demons ♪
•
4.Bölüm
Kendimi bildim bileli defalarca kez suçlu yüzlere tanık olmuştum. 'İyi insan' palavrasına daha o zamanlarda bile inancım kalmamıştı, bazı katiller kan çıkartmadan işlerdi cinayetlerini. Etrafımda sevdiğimi söyleyebileceğim insanların ölüm meleklerini bile şoka uğratacak davranışları olduğu gibi, hiç kimse masum değildi.
Emir Çağlar Aytunç.
Onu henüz iki elin parmaklarını geçmeyecek kadar az görmüş olsam da yüz hatlarında bir seri katilin ifadesini sezemiyordum. Benimle ilgili hususlarda onun oldukça temiz olduğunun farkındaydım. Aynı şekilde babama hiçbir şey yapamadığı için böylesine hiddetli gazap yaprakları savurduğunun da.
O bir suçludan çok günah işlemiş küçük bir çocuğun bakışlarını taşıyordu. Asla temiz değildi, ama suçlu da sayılmazdı. Gözlerinin kahvesinde pişen ufak şefkat köpükleri beni kuşkuya düşürüyordu. İnsanlar aynı hamurdan yaratılmıyordu, hepimizin içine bir iblis mühürlenmişti.
Ben iblislerimi sağlam kancaya bağlamıştım.
Kendime.
Karşımda bir bacağının bileğini ötekinin üzerine atmış sigarasını içen Emir ile bakışıyorduk. Gözlerini gözlerimden milim bile oynatmazken aklından geçen düşünceler okuyamayacağım kadar karışıktı. Bitirdiği sigarasını önündeki küllükte söndürürken bacağını indirdi.
"Sigara kokusundan nefret ederim." Oturduğum koltukta dikleştiğimde o da istemsizce benim yaptığımı yaptı. Vücut dilini kontrol edemiyordu. "Odanda neden küllük var?"
"Buraya genelde düşmanlarım gelir. Üzerimde söndürmesinler diye." Oturduğu yerden ayağa kalkıp yavaş adımlarıyla masama yaklaştı. "Bu düşman kategorisinde ben de var mıyım?" Kısılan gözlerine başımı olumsuz anlamda sallayarak yanıt verdim. "Seni koyabileceğim bir kategori olduğunu düşünmüyorum." Onun gibi ayağa kalkıp acelesizce yanına ulaştım.
"Belki ben de sigaramı senin üstünde söndürürdüm." Geniş deri koltuğumun kenarına oturup bacak bacak üstüne attım. "Üstümde çok daha farklı şeylerin hayalini kurmanı tercih ederim."
Bacaklarını benimkilerin yanında tutarak tenlerimizi birleştirdiğinde aramızda çok mesafe kalmamıştı. Boyum ona nazaran biraz daha kısaydı ve oturur pozisyonda olduğum için yüzlerimiz arasındaki mesafe oldukça fazlaydı. Dakikalardır birbirinden ayrılmayan gözlerimize önem vermeden belime attığım elimle silahımı kavradım. Silahın emniyet mandalını açıp ani hareketimle ayağa kalkarak elimdeki tabancayı alnının ortasında tuttum. Çarpışan bedenlerimizden galip gelerek onunkini itmiştim.
Bana çektiği silahın hesabını verecekti.
"Sonunda tanışabildik, Aysel Kuzgun." Ellerini yanlarında kaldırırken oldukça rahat görünüyordu, aynı benim gibi. "Öyle kolay tanıyamayacaksın." Dilini yanağının içine doğru iterken gülümsedi. "Orası anlaşıldı." Kafasındaki silahla onu ittiğimde arkasında camlarla örülmüş duvara da yaklaştırmıştım.
"Teklifini kabul eden herkese böyle mi davranırsın?"
"Bu sadece sana özel." Alnına dayadığım silaha rağmen yüzüme eğilerek yaklaştı. "Bana özel başka numaraların da var mı?" Ona attığım soğuk bakışlarım devam ederken silahı alnından ayırıp arkadaki cama ateş ederek tekrar ona doğrulttum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RA'C
AkcjaYaşamıyorsun, süründürüyorsun. Nefes değil, can alıyorsun. Kulak değil, bıçak kesiliyorsun. Tökezleyeni kurtlara yem ediyorsun. Gözlerindeki güneş, cehennemin sillesi Uzuvlarındaki elektrik, cesete aç canavarın dışa vurumu. Kürek kemiklerindeki kavr...