"Bizim acilen, acilen bir grup toplantısı yapmamız lazım! Gerçekten hayretler içerisindeyim ve ben.. ben bunu gruptakilere nasıl anlatacağım?" Chanyeol ne yapacağını şaşırmış bir şekilde bir sağa bir sola adımlamaya başlamışken hâlâ olanları idrak edememiş olan bir ben ı6 tam karşısında.
Silahı kullanmayı başarmıştım, ben özle çalışan bir silahı kullanmayı başarmıştım. Lan ben özle çalışan bir silahı kullanmayı başarmıştım? Bunun ne demek olduğunun farkında mıydım acaba? Bunun ne anlama geldiğinin farkında mıydım ben? Tanrı aşkına şu an aynı anda o kadar çok şey hissediyordum ki dizlerimin bağı çözülmek üzereydi.
Ellerim ayaklarım titremeye başlamışken Chanyeol'u yok sayıp olduğum yere çökmüştüm. Şu an hissettiklerimin tarifi yoktu, hem acı çekiyordum hem de heyecan doluydum. Acı çekmek için pek çok sebebim vardı ama neden heyecan duyduğumu bile anlayamıyordum.
"Baekhyun iyi misin?" Chanyoel birkaç saniye sonra beni fark etmeyi başarmış korkuyla hemen önüme çökmüştü, ben ise bu soruya ne cevap vermem gerektiğini düşünüyordum. "Chanyeol.." diye mırıldandım sesim titrerken.
"Ben dünyalı değilim, ben dünyalı değilim değil mi? Ben hiç orada doğmadım..?" her kelimemde sesim daha da kısılmıştı ve bunu kontrol edemiyordum çünkü kalbimde çok büyük bir yük vardı. Eğer bu yaşananlar doğruysa benim dünyalı olmadığım sonucundan başka bir sonuca varılmıyordu ve bu da şimdiye kadarki yaşantımın tamamen yalanlar üzerine kurulu olduğu anlamına geliyordu.
Evet bugün konuşulan çoğu şeyin sonucu da benim dünyada doğmamış olmama varıyordu ancak bir şekilde bunlar gerçekleşmişti diye kendimi avutuyordum. Şimdi ise kanlı canlı bu gerçeğe tanık olduğum için bu sefer gerçekler bende tokat etkisi yaratmıştı.
"Baekhyun sakin ol lütfen.." elleriyle titreyen ellerimi tutmuş üzgün ve endişeli bir şekilde bana bakmıştı. "Burada yaşanan hiçbir şey için kesin konuşamayız bunu grupça konuşup ihtimalleri gözden geçirmemiz gerekiyor." dudaklarım titrerken içimdeki acıyı dışa vurmamak için kendimi sıkıyordum.
"Ama sonuç bu, sonuç bu değil mi? Bugün konuşulan hiçbir şeyin sonucu benim dünyalı olmam olmadı, ben aslında dünyalı değilim Chanyeol ve bu beni çok üzüyor.. ben dünyada doğmadıysam orada yaşadıklarım neydi? Benim ailem oradakiler değilse benim ailem kim? Hepsinden önemlisi ben kimim Chanyeol..?" yanağımdan bir yaş süzüldüğünde kendime küfür edecektim çünkü kendimi tutmayı başaramamıştım.
Hayal kırıklığı doluydum, geldiğimden beri bir sürü şey öğrenmiştim ve bu kadar yükle nasıl yaşayacağımı gerçekten bilmiyordum. Burada yaşananlar bir gizemdi, ben bir gizemdim, hayatım bir gizemdi, Taehyunga ne olduğunu bile bilmiyordum bana verilen bilgiye tutunup öldüğünü varsayıyordum sadece. Buradan sonra yaşanacaklar ise daha büyük bir gizemdi ve bu beni deli gibi korkutuyordu.
Kafamın içinde dönüp duran düşünceler beni boğmaya başlamak üzereyken kendimi bir anda Chanyeol'un kolları arasında bulmuştum. Beni çekmiş ve göğsüne bastırmıştı, bir yandan da sıkı sıkı sarıyordu yorgun bedenimi.
"Lütfen ağlama, yaşanan veya yaşanacak şeyler seni korkutmasın buna izin vermeyeceğim ve vermeyeceğiz. Senin için buradayız, içinde bulunduğun her türlü durumdan seni kurtaracağız. Yeter ki düşünme bunları, düşünüp o güzel canını daha fazla sıkma." yumuşak bir sesle konuştuğunda içimdeki sıkıntıların kanatlanıp uçtuğunu hissettim, evet onlardan tamamen kurtulamamıştım ama en azından artık içimde değil çevremde uçuşuyorlardı.
Chanyoel gerçekten de inanılmaz biriydi, nasıl yaptığını bilmiyordum neden yaptığını hiç bilmiyordum ancak bir şekilde sürekli huzurlu ve güvenli hissetmeme sebep oluyordu. Onu daha çok kısa bir süredir tanıyordum buna rağmen böyle hissetmem saçmalık değil de neydi? Özellikle göğsünden bana doğru yayılan bir sıcaklık hissediyordum ve bu sıcaklık her zerreme işliyordu. Sanki onu yıllardır tanıyormuşum gibi hissettiriyordu, bu gerçekten tuhaftı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Exo Planet | ChanBaek
Cerita PendekTabii Baekhyun bilmiyordu ki son uzay mekiği uçuşu sırasında yeni bir gezegen bulacağını.. Düzyazı ⋆ 050323