Sanki her gün birbirimizi arıyor gibiyiz
Görünüşe göre tamamen farklı bir alanda birbirimize bakıyoruz
- FLİCKER-
Davam bitmiş eve gelmiştim o kadar yorgundum ki kendimi hemen bir yerlere kendimi atmak istiyordum. Odaya girmek istemiyordum son olanlardan sonra aslında bu eve de gelmek istemiyordum ama babam beni buna sürüklüyordu.
Kendimi uykunun kollarına atıp. Dinlenmek istemiştim kapının çalmasıyla kalkmıştım. Karşımda çocuklar ve yoongi vardı.
"eun nasılsın" namjoona bakıp cevap vermeden arkama dönmüştüm. Kimseyle konuşmak istemiyordum aslında kendimi çok kötü hissediyordum. Tek istediğim bu akşamın bitmesi sonrasında aklımda birkaç plan vardı.
" hazırsanız çıkalım" saçımı son kez düzeltip.
Aşağı inmem ile arabaya ilerledim yoongi öne oturmamı bekliyordu ama çocuklar bunu hak etmediği için beni arkaya yönlendirdiler. Arkaya geçtiğimde telefonu elime alıp dolaşmaya başlamıştım. Eve geldiğimizde kendimi hemen arabadan atıp eve doğru yürüdüm.
Kapıyı bayan min açmıştı.
"hoş geldiniz çocuklar" bizi içeri davet etti. İçeri girdiğimde güzel yemek kokuları geliyordu. Masaya geçtiğimizde üzerimizde hala sessizlik hakimdi. Bay min bu ortamı dağıtmak istiyordu
" çocuklar aile arasında tartışmalar olabilir ama önemli olan bu tartışmanızı tatlı dille sonlandırmak" ağlamak istiyordum. hiç bir şey olamamış gibi karşımda oturmasına dayanamıyordum. bebeğim de babasını istiyordu ancak uzak kalmalıydım.
"baba bende bunu istiyorum, zamana ihtiyacımız var hatta size mutlu bir haberimiz var" yoongiye döndüğümde başımı iki yana sallamıştım. Şimdi söylemesini istemiyordum, daha hazır değildim.
"nedir oğlum" bayan minin heyecanlı konuşması beni kahrediyordu.
"bir bebeğimiz olacakkk" sevinçli bir şekilde söylemişti. Çocuklar rahatsızlığımın farkındalardı, sesleri de çıkmıyordu. Yoongiyle pek konuşmuyorlardı bu onlara kalmış ben artık araya giremezdim. Onlara konuşmaları gerektiği söylemiştim. Neden sanki bütün suç bendeymiş gibi davranıyordu. Sanki ben onu aldatmışımda o beni affetmiş. O acizlik içine sokuyordu beni.
"söylemediğin bir şey daha var yoongi" ne diyeceğimi biliyordu konuşmamı istemiyordu. Araya girmeye çalışıyordu ama ona izin vermeden konuştum
" daha ne kadar güzel haberle geldiniz " daha çok seviniyorlardı.
"boşanacağımızı söylemedin"