-9-

30 4 7
                                    



Dürüst olursak gerçekten en iyisi miydi?

Çünkü sıradaki şeyi görmek istiyorum



Woo binin ağzından çıkanlardan sonra kendimi koltuğa bırakmıştım ayakta duracak gücü kendimde bulamadım, nefes alıyorum ama ciğerlerime batıyordu sanki , gözlerim tekrardan dolmaya başlamıştı. Kandırılmıştım, yine ihanete uğramıştım babamı sevmesem de bunu da beklememiştim ondan belki de beni en çok kahreden buydu. Babamdan hayatım boyunca bütün kötülükleri beklerdim ancak bu fazlaydı. Dolu gözlerimi kaldırıp woo bine baktım, inanmak istemiyordum bunun bir şaka demesini istiyordum.

"neden bunu yapmak istesin"

"evlendiğinizde bir madde eklenmişti sonunda hatırlıyorsun değil mi" kafamı sallamıştım. İyi de bunun konumuzla alakası neydi, aklımı karıştırmaya devam ediyordu

"evet, aldatan aldatılana hisselerinin yarısını vermek zorunda"

 "şimdi düşün eun. Aldatılma olayı tesadüf müydü? hepsi planlıydı sizler sadece piyondunuz"

" o mu yaptı? para için bunları yapmaz değil mi. O kadar vicdansız biri değil"

" sen daha tam olarak tanımıyorsun abimi . Her şeyi yapar eun kimi öldürmesi gerekirse öldürür. O istediğini alır"

" sen kardeşisin sana bunları nasıl yapar. Suçları üstüne attı, sende üstendin. O çocukları o hale getiren babamdı hastaneye gittiğimde babam hemen yanıma geliyordu daha sonrasında görüşmeme izin vermemişti." Konuşuyordum ama kendimle. Şok geçiyordum kendime gelemem lazım.

" onun amacı bu,  çocuklara zarar vermese de onun da payı oldu?"

"nasıl? o zarar vermedi, bunu yapamazdı zaten" içimdeki son bir umut ile babamı haklı bulmaya çalışıyordum. Tam bir ahmaklıktı..

"yüksek mevkideki kişilerin suçlarına ortak olur karşılığında parasını alır kenarı çekilir ah tabi son olarak bütün suçları benim üzerime yıkar."

"şimdiki planı ne"

"hamile olman onun daha çok işine yarayacak. İnan ki bunu demek istemezdim ancak kendini koruman gerekiyor. Seni öldürerek çocuğu alacak devlet ise zaten babanın aldatma durumunda velayeti babana verecek böylelikle mal varlık ona kalacak" kafamı iki yana sallıyordum kabul etmiyordum. İnanmak istemiyordum. Oturduğum yerden kalkıp woo bin in yakasına yapıştım, kendimde değildim.

"şerefsiz herif bunu nasıl düşünür, hiç mi karşı çıkmadın olmaz demedin " bağırıyor, ağlıyor göğsüne vuruyordum. Vuruşlarımdan hiç de etkilenmişe benzemiyordu ellerimden tutup sakinleşmemi bekledi. Kapının ani açılmasıyla oraya döndüm. Karşımda chang-wook oppa ve yoongiyi görebilmiştim. Ağlamaktan şişmiş gözlerimle yoongiye bakıyordum onu çok özlemiştim.

"iyi misin eun" kafamı sallamıştım ama ne kadar iyi olduğum muamma idi. Silahını woo bine yöneltip

 "sen çıkabilirsin bundan sonrası bende." Hareket etmiyordum gitmiyordum. Ellerimi woo binden kurtarıp ona bakıyordum, gözlerinde korku vardı biliyordu ki wook-ah ona hiç de iyi şeyler yapmayacaktı. Birkaç adım atarak

"bırak oppa, gitsin" sesim kısık çıkmıştı. Ancak kendisi hiç de silahını indireceğe benzemiyordu, masaya eğilip bıraktığım silahı geri aldım. Silahımı kaldırıp chang-wook oppaya yönelttim bu tavrıma şaşırmıştı. Yoongiye bakmak istemiyordum bakarsam dayanamaz ve yıkılırdım.

BEN İYİYİM -MYG-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin